Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrı sonrasında istihdam edilen işsiz sayısının 400 bini geçtiğini söyledi.

Eskişehir'e bir takım ziyaret ve etkinliklere katılmak üzere gelen Bakan Müezzinoğlu önce bir fabrikada işçilerle öğle yemeğinde buluştu. Burada işçilerle öğlen yemeği yiyen Bakan, ardından fabrikayı gezdi. Müezzinoğlu ardından 71 Evler ve Erenköy Mahallerinde bulunan Toplum Aile Destekleme Merkezlerini (TADEM) ziyaret etti. Bakan Mehmet Müezzinoğlu burada meslek öğrenen kadınların yapmış oldukları çalışmaları gezdi. Ardından programda konuşan Müezzinoğlu, 2001 yılında AK Parti'nin kurulduğunda Recep Tayyip Erdoğan'a bazı güç odaklarının "muhtar bile olamaz" dedikleri sözü hatırlattı.

Erdoğan'ın asla milletine olan inancını ve güvencini sarsmadığını ifade eden Müezzinoğlu, şunları söyledi:

"Ben milletime inanıyorum, güveniyorum dedi. Benim ne olduğum önemli değil milletimin ne olacağı önemlidir dedi ve hep milletim, ülkem, bayrağım dedi ve Allah'a şükür ki cumhur onu cumhurbaşkanı yaptı. Bazı güç odakları onu muhtarlığa bile yakıştırmadı bazı güç odakları onu milletvekilliğine yakıştırmadı, başbakanlığa hiç yakıştırmadı, onun cumhurbaşkanı olmasından rahatsız oldu. Varsın olsunlar. Yeter ki cumhur rahatsız olmasın. Yeter ki cumhurla, cumhurbaşkanı bir bütün olarak bu ülkeyi yarınlara daha güçlü bir şekilde taşıyabilsin. Bu anlamda burada Eskişehirimizde Odunpazarı'nın siz değerli hanım kardeşlerim görüyorum ki cumhurla, cumhurun başkanı bütünleşmiş ve heyecan dolu. Hep birlikte yarınlara birlikte yürümeye "Evet" diyorlar. Önümüzde bir 16 Nisan var. Referandum. Bu referandum da cumhur için ne diyoruz? Evet. Cumhurun hak ve hukukunu korumak adına bundan sonra ipin ucunu cumhurun eline veriyoruz. İpin ucu artık sizin elinizde olacak. Buna "Evet" mi? Evet. Bundan önce birileri bu milletin kadınlarının ya da kız öğrencilerinin başörtüsünden rahatsız oluyordu ya sana ne. Sana ne. Ama o öyle demiyor. Üniversiteye giremezsin diyor. Kamuda çalışamazsın diyor. Hatta gücü yetse sokakta gezemezsin diyecek. Bunu da zaman zaman yapmaya çalıştılar. Cumhura yakışan cumhuriyete yakışmıyor dediler. Ya cumhur varsa cumhuriyet var. Cumhur güçlüyse cumhuriyet güçlü. Biz de o nedenle bir taraftan her geçen gün cumhuru daha güçlü yapan, dolayısıyla cumhuriyeti de güçlü hale taşıyan bir anlayışla bugünlere geldik. Son 50-60 yıldır iki de bir cumhurun ümüğünü sıkmaya alışık olanlar hep istiyor ki ben iki de bir cumhurun ümüğünü yine sıka bileyim. Bazen Türk Silahlı Kuvvetleri, medya, sermaye, anayasa mahkemesi, cumhuriyet başsavcısı iki de bir ümük sıkıyorlar. Ya sen kim oluyorsan da cumhurun ümüğünü sıkıyorsun. Sen kim oluyorsun. Cumhurun hak ve hukukunu korumanın dışında senin bir görevin yok olamaz. Ama bunlar kendilerine ilave güç devşirdiler iki de bir rahmetli Menderes'ten başlayıp milli iradeyi idam ettiler. Esasında idam edilen rahmetli Menderes, Polatkan, Zorlu değildi fiziken onları idam ettiler ama milletin umutlarını, hayallerini, geleceğini, milletin muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki o gelişmesini idam ettiler. Sonra tanklarla, paletlerle, farklı, farklı tuzaklarla iki de bir milletin ümüğünü sıkıyorlar. Sıkmaya çalışıyorlar. Ne zamana kadar başardılar, 2002 yılına kadar başardılar. Ama 2001'de AK parti kurulurken Recep Tayyip Erdoğan onlar o gün muhtar olamazsın dediler, Recep Tayyip Erdoğan o gün partiyi kurarken bir cümle söyledi, Türkiye'de artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak dedi. Evet, Türkiye'de artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Eskisi gibi olsun diye bizim dönemimizde uğraştılar. Zaman, zaman zora soktular ama başarabildiler mi? Hayır başaramadılar. Şimdi artık asla başaramayacakları bir dönemin arifesindeyiz. Artık ipin ucu milletin elinde. Ne zaman 16 Nisan akşamı. İnşallah bundan sonra bu milletin kaderiyle o hainler oyun oynamayacak. Onlar kaybedecek, millet kazanacak. Zaman zaman bazıları geliyor dedikodu üretiyor, fitne fesat üretiyor ve ucuz cümleler söylüyor size, zannediyor ki bu millet bu cümleleri söyleyenler gibi kıt akıllı. Ya bu milletin aklı, vicdanı, feraseti de, öngörüsü de, bir çok siyasetçinin önünde. Milleti ucuz cümlelerle kandıramazsın. Diyor ki tek adam, bu kadar büyük bir ülke tek adama teslim edilir mi? Allah Allah. Yani başbakan olunca tek olmuyor mu? Mahallenizin muhtarı tek değil mi? İlçenizin belediye başkanı tek değil mi? Eskişehir'in Büyükşehir Belediye Başkanı tek değil mi? Netice de burada önemli olan, arkasındaki irade acaba seni istediğin zaman çelik, çomak oynayabileceğin gibi bir irade mi yani ben şunu, şunu toplayacağım koalisyon kurduracağım, ben şu partiyi ikiye böleceğim, ondan sonra öbürü ile bir farklı hükümet kurduracağım, ben bu başbakanı beğenmiyorum onu değiştireceğim, ondan sonra yeni hükümetler kurduracağım, bankalar, patronlar sefasını sürecek, faizler, enflasyon yükselecek, krizler olacak millet fakirleşecek, onlar sefa sürecek yok öyle yağma."

