Ak Partili Kadınlar, “Şiddeti Önlemek Bizim Elimizde”
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Nevşehir'de faaliyet gösteren dernek, vakıf ve STK'ların kadın temsilcileri,...
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Nevşehir'de faaliyet gösteren dernek, vakıf ve STK'ların kadın temsilcileri, AK Parti Nevşehir İl Kadın Kolları Başkanlığının organize ettiği etkinlikte bir araya gelerek, kadın başta olmak üzere toplumdaki her türlü şiddete hayır dedi.
AK Parti Nevşehir Kadın Kolları Başkanı Nihal Kutların öncülüğünde AK Parti İl Binası önünde bir araya gelen, Nevşehir'deki çeşitli dernek vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri, kadına karşı şiddetin her türlüsüne hayır dedi.
İnsanlığın büyük bir kesiminin çok yönlü şiddete maruz kaldığı bir çağda olduklarını belirten AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Nihal Kutlar, yaşamın her alanının hak ve adalet mücadelesi ile geçtiğine dikkat çekti.
Nihal Kutlar, açıklamasında, yaşanan tüm olumsuzluklara karşın dünyayı güzelleştirme adına kadınların büyük bir özveri ile çalışma yapacaklarını dile getirerek şöyle konuştu: "içinde bulunduğumuz çağın olumsuz özelliklerine inat kadınlar olarak dünyayı güzelleştirmeye yönelik çabaların kaynağı da yine biz olacağız. Hayallerimizle yapabildiklerimiz arasında derin uçurumlar olmasına rağmen bizler yılgınlık nedir bilmiyoruz. Çünkü kadını Allah'ın emaneti olarak gören bir dinin mensuplarıyız. Bizi biz yapan değerlerin korunması ve güvence altına alınması ile insan hakları konusunda bir şeyler yapmış oluruz" dedi.
Kutlar, daha sonra sözlerine şu şekilde devam etti : "Doğuştan farklı özelliklerle dünyaya gelmiş olmamıza rağmen eşit olduğumuz tek konunun insan haklarımız olduğunun farkına vardığımızda; başta şiddet olmak üzere pek çok problemimizi çözebiliriz. Hak ve adalet gibi özümüzde bulunan değerler toplum tarafından güvence altına alındığında bizler şiddete karşı amacımıza ulaşmış olacağız. Kadına yönelik şiddet, cinsiyet ayrımcılığına dayalı bir insan hakları ihlalidir. Kadına yönelik şiddet dünyada ve ülkemizde; eğitim, ekonomik durum, yaş ve yaşadığı çevreye bakmaksızın tüm kadınların ve dolaylı olarak toplumun etkilendiği bir durumdur. Şiddet bir insan hakkı ihlali olması ile birlikte; bireyi, aileyi ve toplumu derinden etkileyen bir hastalıklı ruh halidir. Kadının maddi ve manevi her yönden zarar görmesine ve hayatını insani koşullarda devam ettirememesine neden olur. Toplumun geleceğini oluşturan kadınlar ne yazıktır ki, türlü olumsuzluklarla karşı karşıya gelmektedir. Şiddet toplumun her kesiminde farklı durumlarda meydana gelebilmektedir. Kadına yönelik şiddet, cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranıştır. Bütün kurallara rağmen haksızlık, adam öldürme, şiddet ve terör geçmişten günümüze farklı düzeylerde devam etmektedir. En önemlisi, uygarlık geliştikçe "şiddetin azalacağı" yolundaki görüşlerin aksine, şiddet farklı boyutlarda ve yoğunlukta bütün dünyada yaşanmaktadır. Kadına yönelik şiddet ile ilgili medyaya yansıyan haberlerin; konunun hassasiyeti sebebiyle kadınların yaşadıkları şiddeti ifade edemediğini biliyoruz. Medeni toplumlarda "şiddetin herhangi bir nedeni olmaz, olamaz!" bizlerin vazifesi adaletli bireyin inşasındaki rolümüzün de farkında olmaktır. Adalet bireyden başlayarak toplumun geneline yayılmazsa; sonuçları itibariyle sadece şiddeti değil, her türlü hastalıklı tutumun yaygınlaşmasına neden olur. Kadın ve şiddetin birlikte anılması artık farkındalık oluşturmaktan ziyade; toplumun geleceği açısından olumsuz bir duruma neden olmaktadır. Öncelikli olarak her çocuğun annesini güçlü görmeye hakkı vardır. Ancak ekranlara yansıyan yüzüyle; şiddet mağduru kadın imajı ile özlenen ve beklenen kadın imajını oluşturmanın mümkün olmadığı düşüncesiyle hareket etmenin vaktinin gelmiştir. Şiddet bağlamında Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için toplumun her kesimine çeşitli sorumluluklar düşmektedir. Başta Aile olmak üzere; devlet kademeleri ve medyanın önemli görevleri bulunmaktadır. Bize düşen görev; pek tabidir ki bu mağduriyetleri ortadan kaldırmak olmalıdır. Ancak bununla beraber iyi örnekleri toplumda yaygınlaştırarak; kadının varlığına yaraşır temsil imkanını gözler önüne sermek asıl amacımız olmalıdır. İyi örneklerin toplumda yaygınlaşmasıyla beraber kötünün kendine yer bulamayacağı bir dünya düşüncesiyle yolumuza devam etmeliyiz. Kadın ve erkek arasında yaşanan şiddetin hiçbir biçimde hoş görülmediği bir toplum oluşturmak bizim elimizde" diye konuştu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.