Acılı annenin kan donduran itirafları:
Balıkesir'de yaşayan Neriman Taguşar (60) 12 yaşında madde bağımlısı olan ve bir çok adli vakası bulunan şizofren hastası oğlundan kurtulmak için...
Balıkesir'de yaşayan Neriman Taguşar (60) 12 yaşında madde bağımlısı olan ve bir çok adli vakası bulunan şizofren hastası oğlundan kurtulmak için onu çamaşır suyuyla zehirlemek isteyip ardından intihara kalkıştığını itiraf ederek bu durumun herkese ibret olmasını istedi. Taguşar bugün 30 yaşında olan oğluna uygulanan doğru tedavi sonrasında yeniden hayata bağlandığını belirterek "Benim yaptıklarımı yapmayın, bunların hiç birisi kurtuluş değil. Evlatlarınıza sarılın, asla bırakmayın göreceksiniz ki onların sevgiye ihtiyacı var, demek ki öncesinde ben ona hiç sevgi verememişim" dedi.
Balıkesir'de yıllarca şizofreni hastası oğluyla uğraşan ve onu çamaşır suyuyla zehirlemeye çalışarak ardından intihara kalkışan Neriman Taguşar Balıkesir Devlet Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde görevli Psikiyatri Uzmanı Dr. Umut Karasu'nun yardımlarıyla oğlunun madde bağımlılığından kurtulduğunu söyledi.
Yaşadığı sıkıntıları İHA'ya anlatan Taguşar, eskiden oğlundan kaçtığını, şimdi ise ona sıkı sıkı sarıldığını belirterek yaptığı hataların yapılmaması gerektiğine dikkat çekti. Oğlu Erman Taguşar'ın (30) 1 yaşını doldurmadan yüksek yerden düşme sonucu epilepsi olduğunu ifade eden Neriman Taguşar "Tedavi ettirdim ama sonuç alamadım. Bayılmaları bitmişti ama daha sonrasında bir takım arazılar kalmıştı. Benim oğlum 12 yaşında maddeyle tanıştı bir müddet madde kullandı. 2012 yılında Umut Karasu ile tanıştık doktorumuzla. Bu zamana kadar gittiğimiz doktorlardan pek bir sonuç alamamıştık. Bunun maddeyle alakası vardır diye düşünüyorum. Doğru teşhis konulup doğru ilaç kullanmadığını düşünüyordum. Çünkü ailemizde de şizofreniler vardı. Biz 8 kardeşiz hepimizde birer tane var. Umut Karasu teşhisi güzel koydu oğluma güzel yaklaştı onu maddeden kurtardı. Oğlumun bir çok adli vakası vardı boşanma sonucunda" dedi.
"Oğluma çamaşır suyu içirdim"
Doktorların hastalarla iletişimine dikkat çeken Taguşar "Teşhis güzeldi tedavi güzel gitti. Daha öncesinde oğlum bana saldırıyordu beni dövüyordu kovalıyordu. Ben bir gün ondan kurtulmak için yanlış yaptım. Ne yaptım? Ona çamaşır suyu içirdim, tabi ki ölmedi kurtuldu. Daha sonra baktım ben bundan kurtulamıyorum intihar etmeye kalktım ben. Büyük bir aracın önüne kendimi attım ve kurtuldum. Şoför bey son anda beni uzaktan görmüş ne yapacağımız anlamış. Baktım onun öldüğü yok kurtulamıyorum ondan benimde psikolojim çok bozulmuştu artık sanki insanlar bana sokaklarda kötü kötü bakıyordu. Madde kullanan çocuğun annesi gibi beni suçluyorlardı. Her şeyin eğitimin aileden başladığını bunu benim başaramadığımı düşünmeye başladım ve psikolojim bozuldu. Bende bu yüzden intihar etmek istedim "ya o ya ben" diyordum dünyada bu şekilde hatalar yaptım. Umut beyle karşılaştıktan sonra yaptığım eylemlerin kötü bir şey olduğunu fark ettim. Şimdi tedavi çok güzel ilerliyor, madde hiç yok bir kere bu çok güzel bir şey. Şizofrenler birazda saldırgan oluyor. Ben bunları öğrenmek için Toplum Ruh Sağlığına sık sıkı gelip şizofren kardeşlerimizin aileleriyle görüşmeye başladım"şeklinde konuştu.
