Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Bu sistem krizleri, bu sistemin içinde üretilen çeşitli fay kırıkları, Türkiye'nin gücünü ve kuvvetini aşağıya çeken bu krizler elimizi, kolumuzu bağladı. Çok iş yaptık ama akıntıya karşı yüzerek yaptık, çok iş yaptık ama yokuş yukarı çıkarak iş yaptık" dedi.

Bakan Çelik, Adana'nın İmamoğlu ilçesinde partisinin düzenlediği mitinge katıldı. Yoğun bir kalabalığa hitap eden Bakan Çelik'e AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, İmamoğlu İlçe Başkanı Ali Ekiz, İmamoğlu Belediye Başkanı Gazi Adamhasan ile ilçe protokolü ve çok sayıda partili eşlik etti.

Çelik, Türkiye'nin 200 yıldır tartıştığı sistem değişikliğini yakalama fırsatını bulduğunu belirterek, "İş, fabrika bütün bunlar Türkiye'nin istikrarlı olması, Türkiye'nin ekonomisini büyütmesi, Türkiye'nin daha çok işe imza atmasıyla olur. Bunun için biz Türkiye'de şimdiye kadar çok iş yaptık ama biliyorsunuz bu sistem krizleri, bu sistemin içinde üretilen çeşitli fay kırıkları, Türkiye'nin gücünü ve kuvvetini aşağıya çeken bu krizler elimizi, kolumuzu bağladı. Çok iş yaptık ama akıntıya karşı yüzerek yaptık, çok iş yaptık ama yokuş yukarı çıkarak iş yaptık. Artık Türkiye 200 yıldır tartıştığı bu sistem değişikliğini yakalama fırsatını buldu. Bu fırsatı kaçırmayalım. Zaman zaman muhalefet partilerin sözcüleri "evet'e muhalefet eden bazı partilerin sözcüleri "niye bu kadar acele ediyorsunuz, neden bu kadar çabuk getiriyorsunuz" diyorlar. Çabuk getirmiyoruz. Tam tersine 200 yıldır Türkiye bunu tartışıyor. Şimdi büyük bir fırsat ele geçti. 200 yıldır Türkiye'nin tartıştığı meselelere son vermek için, istikrar için, İmamoğlu "evet" diyor mu? Tek vatan için, tek millet için, tek devlet için, tek bayrak için "evet" diyor muyuz? O zaman 16 Nisan'da sandıklara koşup İmamoğlu'nda sandıklara güçlü bir "evet" mührü vurmaya hazır mıyız" dedi.

"Türkiye'de yeni bir döneme geçeceğiz"

İmamoğlu halkının terör örgütü FETÖ'ye karşı dimdik ayakta olduğunu söyleyen Bakan Çelik, "Siz 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü ülkemizi işgal etmek isterken, ülkemize karşı bir işgal girişiminde, bir rejim değişikliği girişiminde bulunurken ona karşı direnen yerlerimizden birisi de İmamoğlu'ydu. İnşallah 16 Nisan'da sizlerin flamalarınızda gösterdiğiniz "evet" gibi "evet" oyları ile birlikte Türkiye'de yeni bir döneme geçeceğiz" şeklinde konuştu.

"Rejim değil, sistem değişikliği"

Referandum sonrası ülkenin yönetiminde sistem değişikliğine gidileceğini ancak muhalefetin ısrarla "rejim değişikliği" diye halkı kandırdığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"Yaptığımız şeyin bir sistem değişikliği olduğunu defalarca anlattık ama hala rejim değişikliğinden bahsediliyor. Ben şimdi rejim değişikliğinin ne olduğunu anlatayım İmamoğlu'nda. 1960 darbesinde milli iradenin gasp edilmesi, milletin seçtiği başbakanın, Menderes'in darbe yoluyla görevden uzaklaştırılması bir rejim değişikliğidir. Çünkü rejim cumhuriyettir, demokratik cumhuriyettir. Şimdi tutmuşlar Türkiye'nin yönetim sistemiyle ilgili yapılacak değişikliğe rejim değişikliği diyorlar. Bunlar Türkiye'de devlet için, millet için, bu ülke için ne zaman iyi bir şey yapılmak istense hemen rejim değişikliğinden bahsederler. Milletin iyiliği için, devletin iyiliği için, bu ülkenin çocuklarının iyiliği için ne zaman bir adım atılmaya kalkılsa bunlar rejim değişikliğinden bahsederler halbuki rejim cumhuriyettir, cumhuriyetin temeli cumhurdur. Yani milletimizdir, halkımızdır, yani sizlersiniz. Bir yerde cumhurun güçlenmesi demek cumhuriyetin güçlenmesi demektir. Cumhurun güçlenmesi demek devletin güçlenmesi demektir."

"Cumhurbaşkanımız o gece dimdik ayaktaydı"

15 Temmuz gecesi FETÖ'nün ülkeyi işgal ederek rejim değişikliğine götürmek istediğini ancak tek hükümet olması ve halkın devletiyle bir bütün olması neticesinde hain darbe girişiminin püskürtüldüğünü ifade eden Çelik, "Bakın 15 Temmuz gecesi de gördük. Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimini önlerken gördük. O gece milletimizin büyük fedakarlığı sayesinde bu darbeyi önledik ama aynı zamanda herkesin çok iyi bildiği bir şey var. Cumhurbaşkanımızın o gece güçlü bir şekilde direnmesi, kahramanca direnmesi, Başbakanımızın aynı şekilde kahramanca direnmesi ve hükümetin tek bir ses olarak darbe girişimine karşı durması Türkiye'nin geleceğini kurtarmıştır. Eğer o gece Türkiye'de geçmiş yıllarda olduğu gibi cumhurbaşkanı ve başbakan arasında geçmiş yıllarda olduğu gibi bir çelişki olsaydı ya da o gün bir koalisyon olsaydı, üç parti, iki parti, adalet bakanı başka bir partiden, içişleri bakanı başka bir partiden, savunma bakanı başka bir partiden olsaydı biz emin olun bu darbe girişimini engellemekte çok güçlük çekerdik" diye konuştu.

"Çocuklarımız kitap bulamıyorlardı ama şimdi tablet dağıtıyoruz"

AK Parti Hükümeti ile birlikte ülkede eğitim ve sağlık alanında önemli hizmetlere imzalar atıldığını kaydeden Bakan Ömer Çelik, "Çok kısa zaman önce AK Parti iktidarlarından önce bu ülkede ders kitapları bulunamıyordu. Paranız olsa bile çocuğunuza ders kitabı alamıyordunuz, şimdi ders kitapları çocuklarınıza ücretsiz olarak veriliyor, akıllı tahtalar, akıllı tabletler çocuklara veriliyor böylece çocuklar akıllı tahta ve tabletlerle geçmişte ders kitabı bulunmayan Türkiye'den eğitim ve sağlık hizmetlerinin çok daha güçlü olduğu bir Türkiye'ye geçtik" dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik yaptığı konuşmaların ardından kürsüden inerek kendisini miting alanına gelip dinleyen 90 yaşındaki Musa Sedefoğlu'na sarıldı. Bakan Çelik daha sonra mitinge katılan vatandaşları selamlayarak tokalaştı.

İHA