"Bir gecede kasetle genel başkan oldun"

"Bundan sonra artık, Türkiye'de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyen Bakan Müezzinoğlu "Millet ne derse o olacak. Milletten korktukları için. Milletten niye korkuyorsun ve yetkiyi millete. Millete inanan ve güvenen asla kaybetmedi, kaybetmez. En büyük örneğini de kendinde göremiyorsan AK Parti'de gör, Recep Tayyip Erdoğan'da gör. Belirli güç odakları, muhtar bile olamaz derken, o milletine inandı güvendiği için cumhurbaşkanı oldu. Sana güvenseydi bugün onu kukla gibi oynatırdın. Ama sana güvenmedi, milletine inandı, onu kukla gibi değil sen dünya bile oynatamıyor. Arkamda milletim var diyor. Sen bir gece yarısı oynanan oyunlar sonrası kaset tuzakları ile genel başkan olursan orada kukla gibi durursun, millete inanamaz, güvenemez veya milletten korkarsın ondan sonra da bu slogan cümlelerle siyaset yaparsın. Slogan cümlelerle siyaset olmaz. Siyaset, milletin gözünün içine bakarak olur. Milletle gönül bağı kurarak olur. Milletin derdini paylaşarak olur. Milletin, yarınını bugünden daha iyi yaparak olur" dedi.

Bulgaristan'daki seçimler

Bulgaristan seçimleri hakkında da konuşan Müezzinoğlu, "Bulgaristan halkı ve Bulgaristan için seçimler hayırlı olsun. İnşallah istikrarlı bir yönetim olur. Ama seçim sürecine baktığımızda özellikle Türk soylu Bulgaristan vatandaşı seçmenlerin karşılaştıkları zorluklar, engellemeler, demokratik olmayan uygulamalar gerçekten demokrasi adına AB üyesi olan bir ülke adına yakışmayan, şık olmayan birçok muameleye maruz kaldı. Bulgaristan vatandaşı Türk soylu kardeşlerimiz. Bunu doğru bulmuyoruz. Bu demokrasi adına kendi vatandaşının özgür iradesiyle oy kullanmasının önüne hukuk dışı, demokrasi dışı uygulamalar çıkartmak hatta engellemeye çalışmak, belirli gruplarla tahrikler ve zorlamalar oluşturmak demokratik ülkelere yakışmıyor. Bulgaristan'a da yakışmadı. Ama burada vatandaşlık hakkıdır tüm Türk soylu vatandaşlarımız yine Bulgaristan'daki hak ve hukuklarını koruyabilecek her türlü mücadeleleri yapmaları gerekir. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak ta biz her zaman balkanlardaki kardeşlerimizin, soydaşlarımızın yanında olduk. Onlar için istediğimiz tek şey var, onların hak ve hukuklarının korunması. Hak ve hukuklarının korunması adına da biz her zaman onların yanında olduk ve yanında olmaya devam edeceğiz. Yanlış yapanları da yanlışlıklarına karşı mücadelemiz devam eder. O yanlışlıkları yapanlar bir gün bu yanlışlıklarının ayıplarıyla çok fazla yürüyemezler" diye konuştu.

"İstihdam 400 bini geçti"

İstihdam seferberliğinin son derece başarılı gittiğine dikkat çeken Bakan Mehmet Müezzinoğlu konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Benim 20 Mart itibarı ile açıkladığım 388 bin rakamının üzerine yeni rakamlar geldi. Ama şuan itibarı ile 400 bini geçti. Hafta sonu yine net rakamları açıklayacağız. Ama şuanda gördüğüm Mart ayı sonu itibarı ile 2016 dan bize gelen yükü yani 2016'nın zor koşullarında yakalayamadığımız istihdam hedefini 2016'ya ait olanı kapatmış oluyoruz. Dolayısıyla bundan sonra işsizlik oranları hızla düşmeye başlayacak. Ve 2017'nin Aralık ayında inşallah yüzde 10'ların altına indirmeyi başaracağız. İlk iki ayın Ocak ayını saymıyorum ama Şubat ve Mart ayının rakamları gayet iyi geliyor. Nisan ve Mayıs ayının da çok iyi geleceğine inanıyoruz. Çünkü Türkiye artık yeniden üretmeye, yeniden büyük hedeflere yürümeye kilitlendi. Özellikle 16 Nisan'dan sonra çok daha hızlı ve çok daha güçlü bir yolculuk olacak. Ben istihdam seferberliğini 2-3 ay sonraki başarısının çok daha güçlü ve net bir şekilde kamuoyunda hissedilir görüleceğine inanıyorum."

Bakan Müezinoğluna ziyaretleri sırasında Eskişehir Valisi Azmi Çelik, Ak Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Emine Nur Günay, Ak Parti İl Başkanı Dündar Ünlü ve çok sayıda partililer katıldı.

İHA