Antalya Alanya İlçesi
Alanya İlçesi hangi ilimizdedir, ilçede kaç kişi yaşamaktadır, ilçeye özgü yemekler hangileridir, Amasya iline bağlı bu güzel ilçeye nasıl gidilir, ilçede doğal yaşam nasıldır? Antalya Alanya İlçesi otelleri...
Alanya, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'deki Antalya iline bağlı bir turizm ilçesidir. Şehir merkezine uzaklığı 132 kilometredir. Türkiye'nin güney sahillerinde bulunan Alanya, 1.598,51 km2'lik bir alana sahiptir ve nüfusu (2014 nüfus sayımına göre) 285.407'dir.
Alanya ilçesi idari olarak Antalya iline bağlıdır, Alanya Belediyesi ve ilçesi de Antalya Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanına girmiştir. Alanya'ya 45 kilometre mesafede bulunan Alanya Gazipaşa Havalimanı 2012 yılında faaliyete geçmiştir.
Stratejik konumu bakımından Akdeniz'in kıyı kesimlerinde küçük bir yarımada şeklindedir. Kuzeyinde Toros Dağları uzanır. Alanya tarih boyunca, , Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi imparatorluklar için Akdeniz'de önemli bir kale vazifesi görmüştür. Selçuklu zamanında, I. Alaeddin Keykubad yönetimi altındaki bölge, jeopolitik bir önem kazanmıştır. Şehrin bugünkü sembollerinden Kızıl Kule, tersane ve Alanya Kalesi bu dönemde yapılmıştır.
Bölgede Akdeniz ikliminin özellikleri görülmektedir. Kışın ılık ve yazın sıcak geçer. Turizm açısından Türkiye'de yüzde dokuzluk bir paya sahipken Yabancıların Türkiye'de mülk alımında ise yüzde otuzluk bir paya sahiptir. Turizm, özellikle 1958'lerden sonra gelişmeye başlayarak, ilçedeki en etkin iş kolu haline gelmiş ve bu durum bölgede nüfus artışını meydana getirmiştir. Sıcak iklimi sayesinde birçok sportif faaliyet ve kültürel etkinliğe elverişlidir. İlçenin belediye başkanlığını 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Hasan Sipahioğlu'ndan bayrağı devralan Adem Murat Yücel yapmaktadır.
Şehir, tarih boyunca birçok defa farklı isimlerle adlandırılmıştır. Alanya ismi, Latince (Coracesium) veya Yunanca'ya (Korakesion) Luvi dilinde uç/çıkıntılı şehir anlamına gelen Korakassa kelimesinden geçmiştir. Bizans egemenliği altındayken, Yunanca güzel/hoş dağ anlamındaki Kalonoros veya Kalon Oros adı kullanılmıştır. Selçuklular ise şehrin adını, I. Alaeddin Keykubad'ın isminin farklı bir türevi olarak Alâiye'ye (علاعية) çevirmişlerdir. 13 ve 14. yüzyıla gelindiğinde ise İtalyan tüccarlar Candelore veya Cardelloro ismini kullanmışlardır. 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk buraya yaptığı ziyaret ile şehir isminin son halini almıştır. Söylentilere göre, bir hata sonucu telgraftaki Alâiye kelimesi Alanya şeklinde yazılmıştır. 1933 yılında ise Resmi Gazetede Alanya adının kullanılmasıyla bu isim resmilik kazanmıştır.
Alanya, Antik çağlarda korsanlara, Bizans döneminde derebeylerine ev sahipliği yapmış ve nihayet Anadolu Selçukluları döneminde de başkentliğe yükselmiş ender güzellikteki tarihi bir şehirdir.
Alanya antik çağda Pamfilya ile Kilikya arasında yer almıştır. Herodot'a göre bu bölgenin insanları Truva savaşı sonrası Anadolu'ya dağılan insanların soyundan gelir.
Yapılan araştırmalarda (Kadıini Mağarası-1957) ilk yerleşimin günümüzden 20 bin yıl öncesine üst paleotik döneme kadar uzandığı anlaşılmıştır.
