Abdülhamid Han’ın Muhafızlarının Torunları 110 Yıl Sonra Yeniden Birleşiyor
1800'lü yılların sonunda Sultan Abdülhamid Han tarafından kurulan Ertuğrul Alayı'nda görev alan askerlerin torunları, Ertuğrul Gazi Atlı Spor Kulübü...
1800'lü yılların sonunda Sultan Abdülhamid Han tarafından kurulan Ertuğrul Alayı'nda görev alan askerlerin torunları, Ertuğrul Gazi Atlı Spor Kulübü çatısı altında Eskişehir'de yeniden birleşiyor.
Ertuğrul Alayı, diğer bir adıyla Söğüt Alayı, sadece Kayı Boyu'na mensup ailelerin torunlarından oluşan, namazlarına dikkat eden, uzun boylu, heybetli ve cesur askerleri kapsayan 200 kişilik özel bir muhafız alayıydı. Sultan Abdülhamid Han'ın talimatıyla 1800'lü yılların sonunda kurulan Ertuğrul Alayı'nda görev yapan askerlerin torunları 110 yıl sonra yeniden bir araya geliyor. Kayı Boyu'nu oluşturan en önemli ailelerden biri olan Karakeçili Aşireti üyesi ve aynı zamanda Ertuğrul Gazi Atlı Spor Kulübü Başkanı Mustafa Çelik, kulübün faaliyetleri ve hedefleri hakkında bilgi verdi. Çelik, Ertuğrul Alayı'nın torunlarının henüz tamamına ulaşamadıklarını ancak önemli bir kısmını yeniden bir araya getirebildiklerini açıkladı.
"Araştırmalarımız hala devam ediyor"
Bugün dahi Ertuğrul Alayı'nda görev yapanların torunları arasında bu bağlantıdan haberi olmayanların bulunduğunu aktaran Başkan Mustafa Çelik, araştırmalarının devam ettiğini ifade etti. Çelik, "2013 yılında Eskişehir Ertuğrul Gazi Atlı Spor Kulübü'nü kurduk. Ben kurucu başkanıyım hala başkanlık görevini yürütmekteyim. Geleneksel Türk okçuluğu ile ilgileniyoruz. Aynı zamanda atlı geleneksel sporlara olan ilgimiz de bizi bu kulübü kurmaya itti. Aslında bu kulübü kurmamızın bambaşka bir nedeni daha var. Öncelikle bununla ilgili olarak Ertuğrul Alayı'ndan bahsetmek gerekiyor. Söğüt Alayı diye de geçiyor. Sultan Abdülhamid Han tarafından kurulan, Sultan Abdülhamid Han'ı korumakla görevli olan, Ertuğrul Gazi ile birlikte Söğüt, Domaniç, Bilecik, Eskişehir'e gelip bu bölgeye yerleşen ailelerin torunlarından kurulan özel bir muhafız alayı. Bunlar asalet sembolü olduğu için beyaz at kullanmak zorundaydılar. Biz de bu sebeple bugün kulübümüzde beyaz at kullanıyoruz. Biz aslında bu alaya katılan insanların torunları ve torunlarının çocukları ile irtibata geçtik, bunları tekrar bir spor kulübü çatısı altında birleştirmek istedik. Bunu kısmen de başardık. Sultan'ın muhafızlarının torunları yeniden tek yürek diyebiliriz. Araştırmalarımız devam ediyor. Ulaşamadığımız insanlar hala mevcut. Şuan Karakeçili Aşireti'nin bir doğu kolu var bir de batı kolu var. Biz batı kolunu temsil ediyoruz. Eskişehir'de şuan aşirete ait 35-36 civarında bir köy olduğunu düşünüyoruz ve bunların tamamını araştırıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Muhafızları Yıldız Sarayı'na Hacı Bekir Bey gönderdi"
Ertuğrul Alayı'nın geçmişi ve ortaya çıkışı ile ilgili bilgi veren Çelik, alayın kurulmasında dönemin Kayı Beyi Hacı Bekir Bey'in önemine dikkat çekti. Çelik konuyla ilgili şunları kaydetti:
"Kayı boyu; Eskişehir, Domaniç, Bilecik bölgesinde her zaman varlığını devam ettirmiş bir boydur. Osmanoğulları da bundan sürekli haberdardır. Ertuğrul Gazi'den beri bu günümüze kadar gelmiş durumda. Sultan Abdülhamid Han'dan önceki sultanların suikast ile öldürüldüğü artık günümüzde biliniyor. Bu suikastler şehzadeliği döneminde hep Abdülhamid Han'ın gözü önünde oldu. Aslında Abdülhamid Han şehzadeliği döneminden bu alayı kurmaya karar vermişti. Sultan olduktan sonra da 1800'lerin sonunda o zaman bu bölgede Kayı Beyi olan Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki Hacı Bekir Bey'den yalnızca Kayı Boyu ailelerinden oluşan özel bir muhafız alayı oluşturmasını istedi. Hacı Bekir Bey de Yıldız Sarayı'na 425 asker gönderdi. Sonra bu 425 asker Yıldız Sarayı'nda yeniden bir elemeye tabi tutuldular ve yaklaşık 200 kişi alaya girmiş oldular. Bunlar Sultan'ın pek çok sırlarına vakıf olmuş insanlardır. Sultan'ın gece uyurken canını emanet ettiği insanlardır. Yabancı ülke elçileri geldiği zaman geçit töreninde Ertuğrul Alayı geçerken Sultan, Ertuğrul Alayı'nı akrabalarım olarak tanıtırdı. Bu alaydan çıkan hiçbir asker Sultan Abdülhamid Han'a ihanet etmemiştir ve son ana kadar onun uğruna savaşmışlardır."
