Afyon Sandıklı Yavaşlar Köyü
Yavaşlar köyü hangi ilimizdedir, köyde kaç kişi yaşamaktadır, köye özgü yemekler hangileridir, Afyon ilinin Sandıklı ilçesinin bu güzel köyüne nasıl gidilir, köyde doğal yaşam nasıldır?
Yavaşlar, Afyonkarahisar ili, Sandıklı ilçesine bağlı bir köydür.Yerleşim il merkezine yaklaşık 90 km. uzaklıktadır. İlçeye 30 km mesafede ve Sandıklı-Uşak karayolu üzerinde bulunur. Yavaşlar’ı Sandıklı’ya 1950'li yılların sonunda yapılan şose yol bağlamaktadır. Bu yol 1970’lerin ortalarında asfaltlanmıştır.
AFYON'UN KAÇ TANE KÖYÜ VARDIR?
İlk yerleşim merkezi, çanak şeklinde bir arazi üzerinde kurulmuş ve ortasından geçen çay beldeyi adeta ikiye bölmüştür.
Son yıllarda belde, karayol mevkiine doğru serpilmeye başlamıştır. 1972 yılında belediye statüsüne kavuşan Yavaşlar, tek öğretmenli yıllardan başlayan eğitim-öğretim sürecine 1967–68 öğretim yılından itibaren “ Yavaşlar Ortaokulu” ile devam etmektedir.
Belediye hizmetlerinden yararlanmanın bir sonucu olarak, içme suyu şebekesi ve kanalizasyon problemi halledilmiş durumdadır. İçme suyuyla yaz aylarında bahçe sulaması da yapılabilmektedir.
Belde, belediye teşkilatının kurulması ile birlikte tek muhtarlıktan üç muhtarlığa ayrılmıştır. Bu muhtarlıklar: Cumhuriyet, Kurtuluş, Hisar mahallesi şeklinde adlandırılmıştır.
Köydeki kıt imkânlar, insanları daha çok okumaya zorlamış, Köy Enstitüleriyle başlayan bu süreç, Astsubay Okulları, İlk Öğretmen Okulları ve diğer meslek okullarıyla devam etmiştir. Kısa yoldan hayata atılmak ve para kazanmak şeklinde özetlenebilecek bu model, uzun yıllar; “Devletten aylık Allah’tan sağlık…!” sloganıyla revaç bulmuştur.
Diğer bir hareketlilikte 1960’ların sonuna doğru yurt içi ve yurt dışı işçi göçünde görülmüştür. Yurt dışı işçi göçü genellikle Almanya, Fransa ve İsviçre gibi Avrupa ülkelerinin yanında bazı Arap ülkelerine de yayılmıştır.
Yurt içi işçi göçünün yoğun olduğu iller; İzmir, Kocaeli ve İstanbul gibi sanayi bölgeleridir. Maaş ve ücret karşılığı bir yerde çalışanların görünürdeki refah düzeyi, insanları “karayolu aşmaya” zorlamıştır.
Buna bir de 80’lerden itibaren şehirlerin cazibe merkezi gibi algılanmasının etkisiyle oluşan göçleri de eklediğimizde, nüfusun ne denli azaldığı anlaşılabilir.Köyün adı eski bir Türk aşiretinin adıdır.
Çanakkale'nin Ezine ilçesinde, Manisa'nın Demirci ilçesinde ve Afyonun Sandıklı ilçesinde olmak üzere Türkiye’de üç adet "Yavaşlar Köyü " bulunmaktadır. Yine Samsun Terme'de "Yavaş Bey", Tekirdağ Hayrabolu’da "Yavaşca", Kocaeli Gebze’de "Yavaşlı" ve yine Konya Akşehir’de "Yavaşlı" köyleri bulunmaktadır.
