Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Manisa'nın Soma ilçesinde kahvaltılı programın ardından bir vatandaşın cebindeki sigara paketini alarak sigarayı bırakması için söz aldı.

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneğinin düzenlediği programda Bakan Müezzinoğlu'nu Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, Soma Kaymakamı Ahmet Altıntaş, Belediye Başkanı Hasan Ergene karşıladı. Programda konuşan Müezzinoğlu, "4 yıl önce 13 Mayıs tarihinde Soma'da çok acı maden faciası yaşadık. 301 maden şehidi verdik. Rabbim rahmet eylesin. İş kazaları anlamında ülkemizin sıkıntılarını minimize edecek, iş sağlığı ve güvenliği anlamında da daha güvenli ortamları birlikte oluşturabileceğimiz süreçlere de vesile olmayı Rabbim bana nasip etsin" dedi.

Balkan göçmenlerinin büyük sıkıntılar yaşadıklarını kaydeden Bakan Müezzinoğlu, "Özellikle Batı Trakya, Bulgaristan ve Balkanlar'dan gelen hemşehrilerimiz veya orada yaşayan soydaşlarımız adına son 100-150 yıldır çok büyük sıkıntılarımız oldu. Balkanlar'ın insanı acının, kanın, gözyaşının, göçün ne olduğunu acı acı yaşadı. Dedelerimiz, kardeşlerimiz yaşadı. Özellikle bu 150 yıl için tarihçiler dünyada insanlık adına yaşanılmış bu acıların bütün örnekleri Balkan coğrafyasında son 150 yıldır yaşanmıştır der. Acıyı yaşayan bir taraftan kan kusup kızılcık şerbeti içip de geleceğe umutla bakan bu milletin büyük ve asil unsuru olmaktan bir şey kaybetmeyen, bu ay yıldızın altında yaşamak cesaretini kaybetmeyen son derece asil, mayası sağlam bir milletin mensubu olmaktan onur duyuyorum. Tarihi geçmişinde nasıl dünyaya medeniyet sunduysa, huzur ve barışı sunduysa yine dünyanın gelişmiş ülkeleri bugün kendilerine bal, mazlumlara da kan kısmını sunuyorlar. Balkanlar'da da biz bunları yaşadık. Biz onlara bal kısmını götürdük, onlar bize kan kısmını reva gördüler. Kendilerine medeniyim diyen ülkeler kendilerine bal kısmını dünyanın değişik ülkelerine zulmederek, adaletsizlikler yaparak, haksızlıklar yaparak, sömürerek kan ve gözyaşı döktürüyorlar" diye konuştu.

Bakan Müezzinoğlu, "Milletin vicdanı egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü sözde değil, özde milletin olsun diyerek yeni döneme giriyoruz. Bu dönem artık milletin ne istediğine bakan, milletin hayal ve umutlarının öncülüğünü yapan bir dönemin arefesindeyiz. Bundan sonra birileri kapalı kapılar arkasında plan yapamadığı, birilerinin ikide bir milli iradeye müdahale edemediği, ikide bir millete bedel ödeterek kendilerinin sefa sürdüğü dönemler artık geride kalacak. Bundan sonra artık millet ne derse o olacak. İnşallah tarihi gelecekte dünya ile Avrupa ile gelişmiş ülkelerle yarışan Türkiye'yi millet adına istikrarlı milletin yüzde 50'sinden fazlasının vicdanının olduğu, her kesiminden insanının elini vicdanına koyduğu ve aklıyla analiz ettiği gelecek hayalini kurduğu güçlü bir sistem ve o güçlü sistemin üzerinde de kimi layık görüyorsa onu getireceği bir sistem" dedi.

"İnsanlar fanidir, devletler baki"

"Zaman zaman isimlerle fitne üretmeye çalışıyorlar" diyen Bakan Müezzinoğlu şunları söyledi:

