2050’de Nüfusun Yüzde 20’si Yaşlı Olacak!

2050’de Nüfusun Yüzde 20’si Yaşlı Olacak!

Türkiye’de 65+ yaştaki nüfusun oranı 9,1 olarak verildiğini belirten Prof. Dr. Halil, “2050 yılında bu oranın %20,8‘e, 2075 yılında ise 27,7’ye yükseleceği tahmin edilmektedir.

Türkiye’de 65+ yaştaki nüfusun oranı 9,1 olarak verildiğini belirten Prof. Dr. Halil, “2050 yılında bu oranın %20,8‘e, 2075 yılında ise 27,7’ye yükseleceği tahmin edilmektedir. Dolayısıyla artan yaşlı nüfusla birlikte aşılama daha da
önem kazanmaktadır” uyarısında bulundu.

Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Akademik Geriatri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Meltem Halil, yaşlılarda koruyucu hekimliğin büyük önem taşıdığını belirterek, “Koruyucu hekimlik yaşam tarzı değişiklikleri, yaralanmaların önlenmesi, kronik hastalıklardan korunma, ağız ve diş sağlığı, ruh ve akıl sağlığı ile ilgili değişikliklerin takibi ve önlenmesi, yeterli beslenmenin sağlanması, tarama testleri ve aşı programlarını içerir. Amaç yaşlılığın erken dönemlerinde yaşam tarzı ve davranış değişiklikleri ile sağlığın ve organ fonksiyonlarının korunması ve kronik hastalıklara bağlı oluşan kaybın en aza indirilmesidir.” dedi.

“YAŞLILARI ENFEKSİYONLARDAN KORUMAK İÇİN MUTLAKA AŞI YAPILMALIDIR”

Prof. Dr. Halil, aşıların enfeksiyonlardan korunmak için alınan en önemli önlemlerden olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
“Yaşlanma süreciyle birlikte bağışıklık sisteminde oluşan değişiklikler nedeniyle enfeksiyonlara yatkınlık artar, her türlü enfeksiyon daha ağır geçer. Yaşlılarda kronik hastalıkların sıklığının daha fazla olması da bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkiler. Özellikle kanser, kalp-damar ve solunum sistemi hastalıkları, diyabet, demans ve malnütrisyon (beslenme yetersizliği) gibi hastalıklar enfeksiyonlar için risk faktörleridir. İnfluenza (grip) ve pnömoni (zatürre) aşı ile önlenebilir hastalıklardır. Yaşlılarda özellikle influenza (grip) ve pnömoni (zatürre) hastalıkları sık
görülmekte ve gençlere göre daha ağır seyretmektedir. Yaşlı hastalar hastane ve yoğun bakımlarda daha uzun süre kalmakta, solunum yetmezliği ve diğer organ sistemlerinde hasar daha fazla görülmektedir. Yaşlılarda bu hastalıklara bağlı ölüm oranlarının da daha fazla olduğu saptanmıştır. Bu nedenle enfeksiyonların önlenmesi için aşılama büyük önem taşımaktadır. Aşı yapılan bireylerde enfeksiyonlar daha az görülmekte, enfeksiyon geçirenler daha hafif geçirmekte, hastaneye yatış oranları ve ölüm oranları daha az olmaktadır.”

“ARTAN YAŞLI NÜFUSLA BİRLİKTE AŞILAMANIN ÖNEMİ DE ARTIYOR”

Türkiye İstatistik Kurumu TUİK’in 2019 yılı istatistiklerinde Türkiye’de 65+ yaştaki nüfusun oranı %9,1 olarak verildiğini belirten Prof. Dr. Halil, “2050 yılında bu oranın %20,8‘e, 2075 yılında ise %27,7’ye yükseleceği tahmin edilmektedir. Dolayısıyla artan yaşlı nüfusla birlikte aşılama daha da önem kazanmaktadır. Fakat aşılama oranlarının istenilen düzeylerde olmadığı görülmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalar incelendiğinde ise influenza için aşılama oranlarının %5,9 ile 27,3 arasında olduğu görülmektedir. 65 yaş üstü her bireye eşlik eden hastalıklarına ve diğer özelliklerine bakılmaksızın influenza ve pnömoni aşıları yapılmalıdır. Influenza aşısı her yıl, yılda
bir kez yapılmalıdır. İki çeşit pnömoni aşısı mevcuttur: 13 valan konjuge pnömokok aşısı (PCV13) ve 23 valan polisakkarid pnömokok aşısı (PPSV23). 65 yaş ve üstü hastaların en az bir kez PPSV23 ve PCV13 yaptırması gerekmektedir. Hiç aşılanmamış yaşlı bireylerde ilk önce PCV13 yapılıp en az bir yıl geçtikten sonra da PPSV23 aşısının yapılması önerilmektedir.” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.