Ayrıca, halen Bulgaristan dahilindeki Kırcaali ilinde bir “Yavaşlar kasabası “ bulunmaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Tapu Tahrir Defterlerinden (TD) Konya livasına ait 1530 tarihlerinde yapılmış olan, 387. numaralı defterin 242 safyasında, Konya livası (sancağı) Turgud kazasında "Yavaşlar cemaati" ve yine aynı defterin 243,244 sayfalarında da "Yavaşlu Cemaati" isimli henüz bir köy kurmamış, yörüklük eden cemaatlerin varlığı görülür.
Yavaşlar isminin nereden geldiği niçin bu şekilde adlandırıldığı hakkında kesin ve somut bir bilgi bulunmamaktadır. Fakat Danişmentlerin Kaşıkçı Obasının bu bölgeye yerleştiği rivayetleri bulunmaktadır.
“Yörük Çeşmesinin” ve camiinin kitabesinde yer alan tarihlerden beldenin geçmişinin 200 yıl civarında olduğu tahmin edilmektedir. Yavaş yavaş büyüdüğü için böyle bir adla anıldığı hiçbir gerçekliğe dayanmamaktadır.
Fakat Yörük Çeşmesinin kitabesindeki “sarı tekeli” aşiretinden bir Yörük beyinin isminin yer alması, buranın göçerkonarlıktan yerleşik hayata geçilmek suretiyle vücut bulduğu söylenilebilir.
Yavaşların tarihçesine kaynaklık edebilecek yazılı belgelerden Osmanlı Şeriyye Sicilleri, Salnameler ve vergi kayıtları tetkik edilmemekle birlikte, 1840 öncesi Yavaşlar'a ait kayıt ve bilgilere rastlanmadığı bilinmektedir.
Bundan da Yavaşların tarihçesinin çok eskiye dayanmadığı tahmin edilmektedir. Nakli bilgiye dayanan şekliyle bu günkü Yavaşları 19. yüzyıl sonlarında çevreden gelen göçlerin oluşturduğu söylenebilir. Yavaşlar Halkının Orta Asya'dan göç ettiğine ve oğuz kökenli olduklarına dahil kanıtlar vardır.
Yavaşların kurulduğu yerde antik çağa ait kalıntılar bulunmuştur. Güney batısındaki “ Asar ” denilen tepeden altın sikkeler, kuzey batısındaki “ Alaman ” denilen bölgede ise, yine bu döneme ait yer altı saray kalıntılarına rastlanılmıştır.
Belediye binasının bulunduğu yer ile “ Çekirgelik “ denilen yerlerde de eski çağlara ait mezarlar ve çeşitli malzemeler çıkarılmıştır. Belde merkezinde rastlanılan büyük küplerin de bulunuşu yerleşim merkezinin çok eski medeniyetlere sahiplendiğini söylemek mümkündür.
Bulunduğu yöre tabiatının bu güne nazaran geçmişte daha yeşil olmasının etkisiyle "Yeşil Yavaşlar" adıyla anılır-dı. Günümüzde etkisini kaybetmiş olsa da geçmişte geçim kaynağı olarak kaçak ağaç kesimi üst sıralarda yer aldığından Yavaşlar'ın "Yeşil" adını almasını sağlayan orman azalmıştır.
1980'li yılların ortalarından itibaren Orman İşletmesinin yoğun çabasıyla orman dokusu bozulan yerlerde tekrar oluşturulmaya başlanmıştır. Bozulan orman dokusunu gösteren Gülistan Gediği tepesi yönündeki ormanlık alanın durumu "Yeşil Yavaşlar"ın durumunu göstermektedir.
Yavaşların geçimi, Ağırlıklı olarak tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünü olarak; buğday, arpa, nohut. Mercimek, fiğ ve az miktarda ayçiçeği ve mısır yetiştirilmektedir. Topraklarının çoğunluğu kıraç, engebeli ve miras yolu ile bölünmüştür.
Tarıma traktörün girişi, gübreleme ve ilaçlama gibi faktörlerin etkisiyle üretim artışı olmakla birlikte, masrafların çokluğu çiftçiliği zorlamaktadır. Meyve çeşidi olarak vişne ilk başta gözükmekle beraber: kayısı, elma ve ayva gibi meyveler de yetişmektedir.
