AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Etrafımızdaki dünya eskisi kadar istikrarlı bir dünya olmayacak öyle gözüküyor. Bütün bu tablo içerisinde bizim vazifemiz, Türkiye Cumhuriyeti'ni güvenli bir şekilde yüzdürmek ve geleceğe taşımaktır" dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Adana Şubesi tarafından kentte bir otelde Bakan Ömer Çelik'in katılımıyla "Türkiye Ekonomisi ve Yeni Anayasa" konulu toplantı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD 3. Dönem Genel Başkanı Ömer Bolat anayasa değişikliğinin ekonomi açısından önemini anlattı.

"Rejim asıl sahibi Sivil Toplum Kuruluşları'dır"

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ise 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine karşılık gösterilen direnişin pek çok hikayesi olduğunu fakat ekonomik nitelikli görünen sivil toplum kuruluşlarının darbe girişimini engellemede büyük rol oynadığını belirtti. Çelik, "MÜSİAD, darbe girişimini önleme konusunda en önde adım atarak, en önde fedakarlık göstererek esasında Türkiye'de demokrasinin esas sahibinin Sivil Toplum Kuruluşlarının olduğunu gösterdi. Rejim asıl sahibi sivil toplum kuruluşlarıdır" diye konuştu.

"Eski yazılımla bu iş olmaz"

CHP'nin 16 Nisan'daki referandumdan sonra yapılacak sistem değişikliğini "Neden bu kadar hızlı istiyorsunuz" demesine ilişkin Çelik, 20'nci yüzyılda hazırlanmış anayasa ile şu anda Türkiye'nin dünyada büyük bir aktör olamayacağını belirterek, "Türkiye'nin sistem tartışmasını 1839 yılından bu yana tartışması yapıyoruz. Daha ne kadar bekleyecektik. Anayasayı yapmak için uzlaşma komisyonu kurulduğu halde CHP o anayasayı yaptırmamak için elinden geleni gösterdi. Anayasa bir milletin nasıl bir şekilde yönetilmek istenen nüfus cüzdanıdır. 12 Eylül'de bizim önümüze getirilen şey faşist bir belgeydi. Cep telefonlarının bile 3 ayda yazılımı güncelleniyor eğer Türkiye 21'nci yüzyılda büyük bir aktör olacaksa 20'nci yüzyılın mantığı ile hazırlanmış bu yazılımla, aktör olamaz" ifadelerini kullandı.

"Esas olan Türkiye Cumhuriyeti'ni bu olumsuzlukta geleceğe taşımaktır"

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, dünyada ileri ki dönemlerde eskisi gibi istikrarın olmayacağını ifade ederek, hükümetin görevinin Türkiye'yi tehlikeli sularda güvenli bir şekilde yüzdürmek olduğunu söyledi. Çelik, Dünya'da pek çok gelişme yaşandığını belirterek şu şekilde konuştu:

"Türkiye'nin milli güvenliği ile ilgili bir mesele var. Suriye politikası ve diğer meseleler. Türkiye bütün bunlara siyasi iktidar olmasa ve yerimizde saymak zorunda kalırız. Terörle çok ciddi mücadele veriyoruz. Bugün de 4 şehidimiz var. Etrafımızda ki gelişmeleri iyi görelim. Bugün İdlip'te kimyasal silah kullanıldı. Muhalifler Birleşik Milletler'i toplantıya çağırıyorlar. İlk defa Amerika Birleşik Devletleri'nden NATO'yu sorgulayan Avrupa Birliği'nden ayrılışını destekleyen Brexit sürecini destekleyen serbest ticarete karşı, küreselleşmeye karşı sesler yükseliyor. Buna karşılık Çin, serbest ticaretten yanayım, küreselleşmeden yanayım diyerek sanki ABD ve Çin yer değiştirmiş gibi bu sesleri izliyoruz. NATO ittifakının sorgulandığı bir dönemden geçiyoruz. 2 ay sonra bütün ülkeler gereken harcamaları yapsın deniyor. Türkiye'nin güney sınırlarında 1295 kilometrede Irak, Suriye sınırlarından karşı tarafta ulusal devlet kalmamış, ulusal ordu gücü kalmamış. Türk Silahlı Kuvvetleri milli güvenliğimizi sağlamak için Fırat Kalkanı harekatını yaptı ve bunu gerçekleştirdi. 2017'nin sonuna geldiğimizde Avrupa'da ki seçimleri, ABD'deki gelişmeleri göreceğiz. Etrafımızda ki dünya eskisi kadar istikrarlı bir dünya olmayacak öyle gözüküyor. Nasıl olacağını hep beraber göreceğiz. Bütün bu tablo içerisinde bizim vazifemiz Türkiye Cumhuriyeti'ni biricik varlığımızı bu tehlikeli sularda güvenli bir şekilde yüzdürmek ve geleceğe taşımaktır."

"Türkiye'nin rakibi ülkeler sözde Türkiye'yi düşünüyor"

Bakan Çelik, Avrupa ülkelerinin 16 Nisan'da ki yapılacak referanduma çok dahil olduğunu ve "hayır" oyu çıkması için çabaladıklarını söyledi. Çelik, "Bu ülkeler Türkiye'nin rakibi. Türkiye'de ki sistem değişikliği ile bu kadar uğraşmaları anormal değil mi. Bu sistem değişikliği olursa Türkiye'de bundan sonra istikrarsızlık olur, Türkiye'ye yabancı sermaye az gelir ve zayıflar diyorlar. E böyle olması onların işine gelir ama "evet" çıkarsa tam tersi olacak bunu biliyorlar. "Evet" oyu çıkmasından sonra Türkiye'nin öngörülebilir bir ülke olma kat sayısı çok daha artacak" dedi.

Toplantı daha sonra katılımcılar ve Bakan Çelik'in toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

İHA