AK Parti İzmir İl Başkanlığında konuşan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "CHP'nin siyaset geçmişi ile otokrasi arasında yakın bir örtüşme vardır. Türkiye'de demokratik perspektife göre kavramların anlamlandırıldığı bir Google yapılsa "otokrasi" yazıldığında eşittir "CHP" yazması lazım" derken, referandumun yapılacağı 16 Nisan'da İzmir'in dağlarında "evet'ler açacağını söyledi.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AK Parti İzmir İl Başkanlığını ziyaret etti. Bakan Çelik, 16 Nisan'da yapılacak referandum öncesi CHP'nin yürüttüğü politikaları eleştirerek, "Biz çeşitli tartışmalar izliyoruz. CHP süreli tek adam rejiminden bahsediyor. CHP'nin siyaset geçmişi ile otokrasi arasında yakın bir örtüşme vardır. Türkiye'de demokratik perspektife göre kavramların anlamlandırıldığı bir Google yapılsa "otokrasi" yazıldığında eşittir "CHP" yazması lazım. Bu şekilde suçlamaların tarihsel geçerliliği yok" diye konuştu.

"Rejim değişikliği lafı büyük bir yalandır"

"Rejim değişikliği olacak" tartışmalarının büyük bir yalan olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, rejim değişikliğini şu sözlerle anlattı:

"CHP'nin desteklediği 27 Mayıs darbesi, 12 Eylül darbesi, 28 Şubat, rejim değişikliğidir. AK Parti'ye kapatma davası rejim değişikliği teşebbüsüdür. Rejimi, doğru anlamak lazım. Rejime sahip çıkmak istiyorsan, cumhura sahip çıkmak istiyorsan cumhurun yetkisinin her şeyin üzerinde olduğunu ayakta selamlamak gerek. Bu yoksa asıl rejim değişikliği o demektir. Onların vatandaşlar ilgili kaygıları yok. Rejim üzerinden kriz çıkarma fırsatını ellerinden alıyoruz. Karşı çıktıkları şeyin yerine keşke tartışmaya değer düzenlemeler getirselerdi ama onu da getiremiyorlar. CHP bir siyasi parti gibi değil, tamamen siyasetin gereklerine set çekmek üzere davranıyor. AK Parti'nin Türkiye'nin rejimi ile ilgili bir problemi yoktur."

"Parlamenter sistem, tam anlamıyla hiç hayata geçmedi"

Başkanlık sisteminin farklı hayat tarzlarını, farklı kimlikleri uzlaştırmayı sağladığı için toplumsal kapsayıcılığı olan bir sistem olduğunu ifade eden Bakan Çelik, "Milletin değerleri ile kavga edenler, yasaklayıcı politika ortaya koyanlar, koalisyonlar çevresinde bunu ortaya koyabildiler. 16 Nisan'dan sonra inşallah Türkiye'de koalisyon ihtimalini ortadan kaldırıyoruz. 15 yıldır AK Parti'nin varlığı sayesinde koalisyon olmadı. Türkiye'de parlamenter sistem tam anlamıyla hiç hayata geçmedi. Geçmeye fırsat bulmadı. Her zaman koalisyonlar, parçalı yapılar ortaya çıktı. Bir tek AK Parti döneminde sistem istikrar üretmeye başladı. AK Parti de bunu gerçekleştirdiği zaman askeri bildiri ile karşı karşıya kaldı. Parti kapatma davası açıldı. Türkiye'nin patronu sizsiniz. Türkiye'nin nasıl yönetileceğine siz karar verirsiniz" dedi.

"Güç peşinde koşsaydık sistemin devamını isterdik"

Türkiye'nin ciddi bir sivilleşme ve anayasa problemi olduğunu kaydeden Bakan Çelik, şöyle konuştu:

"Bize soruyorlar; "Cumhurbaşkanı sizden, başbakan sizden, TBMM'de çoğunluğa sahipsiniz. Neden bu kadar gücünüz varken anayasada değişiklik istiyorsunuz?" Biz daha çok güç peşinde koşsaydık sistemin devamını isterdik. Mesele güç meselesi olsaydı bu sistemin devamlılığını istememiz lazımdı. CHP'nin de sistemin devamını istememesi lazımdı. Bu niye oluyor? Bizim güç bizde olsa bile esas amacımız vatandaşın demokratik yetkisinin daha da güçlendiği bir yapı ortaya koymak. CHP iktidar olamasa bile devlet vesayeti, siyasi vesayet devam etsin, askeri vesayeti diriltecek fay kırıklığı devam etsin diye vatandaşın özne olduğu bir sistem istemiyor."

"Millet hükümeti sistemine geçeceğiz"

"Biz "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyenlerin tarafındayız" ifadelerini kullanan Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güçleri, nefesleri yetiyorsa ortaya koyabilecekleri bir vizyon varsa; vatandaşın gücünü artıran bir değişiklik gördünüz mü? Ekonomik krizin olmadığı, kimliklerin kavga ettirilmediği, koalisyon ihtimali olmadığı bir sisteme geçmek durumundayız. Artık meclis hükümeti sisteminden millet hükümeti sistemine geçeceğiz."

"İzmir'in dağlarında "evet'ler açacak"

Bakan Çelik, İzmir'de kadın kolları üyelerinin fazlalığından mutluluk duyduğunu da belirterek, "İzmir'de havalimanından itibaren kadın kolları üyelerimizin bu kadar geniş katılımla faaliyetlere katılması çok mutlu etti. Çok nadirdir. Bu yüzden kadınların fazla olması beni mutlu etti. Kadınların siyasetimize bu kadar damga vurması, siyaset ve iş hayatında daha çok yer etmesi aslında yapılan bir faaliyetin kalitesini gösterir. İzmir'de 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü şimdiden kutlamaya başladık. İzmir'de gördüğüm tablo; İzmir'in güçlü, kuvvetli, anlamlı şekilde referandumda destek vereceğidir. İzmir'in dağlarında çiçekler açar, 16 Nisan'da "evet'ler açacak" dedi.

"18 maddeyi okusunlar"

AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican da, referandumda "Hayır" diyeceklere anayasa değişikliğini içeren 18 maddeyi okumaları ve ona göre karar vermeleri gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından Başkan Delican, 15 Temmuz demokrasi nöbetleri sırasında vatandaşlar tarafından yazılan demokrasi defterini Bakan Çelik'e hediye etti.

İHA