"Recep Tayyip Erdoğan için istiyorlar diyorlar. Bu cümleyi ben 20 yıl önce de duydum. O zamanda rahmetli Turgut Özal bunu istiyordu. Özal kendisi için istiyor, diktatörlük kuracak dediler. O zamanda söyledik, insanlar fanidir, millet ve devletler bakidir. Milletimizin baki olmasını devletimizin, baki olmasını ay yıldızlı bayrağımızın güçlü dalgalanmasını isteyen ve millete teslim olan bir siyaset anlayışının mensubuyuz. Milletten korkarak değil. Millete inanan ve güvenen milletin yanlış yapmayacağını görür, bilir ve gereğini yapar. Yanlış yapanda olduğu zaman millet nasıl onların partilerini ve isimlerini tarihten sildiği gibi bundan sonra da yapacakları yine tarihten silmek. İkide bir milletin ümüğünü sıkmaya alışanlar, bundan sonra da aynı sistemin devam etmesini istiyorlar. Mevcut sistemin rahatlığa alışmış, millete inanamayan, güvenemeyen, millet zaman zaman yanlış yapar diyerek hep kontrolün elinde tutulmasını isteyen, kontrolü vesayet odaklarına veren bir anlayış. Bu anlayışın ne yazık ki öncülüğünü Cumhuriyet Halk Partisi yapıyor. Cumhuriyetin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün milletle beraber millete inanarak çıktığı bu yolda, bu zor koşullarda hayatında milletten başka bütün zorluklara rest çeken bir Mustafa Kemal Atatürk ve egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyerek bu genç Cumhuriyeti bize miras olarak bırakıyor ve vasiyet olarakta egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve milletin olacaktır. Milletten korkarak olmaz. Milletin gençlerinden korkarak hele hele hiç olmaz. 18-24 yaş grubunda 8 milyon gencimiz var. Bulgaristan'ın, Yunanistan'ın nüfusu. Niye bu gençlerden korkuyorsunuz. Oy verirken "bana inan oy ver', kendi talip olurken "yok ya sen anlamazsın bilmezsin sen daha çocuksun." Bu çocuklara, bu gençlere bu yanlışı nasıl yapabiliriz. Biz AK Parti olarak bu gençlerin arasından yeni Recep Tayyip Erdoğanlar çıkmasını istiyoruz ve gençlere güveniyoruz. Ama düşünüyorum CHP niye hayır diyor. Muhtemelen yeni Kılıçdaroğulları çıkacak partinin başına bela olacak. Dolayısıyla bunun için istemiyor. Ya bu gençler CHP'ye zenginlik katar. Korkmayın CHP'nin vizyonu değişir. CHP'nin özgüveni artar, siz kazanırsınız. Elinizi vicdanınıza koyun. Düşman hayırcılar ayrı, içeride milletten korkan hayır diyenleri de bir daha analiz edin. Bir daha düşünün. Bu Türkiye Hollanda, Almanya, Fransa ile yarışabilecek bir Türkiye."

Vatandaştan sigarayı bırakması için söz aldı

Bakan Müezzinoğlu, program alanından vatandaşları selamlayarak ayrılırken bir vatandaşın sigara içtiğini görüp cebinden paketini aldı. İsmi Mustafa Akın olduğu öğrenilen vatandaşın adını soyadını ve telefonunu alan Bakan Müezzinoğlu, sigarayı bırakmasını isteyerek söz aldı. Müezzinoğlu, şahit olarak ise eşi ve yeğenini gösterdi.

Parti teşkilatında CHP'ye yüklendi

AK Parti Soma İlçe Teşkilatında da partililerle buluşan Bakan Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmanda CHP'ye ağır sözlerle yüklendi. Müezzinoğlu, "Gençlerin siyasete girmemesi için CHP yeni Kılıçdaroğlulları çıkacağından korktuğu için size hayır demeye çalışıyor. Biz korkmuyoruz. Özellikle CHP'li gençlere de tavsiyem. Onların arasından yeni Kılıçdaroğlu çıksa bugünkü Kılıçdaroğlu'ndan partilerini daha iyi yönetir. Onlar sokağı, mahalleyi biliyor. Annesinin, babasının, komşusunun çektiği sıkıntıyı biliyor. Dünyayı, dünyanın nereye gittiğini biliyor. Atatürk'ün gölgesine yan gelip yatmışlar, Atatürk'ten geçiniyorlar. Atatürk'ten geçinmeyin. Atatürk ne diyor; "Bu büyük millete muasır medeniyet seviyesinin üzerinde yer yakışır" diyor. Muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki yere gitmek için akıl teri, alın teri, millet sevgisi dertli olmak gerekir, Recep Tayyip Erdoğan anlayışını taşımak gerekir. Gençlerden, kızlarımızın başörtüsünden korkuyor, kadınlarımızın duruşundan korkuyor. AK Parti'nin dünya ile yarışında iddialı olmasından korkuyor. Almanya 3. havalimanından rahatsız olabilir anlarım, Avrupa Türkiye'nin büyümesinden rahatsız olabilir anlarım. Fransa, Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında girmesinden rahatsız olabilir anlarım da içerideki Fransızları anlamakta zorlanıyorum. Millete Fransız kalmışlar ondan sonra da hiç utanmadan sıkılmadan diyor ki tek adam olacak. Tek adama karşıyız. 58 milyon milleti seçmeni var. 8 milyonda genci var. O hani oy hakkı vermiyorsun ya. Sen bu genç kitlenin önünü kesiyorsun, dolayısıyla 80 milyonun önünü kesiyorsun. Siyaset milletten korkarak olmaz. Millete inanarak güvenerek olur. Onlar bu millete inanarak, güvenerek olmazın rahatlıklarını sürdüler. Onlar istediler pat diye bir kaset filan gitti ben geldim. Ne güzel millet mi getirdi, hayır. Kim getirdi, kaset getirdi kaset götürdü. Ey Kılıçdaroğlu bu millete bir bak. Millet sana yanlış yapmaz. Kendisine değer veren, hak hukukunu koruyana yanlış yapmaz. Bu milletin mayası sağlam, şöyle bir mayanıza bakın" dedi.

İHA