Vişne gerek bakım ve emek, gerekse kısa zamanda ürün elde edilmesi sebebi ile, halkın daha çok rağbet ettiği bir meyve olup, önemli bir gelir kaynağıdır. 1960’lı yıllarda denenen ticari amaçlı elma yetiştiriciliğinden beklenen verim alınamadığı için elma ağaçları sahipleri tarafından sökülerek yeniden tahıl üretimine dönülmüştür.
Önceki yıllarda halkın en önemli geçim kaynaklarından biri olan koyun ve keçi yetiştiriciliği, son yıllarda önemini kaybetmiştir. Son yirmi yıl içerisinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yerini, daha ziyade büyük baş hayvan besiciliği almıştır.
Bu alandan aile ekonomisine daha fazla katkı sağlanmaktadır. Yumurta ve et tavukçuluğu olmak üzere iki müteşebbisin 1980’lerde oluşturdukları modern tavuk çiftliği işletmeleri, ne yazık başarılı ve uzun ömürlü olamamıştı.
Köyde sanayi kapsamında bir işletme bulunmamakla birlikte 2006 yılı sonlarına doğru kurulan tekstil atölyesi bu alanda bir ilktir. Geçmişteki un değirmenleri, tuğla ve kiremit atölyelerinden şu anda çalışanı kalmamıştır. Halen küçük atölye şeklinde birkaç demirci ile birer marangoz ve traktör tamircisi faaliyet göstermektedir.
Sümerbank Isparta Halıcılık işletmesinin l960 yılının ortasında kurmuş olduğu halı tezgâhları, varlığını 1980’lerin ortasına kadar sürdürebilmiştir. Yüzün üzerindeki bu halı tezgâhları, bir dönem beldenin en önemli gelir kaynağını oluşturmuştur.
Bu sayede halkın refah düzeyinde gözle görünür bir artış sağlanmıştır.Sanayinin gelişmediği beldemizde ticari alanda da bir canlılığa rastlanılmaz. Geleneksel yöntemle faaliyet gösteren birkaç bakkal dükkânının dışında, iki fırın ve birkaç da manifatura dükkânı bulunmaktadır.
Daha önceden değinildiği üzere; halkın geneli “devletten aylık Allah’tan sağlık” anlayışına yöneldikleri için, ticaret tercihe değer bir meşguliyet olarak görülmemektedir. Sanayi ve ticaret, beraberinde risk de getirdiği için fazla ilgi görmemiştir.
Beldenin en belirgin, belki de başta gelen özelliği; eğitim-öğretime büyük değer ve öncelik vermiş olmasıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren eğitim-öğretime ilgi duyulmuş, Eğitmen Kursları ve Köy Enstitülerine çok sayıda öğrenci gönderilmiştir.
Köy Enstitülerinden mezun köyün öğretmenleri, eğitim-öğretim alanında uzun yıllar hizmet vermişlerdir. Gerek köy öğretmenlerinin teşviki ve gerekse onların sosyal refahları, halk üzerinde bu alana ilgi ve alakayı büsbütün artırmıştır.
AFYON İLİNDE DOĞAN ÜNLÜLER İÇİN TIKLAYINIZ
Sadece Yavaşlara has bir uygulama denilebilecek bir usul de, ilkokulu bitirip parasız yatılılık sınavını kazanamayanlar için “eski beş” adı altında beşinci sınıfı tekrarlaması ve bu işler için ücretli olarak açılan yaz kursları uygulamasıdır. Eğitim-öğretime ilginin bir sonucu olarak veliler, o günün şartlarında büyük maddi-manevi fedakârlıklar göstermişlerdir.
Beldede eğitim-öğretim düzeyi, 1970’li yıllara kadar ortaöğretim ile sınırlı iken, sonraki yıllarda yükseköğretime ilgi ve alaka artmıştır. Bunun sonucu, çeşitli üniversite ve yüksekokul mezunu insanlarımız Türkiye’nin değişik yerlerinde her kademede hizmet vermiş ve vermeye devam etmektedirler. 1988'de Yavaşlar belediye olmustur.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.