Ayrılık anksiyetesi hakkında bilgi veren Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi ayrılık yaşayan çiftlere önerilerde bulundu.

Çocukluk Öykülerinde İzler Gizli

Ayrılık anksiyetesi, hayatımızın en erken evrelerinde, annenin göğsünden ayrılma korkusu ile başlayan bir serüvenin birinci adımıdır. Bu, annenin varlığındaki huzurun ve inancın, ondan uzaklaşıldığında yerini bir boşluğa bırakmasıyla açıklaşır. Çocukluk devranında yaşanan bu temel ayrılık anı, ilerleyen yaşlarda insanların bağlarına de yansır. Bazen sadece farketmeden ailemizin bir anda bizi arabada bırakıp nasılsa uyuyor diye bırakması, sıhhat sıkıntıları yüzünden aniden panikle beklenmedik bir halde ortadan kaybolmaları bile sebep olabiliyor.Anne-baba tarafından uzaklaşma, tutarsız davranışlar, tehdit edici aile alaka modelleri; çocukluk öykülerimizde derin izler bırakır ve bu izler, yetişkin ilgilerimizin temelini oluşturur.

İlişki Kurma Sürecinde Nasıl Davranmalıyız ?

İlişkiler kurma sürecinde, bireyler için ayrılmanın dünyadan dışlanma üzere algılanması, bu deneyimin bir başarısızlık olarak görülmesi, derin bir panik ve kayıp hissi yaratır. Bazen bu durum, ayrılığa yer hazırlayacak davranışlara bile yol açabilir. Çok teslimiyetçilik ve kabullenme, ilişkinin sürdürülmesinde adeta bir gurur kaynağı haline gelebilir, lakin bu durum, ayrılık yaşandığında kişiyi dışlanmışlık ve utanç hisleri ile baş başa bırakabilir. Ayrılık anksiyetesinin temelinde yatan, ilgide terk edilmeme odaklı yaşamaktır. Bu odak, kişinin kendi benliğini sergilemekte zorlanmasına, ilişkiyi ve partnerini sürekli sorgulamasına, ilgiden beklentilerini ferdî olarak algılamasına ve reddedilme korkusuna sebep olur. Huzursuz olduğunda alakanın garantisini aramak, hep onay istemek ve rastgele bir yanlış yapmamak için çok uğraş göstermek, bağ içindeki mutsuzluğu artırır.

İlişki Hayatın Merkezinde

“İlişki, birçok kişi için hayatının merkezinde yer alır. Bu merkeziyet, ilginin sürdürülmesi için adeta bir takıntıya dönüşebilir. Lakin, gerçek şu ki; alakalar, esneklik, karşılıklı katılımcılık ve ferdi alanların korunması gerektiren dinamik yapılar olarak ele alınmalıdır. Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi,” Peki, ayrılık anksiyetesi ile nasıl başa çıkabiliriz ? Öncelikle, hamasetle tekrar sevmeyi öğrenmeli, sonuçlarını kucaklayarak bağlarımızı doğal bir davranış biçimiyle yaşamalıyız. İrtibatta esnek olmalı, kararlar alırken iştirakçi olmalı ve yalnızca bir dünya oluşturabileceğimizden korkmamalıyız. Tartışmalardan kaçınmak yerine, kendimizi tabir etmeyi öğrenmeli ve alakayı sürdürme gayesini hayatımızın merkezine almadan, şahsî özgürlüklerimize de yer vermeliyiz. Ayrılık anksiyetesi ile başa çıkmak, kendi içsel gücümüzü keşfetmek ve temaslarımızda sağlıklı dinamikler oluşturmakla mümkündür. Bu süreç, bizi daha güçlü, daha özgür ve daha şad bireyler haline getirebilir.”dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)