"Kulüp binamız yok"
Kulübün kuruluş aşamasından itibaren bugüne kadar birçok problem ile karşılaştıklarını belirten Çelik, "Şuan maalesef bir kulüp binamız yok. Bize yardım talebi de gelmiyor. İlginç gelecek belki ama bizim de çok ciddi bir yardım talebimiz olmadı. Biz bir şeyler istemeyi kendimize yakıştıramıyoruz. Kendi emeğimizle bir şeyler yapmak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki Sultan Abdülhamid Han'ın muhafızlarının torunları kimseden bir şey istememeli. Arkadaşlarımızın özel talebi bu. Biz yüz yıl öncesinde olduğu gibi hala ata biniyoruz, ok atıyoruz, geleneksel kostümlerimizi giyiyoruz. Bu sporları dedelerimizden öğrendiğimiz gibi, ustalarımızdan öğrendiğimiz gibi yaşatmaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Bunun fiziki ve psikolojik faydaları var ama en çok manevi faydası var bunu yaşatmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Maddi beklentimiz yok gönüllü eğitim veriyoruz"
Hedeflerinin Osmanlı kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu söyleyen Mustafa Çelik, "Türkiye'nin birçok yerinde geleneksel spor festivalleri ve yarışmaları oluyor. Biz bunlara mümkün olduğunca katılmaya çalışıyoruz. İstanbul'da, İstanbul fethedildikten sonra Fatih Sultan Mehmed tarafından kurulan bir Ok Meydanı var. Fatih'ten sonra da Sultan II. Bayezid döneminde daha teşkilatlı hale getirilen bir Okçular Tekkesi var. Burayla bir gönül bağımız var bizim. Gidip geliyoruz, görüşüyoruz devamlı olarak. Okçular Tekkesi de son 5-6 yıldır yoğun bir faaliyete başladı. Türkiye'nin birçok yerinde bu sporu yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. Biz, oradaki ustalarımızdan 3 yıl önce bu işi öğrenmeye başladık. Şuan ekibimizde 5-6 arkadaşımız eğitmenlik seviyesine geldiler. Eğitim almak isteyen dostlarımıza gönüllü olarak bu eğitimi veriyoruz. Bu kültürün yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Bunu da hiçbir maddi menfaat beklemeden gerçekleştiriyoruz" dedi.
"Yeni nesil Süperman ile değil Ertuğrul Gazi ile büyüsün"
Son dönemin reyting rekorları kıran Diriliş Ertuğrul dizisi hakkında da görüşlerini dile getiren Çelik, "Biz küçükken ailelerimiz bizi Söğüt şenliklerine götürürdü. 2-3 gün çadırlarda kalırdık. Biz orada Kayı bayrağı açtığımızda insanlar bize "Bu kimin bayrağı, siz hangi millettensiniz?" gibi sorular sorarlardı. Şimdi Diriliş dizisi ile birlikte bir Kayı hayranlığı başladı. Yeni nesil Spiderman ile Süperman ile büyüyeceğine, Ertuğrul Gazi ile büyüsün. Bu hepimiz için gurur verici bir şey" ifadelerini kullandı.
"Geniş bir arazi tahsis etmeyi arzuluyoruz"
Kulübün kuruluş hedeflerine henüz ulaşamadıklarını ifade eden Başkan Çelik, "Kulüp olarak daha büyük hedeflerimiz var. Henüz kulüp olarak hedeflerimize tam anlamıyla ulaşamadık. Biz Osmanlı Devleti'ni kuran aşiretlerden biri olarak şunu savunuyoruz; Eskişehir'e gelen insanlar, Barlar Sokağı'nın şöhretini duyarak değil, Osmanlı'nın bu topraklar üzerinde kurulduğunu bilerek buraya gelsinler. Osmanlı torunlarının hala bu topraklarda yaşadığını göstermek istiyoruz. Biz bir oba hayali kuruyoruz. Çok araştırmalar yaptık ama bir sonuç alamadık henüz. Bir arazi tahsis etmeyi arzuluyoruz. Geniş bir arazide çadırlarımızı kurabileceğimiz, atlarımızı koşturabileceğimiz, bayraklarımızı açabileceğimiz, gelen insanların kültürümüzü tanıyabileceği, kostümlerimizle, kılıçlarımızla, oklarımızla bu geleneği yeni nesile aktarabileceğimiz bir alan arzuluyoruz. Bu sporları ve bu kültürü yaşatmak istiyoruz. Spor, her zaman kapalı alanda olmuyor. Geleneksel sporların bir felsefesi vardır. Bu bizim hayalimiz. Arkadaşlarımızla yapmak istediğimiz belki de en büyük şey" şeklinde konuştu.
"Kapımız herkese açık"
Kulübün kapısının herkese açık olduğunu ve isteyen herkesin Ertuğrul Gazi Atlı Spor Kulübü'nde ücretsiz olarak eğitim alabileceğini ifade eden Mustafa Çelik, gençlere de çağrı yaparak şunları kaydetti:
"Son olarak, bugün Ertuğrul Alayı ile bağlantısı olduğunu bilmeyen çok insan var. Biz kendisini bulup, bu durumu bildiriyoruz. Bizim aşiretimizin birçok yerde kolu var. Elimizden geldiğince insanları kulübümüz etrafında birleştirmeye çalışıyoruz. Buna ek olarak şunu da eklemek istiyorum; kulübümüzün kapıları sadece Ertuğrul Alayı torunları için açık değil. Eğitim görmek isteyen, tarihini daha yakından öğrenmek isteyen, kültürünü yaşamak ve yaşatmak isteyen tüm kardeşlerimizi kulübümüze davet ediyoruz. Maddi olarak hiçbir beklentimiz yok. Gençlerimizi kazanmak istiyoruz."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.