20. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde Konuşan Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Sırrı Şimşek:
20. Avrasya Ekonomi Zirvesi'ne katılan Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Sırrı Şimşek, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir BM yönetim tarzı olduğuna...
20. Avrasya Ekonomi Zirvesi'ne katılan Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Sırrı Şimşek, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir BM yönetim tarzı olduğuna dikkat çekerek, "Yeni bir BM kurulması lazım" dedi.
Marmara Grubu Vakfı tarafından bu yıl 20'inci düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi bu yıl Wow İstanbul Otel Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. 44 ülkeden 200 devlet adamı, akademisyen, işadamı ve din adamının katılım gösterdiği zirve "İnsanlık bir Yol Ayrımında" başlığı altında toplandı.
Zirveye katılan Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Sırrı Şimşek Sürdürülebilir Kalkınma Ve Sosyal Adalet için Arz Talep Dengesinin Sağlanmasında Alternatif Finans Modellemesi: Barter" başlığında konuşma yaptı. Konuşmasında Avrupa ve Asya ülkelerini biraraya getirecek, ülkelerin ekonomik ihtiyaçlarına çözüm sağlayacak "Barter Ortak Pazarı" modeline işaret etti. Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Sırrı Şimşek, "25 yıldır, dünyada hızla gelişen alternatif ticaret ve finans modeli Barter Sistemi'ni daha yaygın kullanmayı Türkiye başta olmak üzere tüm ülkelere tavsiye ediyoruz. Avrasya'nın dünyanın ekonomi, ticaret ve finans merkezi haline gelmesi, bölge ülkelerinin ekonomik alanlarda kendi aralarında ve tüm dünya ülkeleriyle iş birliği yaparak barış, istikrar ve dengelerin muhafazası konularında ortak hareket etmesine bağlıdır. Bunun için ortak model de şüphesiz Barter Ortak Pazarı'dır" dedi.
Dünyanın huzura ve istikrara barışa ihtiyaç duyduğu şu günlerde insanlığa katkı sağlayacak alternatiflere ihtiyaç duyduğunu ve şirket olarak buna katkı sağladıklarını belirtti. "İnsanlığın fakirlikten kurtulup saadete erişmesi gerekiyor" diyen Şimşek, "Refahın sağlanabilmesi çini ekonomik anlamda dağlımın eşit ve adil olması gerektiğini anlatıyoruz. Bu da arz talep dengesinin sağlanması ile mümkün. Her ülkeyi tek başına incelediğimizde her ülkenin kendine göre zenginlikleri var nemli olan bu zenginliklerin kendileri tarafından kullanılabilmesi. Ama maalesef sömürge altında oldukları için kendi zenginliklerini kullanamıyor halkına refahı sağlayamıyor ve kargaşa oluyor. Yine aynı aktörler kargaşayı düzenlemek için sözde hak ve özgürlükleri getirmek için oraları işgal ediyor. Maşa haline getiriyor en basit örneği Suriye. BM'nin yapısına baktığımız zaman İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir yönetim tarzı var. Tamamen belli başlı ülkelerin menfaati için kurgulanmış bir sistem. Yeni bir BM kurulması lazım. Önemli olana burada ekonomik olarak birbirini desteklemek lazım. Şimdi bakıyorsunuz, AB oluşumlara her ülke kendine özgü kanunlarını yaşayış tarzını benimsetmeye çalışıyor. Halbuki ona dokunmadan her ülkenin kendine özgü has gelenek ve görenekleri var. Hele Hele Türkiye'nin köklü bir geçmişi var ve Türkiye'nin kesinlikle artık AB kapısında beklemesinin anlamı yok. Zaten muhtemelen de referandum sonrasında AB devamında da bir referandum olacak. Halkın büyük çoğunluğunun istemediğini biliyoruz " diye konuştu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.