15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığı önünde yaralanarak gazi olan Samsunlu Murat Altunışık, "Genelkurmay Başkanlığı'nın önü savaş alanı gibiydi. Yerlerde şehit olanlar, ayağı kolu kopan ağır yaralılar vardı. Ben de şarapnel parçası ile sol koltuk altımdan yaralandım" dedi.

Samsun Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Tekin Balcı, İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün ile birlikte 15 Temmuz gecesi yaralanarak gazi olan Samsunlu Murat Altunışık'ı Atakum'daki evinde ziyaret etti. Gazi Murat Altunışık'a ve ailesine geçmiş olsun dileğinde bulunan İl Müdürü Balcı, "Eğer sizler 15 Temmuz gecesi meydanlarda olmasaydınız belki de bizler bugün özgür olmayacaktık. İstanbul ve Ankara'daki vatandaşlarımız başta olmak üzere ülkemizin her yerinde meydanları dolduran halkımız sayesinde bugünümüzü yaşıyor ve geleceğe umutla bakıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Babam "gerekirse canını ver ama geri dönme" dedi"

15 Temmuz gecesi Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı önünde yaşananları anlatan Gazi Murat Altunışık, "Ankara'ya kız kardeşime gitmiştim. 15 Temmuz gecesi haberi alır almaz meydanlara indik. Halk arasında müthiş bir birliktelik, mükemmel bir organizasyon vardı. Herkes bir birinin kardeşi gibiydi. Kimi gruplar MİT'in önüne gidiyor kimi Meclis'in önüne kimi Cumhurbaşkanlığı önüne kimi de benim gibi Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne gidiyordu. Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne giderken hanımımı arayamadım üzülür, panik olur diye. Babamı aradım ve "baba, Ankara karıştı. Helikopterler mermi yağdırıyor. Tanklar şehrin içinde. Biz Genelkurmay Başkanlığı'na doğru gidiyoruz. Geri dönemeyebiliriz. Hakkınızı helal edin" dedim. Babamın ağzından tek bir cümle çıktı: "Sakın geri dönme. Ben seni bugünler için yetiştirdim. Öleceksek bugün öleceğiz. Şehit olacaksak bugün olacağız. Ben Samsun'da meydanlara çıktım. Sen oraları sakın bırakma. Gerekirse canını ver ama geri dönme." Telefonu kapattıktan sonra hızlandım. Artık geri dönüş yoktu. Yanımdaki vatandaşlarımızla birlikte Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne vardığımızda her yer savaş alanı gibiydi. Polisler ateş altındaydı. Genelkurmay'ın kapısına yaklaşmakta güçlük çekiyorduk. Bir yandan kapıdaki askerler, diğer yanda helikopterlerden gelen mermiler ortalığı birbirine katmıştı. Sürekli hedef küçültmek için yerlere yatıyorduk. Ama her defasında bu sefer vurulduk diye geçiriyordum içimden. Sonra izli mermiler üzerimize yağmur gibi yağmaya başladığı an anladım vurulacağımızı. Kaçacak yerimiz kalmamıştı. Mermi atışı bitince ayağa kalktım etrafıma baktım. Yerlerde şehit olanlar, ayağı kolu kopan ağır yaralılar vardı. Birden sol koltuk altımda bir ağrı belirdi. Kanamam vardı. O sırada motosikletli bir polis memuru beni alarak Ankara Numune Hastanesi'ne yetiştirdi. Ayıldıktan sonra öğrendim ki, sol koltuk altından isabet eden şarapnel parçası akciğerimi ve kalın bağırsaklarımı yaralamıştı. Ankara Numune Hastanesi'nde 11-12 gün tedavi altında kaldıktan sonra Samsun'a gitmek istediğimi söyledim. Daha sonra ambulans helikopter ile beni Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirdiler. Burada 3 gün tedavi gördükten sonra evime kavuşabildim. Şimdi çok şükür durumumuz iyi. Devletimizden Allah razı olsun. Bizlere sahip çıkıyor" diye konuştu.

Samsun Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü olarak şehit yakınları ve gazilerin daima yanlarında olduklarını belirten İl Müdürü Tekin Balcı, "Bundan sonraki süreçte biz sizlerle beraberiz. Bir derdiniz sıkıntınız olursa çekinmeden bizimle irtibata geçebilirsiniz. Kurum olarak biz her zaman yanınızda olacağız" şeklinde konuştu.

İHA