Tarihte bilinen ilk adı Coracesium'dur. MÖ 4. yüzyılda Persler'in istilası altındadır. Daha sonra korsanların barınağı olmuştur. MÖ 139 yılında Seleki kralı kenti istila etse de korsanların barınağı olmaktan kurtulamamıştır. MÖ 65 yılında Romalı komutan Magnus Pompeius tarafından Roma İmparatorluğu topraklarına katılan şehir, Roma’nın çöküşü ile Bizans döneminde adı da “güzel dağ” anlamında Kalonoros olur.
1204 yılında Haçlı orduları'nın İstanbul'da Latin İmparatorluğu'nu kurması üzerine Anadoluda bir otorite boşluğu doğmuştur. Bir derebeyi olan Kyr Vart, Kilikya Ermeni Krallığı adına Kalonoros'ta hakimiyeti sağlamıştır.
Kent, 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından ele geçirilmiştir. Sultan Alaaddin Keykubat derebeyi Kyr Vart'ın kızıyla evlenerek kenti yeniletmiş ve kışlık başkent yapmıştır. Kentin adını da Alâiye olarak değiştirmiştir. Alaaddin Keykubat döneminde şehir en parlak günlerini yaşar. Bugünkü kale, tersane ve hala ayakta duran yapıların birçoğu o dönemdendir.
1300 yılında Anadolu Selçukluları'nın dağılması sonucu şehir Karamanoğlu Beyliği'nin egemenliğine girer. Konya merkezli Karamanoğulları, 1427 yılında şehri 5 bin altın karşılığı Mısır Memluk Sultanlığı'na satar.
Nihayet Anadoluda birliğin sağlanması ve Osmanlı Beyliği’nin öne çıkması ile Alâiye, 1471 yılında Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Devleti topraklarına dahil edilir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Alâiye, önce Kıbrıs eyaletine bağlanır (1571), ardından Konya Vilayetinin sancağı yapılır (1864), sonra Antalya sancağına (1868) ve nihayet 1871 yılında da Antalya’nın ilçesi yapılır. Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ile Alanya adını alır.
Şehrin ekonomisi tamamen tarım ve turizme dayalıdır. Hizmet sektörü iyi gelişmiştir. Üretilen hizmet ve malların tamamına yakının tüketimi, çevrede bulunan turistik otellerde gerçekleşmektedir.
Alanya, ülke turizminde önemli paya sahiptir. 1980'li yıllarda başlayan turizm atılımı sayesinde şehir, bugünkü halini almıştır. İlk başlarda apart otellerin yoğun olduğu ilçede, günümüzde 1.000 kişi kapasiteli tesislerden 3.500 kişi kapasiteli devasa tesislere kadar pek çok çeşit ve türde turistik tesis mevcuttur.
Seracılık ve narenciye üretimi bölgenin sıcak ikliminden dolayı son derece gelişmiş tekniklerle yapılmaktadır. Üretilen ürünlerin bir kısmı sadece Alanya'ya hastır. Bunların başında avokado ve muz gelir. Alanya muzunun boyutları yaklaşık ithal muzunkiyle aynıdır ve ithal muzdan daha tatlıdır. Alanya Ticaret ve Sanayi Odası'nın 2012 verilerine göre üretilen bazı ürünlerin verileri:
Yıllık muz üretimi: 13.627.913 kg
Yıllık avakado üretimi: 603.727 kg
Yıllık portakal üretimi: 9.744.339,3 kg
Yıllık malta eriği üretimi: 7.924 kg (2009 verisi)
Yıllık mandalina üretimi: 1.115.464 kg
Yıllık limon üretimi: 2.938.677,4 kg
Yıllık domates üretimi: 46.057.043,02 kg
Yıllık salatalık üretimi: 82.885.043,4 kg
Yıllık deniz ürünleri üretimi: 467.467 kg
Alanya nüfusu her geçen gün artmaktadır. 1980'li yıllarda 30.000 insanın yaşadığı ilçede yoğun yurt içi ve yurt dışı göçler sonucu artmıştır. İlçenin nüfusu 2014 adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 285.407'dir. Bunun 100.000 ilçe merkezinde, 160.000'i ise mahallelerde yaşamaktadır. Avrupa vatandaşlarının gözdesi olan şehirde büyük çoğu yaşlı ve emekli 23.045 Avrupalı Alanya'da mülk edinerek yaşamaktadır.
Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar az nüfuslu küçük bir kasabayken son yıllarda turizm açısından önemli bir konuma gelen Alanya bugün ise yaz aylarında nüfusu en az iki üç katına çıkmaktadır.
Antalya Körfezi'nde, Anadolu'nun güney sahili boyunca Pamfilya ovasına yerleşmiş, kuzeyinde Toros Dağları ve güneyinde Akdeniz bulunan, Türk Rivierası sınırları dahilinde, kıyı şeridi boyunca 70 kilometrelik alana sahip bir ilçedir.Batıdan doğuya sahil şeridi boyunca Manavgat ilçesi, kuzeybatı kısımlarında dağlık bir araziye sahip Gündoğmuş ilçesi, kuzeyinde Hadim, doğusunda Taşkent ve Sarıveliler, güneydoğusunda ise Gazipaşa ilçeleriyle çevrilidir. Manavagat, Side ve Selge gibi eski şehirlere ev sahipliği yapmaktadır.
Pamfilya ovası, denizin ve dağların arasında izole edilmiş, tipik Doğu Akdeniz kozalaklı-sklerofil-geniş yapraklı ormanlara sahiptir. Bu ormanlarda Lübnan sediri, yıl boyunca yapraklarını dökmeyen makiler, incir ağarçları ve karaçam yetişmektedir.[28] Antalya'nın doğusu ve Alanya'da dağlar genellikle başkalaşım kayaçlarından meydana gelmektedir. Bu oluşumla birlikte kayaların yüksekten alçağa hareket etmesi sonucu ilçe bölünmüştür. Böylece Mahmutlar, Sugözü ve Yumrudağ bölgeleri oluşmuştur. Benzer bir litojik hareketin şehrin altında da oluştuğu gözlemlenmiştir. Boksit, alüminyum cevheri, ilçenin kuzeyinde sıkça görülür ve mayınlı olabilme ihtimali vardır.
Bölgenin belirgin özelliklerinden birisi de kayalık özelliğe sahip yarımadanın doğu ve batı olarak bölünmüş olmasıdır. Limanı, ilçe merkezi ve Keykubat sahili isimlerini, I. Alaeddin Keykubad'ın buraya yerleşmesi sonucu almışlardır. Damlataş sahili adını, meşhur Damlataş Mağarası'ndan almıştır. Kleopatra sahili ise ilçenin batısındadır. Kleopatra Plajı adı muhtemelen bir efsaneye dayanmaktadır. Efsaneye göre, İmparator Marcus Antonius ve Kleopatra burada balayılarını geçirdikten sonra, İmparator şehri düğün hediyesi olarak Kleopatra'ya vermiştir. Atatürk bulvarı şehrin ana caddesidir ve denize paralel uzanır. Caddenin güneyinde birçok turistik bölge bulunur. Kuzeyde ise dağlık alanlar uzanır. Çevre Yolu Caddesi ve diğer büyük caddeler, kuzeyden ilçe merkezini çevrelemektedir.
Alanya tipik bir Akdeniz iklimine sahiptir. Akdeniz havzası kışın çok fazla yağış getirir, yazları ise kışa oranla daha uzun, sıcak ve yağışsız geçer.Bu durum, turizmde "güneş gülümsüyor" sloganına ilham kaynağı olmuştur.[34] Pek sık olmasa da kıyıya yakın bölgelerde sağanak yağış yıl içinde görülür.[35] Toros Dağları'nın denize yakın olması sise neden olur ve çoğu sabah gökkuşağı oluşur. Sıcak günlerde sıklıkla olmasa da dağların yüksek kesimlerine kar yağmaktadır. Alanya'da deniz suyunun yıllık ortalama sıcaklığı 21,4 °C (71 °F), Ağustos ayında ise 27,9 °C (82 °F)'dir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.