Amelebirliği Biriktirme Ve Yardımlaşma Sandığı 2016 Yılı Danışma Kurulu Toplantısı
Türkiye'nin ilk sosyal güvenlik kuruluşu olan Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı'nın 2016 yılı Danışma Kurulu Toplantısı 25 Ekim 2016...
Türkiye'nin ilk sosyal güvenlik kuruluşu olan Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı'nın 2016 yılı Danışma Kurulu Toplantısı 25 Ekim 2016 tarihinde gerçekleştirildi.
Danışma Kurulu'nda Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) adına konuşan Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez, Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndaki (TTK) işçi açıklarının iş sağlığı ve güvenliği önlemleri açısından ciddi riskler içerir hale geldiğine dikkat çekerek, "Geç kalınmadan TTK'nın işçi açıkları giderilmeli, kurumun ülkemiz sanayisine ve bölgemize ciddi katkılar verir hale getirilmesi sağlanmalıdır" dedi.
Eşitmez şunları söyledi;
"Değerli Konuklar, Amelebirliğimizin değerli yöneticileri, değerli kurul üyeleri, Genel Maden İşçileri Sendikası adına hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bugüne kadar maden ocaklarında iş kazalarında hayatlarını kaybeden maden şehitlerimize, terörle mücadele şehitlerimize, 15 Temmuz Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Genel Merkez Yöneticilerimiz Ankara'da çeşitli ziyaretlerde bulunuyor. Başta TTK olmak üzere sorunlarımızın çözümü için siyasi partilerle görüşüyorlar. Sizlere selam ve saygılarını gönderdiler. Kurtuluş Savaşının devam ettiği yıllarda hiç bir güvencesi olmadan çalışan maden işçilerinin çalışma koşullarını düzenlemek amacıyla kurulan Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığımızın, 2016 yılı Danışma Kurulu Toplantısı'nın hayırlı olmasını diliyorum. Zonguldak'ın ve bölgemizin varlık nedeni taşkömürüdür. TTK'ya sahip çıkmak, Zonguldak'a, bölgemize ve ülkemize sahip çıkmak demektir. Yıllık 25 milyon tondan fazla taşkömürü ihtiyacı olan Türkiye'de bu ihtiyacın önemli bir bölümünün Zonguldak Havzası'ndan karşılanması mümkündür. Ancak bugün gelinen noktada norm kadrosu 14 bin olan TTK'da çalışan sayısı 8 binlere gerilemiştir. Yıllık 5 milyon ton kurulu kapasiteye sahip TTK'nın taşkömürü üretimi 1 milyon tonun altındadır. Yani TTK, tarihinin en az sayıdaki işçisiyle en düşük üretimini yapıyor.
Durum böyleyken TTK'nın Karadon Müessesesi'nin özelleştirilmesi gündeme getirildi. Koklaşabilir yüksek kalorili özelliğiyle demir-çelik ve diğer sanayinin sigortası olan taşkömürünün tamamıyla enerji santrallerine yönlendirilmesi doğru değildir. Buradaki santralin varlık sebebi atık kömürlerdir. Bizler bu girişime gerekli tepkiyi gösterdik.
Bu gibi girişimlerin yeniden gündeme getirilmesine karşı her an tetikteyiz ve asla müsaade etmeyeceğiz. Tüm bu gerçeklere rağmen siyasi iktidar kuruma işçi almayarak TTK'yı kendiliğinden kapanmaya zorlamaktadır. Bugün TTK'daki işçi açıklarının, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri açısından ciddi riskler içerir hale geldiğini tüm sorumlular bilmelidir. Bizler, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak çözüm önerilerimizi her platformda anlatıyoruz. TTK'nın işçi açıkları acilen giderilmeli ve kurumun norm kadro ile istikrarlı şekilde çalışması sağlanmalıdır. TTK'nın üretim zincirindeki aksaklıklar giderilmelidir. Büyük yatırıma gerek olmaksızın, TTK'nın işçi açıklarının giderilmesiyle, kurum ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacak bir düzeye gelecektir."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.