"Çocukların hasta olduğunu kabul edelim"
Eskiden oğlunun kendisinin dövdüğünü hatırlatan anne Taguşar "Yolda bile yürüyemiyorduk. Bana ve etrafına saldırıyordu. Kurtuluş aramıştım oda Umut bey oldu, önce Allah tabi ki de. Umut bey şimdi her şeyi düzene koydu. Artık değil oğlumdan kaçmak oğluma sarılıyorum ve Mavi At Kafe'ye onunla bende geliyorum artık oğluma bağlandım. Onsuz artık hiç yolda dahi yürümek istemiyorum. Onsuz bir dakikam daha ayrı geçsin istemiyorum. Nefes aldığımı şuan hissediyorum. Çok adli vakaları oldu çok kayıplar yaşadık o saldırganlık dönemlerinde. Biz hayata yeniden başladık sanki Erman yeni doğmuş gibi yeniden bağlandık hayata. Benim ailelere demek istediğim şey şu benim yaptıklarımı yapmasınlar. Benim ona sonradan nasıl bağlandığım kısmına baksınlar. Öncesi iyi değildi evlatlarınıza sarılın, asla bırakmayın. Onlar ne yaparsa yapsın bizim çocuklarımız ikincisi yok diyelim. Onlar hasta çocuklar, önce biz bu çocukların hasta olduğunu kabul edelim, onlara sarılalım onların tedavisi için her şeyi yapalım onlara sahip çıkalım. Benim yaptığım hatayı asla yapmayın, çamaşır suyu içirmek veya intihara kalkışmak bunların hiç birisi kurtuluş değil. Göreceksiniz ki onların sevgiye ihtiyacı var, demek ki öncesinde ben ona hiç sevgi vermemişim. Mavi At Kafe gibi kurumlar bütün illere kurulsun. Bütün doktorlar Umut hocam gibi olsun ve çocuklar hayata bağlansın. Biz ailelerde rahat edelim hastamızı tanıyalım".
"Uyuşturucu başta iyi gelir ama sonradan kötü hissedersin"
Şizofren hastası Erman Taguşar (30) ise "Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezinin 6 senelik hastasıyım. Umut beyle tanışmadan önce madde bağımlısıydım. Bağımlılığım 11 sene sürdü. 6 yıldan beri madde kullanmıyorum. Tedavi sürecim çok iyi Umut beyden Allah razı olsun. Çok teşekkür ederim beni bu bataklığın içinden kurtardı. İlk zamanlarda bana konulan teşhis sinir atipik psikozdu ondan sonra madde kullanmaya başladım hastalığım iyice şizofreniye döndü. İstanbul AMATEM'de 3 kere tedavi gördüm ama bir sonuç alamadım. Umut bey bana bir tedavi süreci uyguladı ondan sonra maddeden yavaş yavaş kopmaya başladım. Hastalığım konusunda da ilgilendiler benimle ilaçlarımı düzenli kullandım. 15 günde bir iğnemi vurdurmaya başladım. Gençlere tavsiyem uyuşturucu başta iyi gelir ama sonradan insan kötü hissetmeye başlıyor kendini. Kesinlikle gençlere uyuşturucu kullanmalarını tavsiye etmiyorum. Umut beyle tanışmadan önce aşırı saldırganlığım vardı mahallede herkesi rahatsız ediyordum, geçen bayanlara taş atıyordum, bağırıyordum araba camlarını kırıyordum. Umut beyden sonra ilaçlarımı kullandım ve bu saldırganlıklar bende gitmeye başladı yavaş yavaş ve bu duruma geldim. Genellikle uyuşturucu ortamları arkadaşlıktan başlıyor arkadaşlarını iyi seçsinler" dedi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.