Bakan Yılmaz: "Siyasetin Girmediği Her Yer Çürümeye Mahkum"
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı sisteminde en büyük denetimin millette olacağını belirterek, "Eğer millet kendi denetimine bakar,...
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı sisteminde en büyük denetimin millette olacağını belirterek, "Eğer millet kendi denetimine bakar, denetimden geçmeyecek Cumhurbaşkanını bir sonraki seçimde yolun dışına taşır. Bu millet yanlış adamı, yanlış sistemi bu millete getirmez. Siyasetin girmediği her yer çürümeye mahkum, yıkılmaya mahkum. Siyaset girerse düzeltir" dedi.
Bir dizi toplantıya katılmak üzere Mersin'e gelen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti İl Danışma Kurulu Toplantısı'na katıldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapılan toplantıda Bakan Yılmaz'a, AK Parti Mersin milletvekilleri Yılmaz Tezcan, Hacı Özkan ile Ali Cumhur Taşkın, İl Başkanı Cesim Ercik ile yönetim kurulu üyeleri eşlik etti. Burada partililere seslenen Yılmaz, Mersin'e 20 okul yapımıyla ilgili Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın ek ödenek ayırıp, Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderdiğini söyledi. Yılmaz, Mersin'in eğitimiyle ilgili ne problemi varsa Başbakan Binali Yıldırım'ın da talimatıyla önümüzdeki süreç içesinde çözeceklerini belirtti. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadınların gününü de kutlayan Yılmaz, "İnsanıda sağlayan, devleti de sağlayan kadınlarımızın Allah ömürlerini uzun eğlesin. Basiretlerini, dirayetlerini güçlü eylesin. Çünkü bir toplumda kadın hak ettiği yere gelirse, o toplumda istenilen yere gelir" diye konuştu.
"Bu sistemde kuvvetler ayrılığı yok"
AK Parti'nin gücünün Türkiye'nin gücü olduğunu kaydeden Yılmaz, "Tarihin hiçbir döneminde bir partinin kaderi ile bir ülkenin kaderi bu kesişmemiş, bu kadar çakışmamıştır. Çünkü 7 bölgede birinci olan parti AK Partidir. Allah korusun AK Parti'yi çekin o zaman Türkiye bölgeler partisi haline gelir. Milletimiz için şimdi yeni bir düzenleme geldi. Parti için değil, kişi için değil, ülkemiz için. Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı birleşiyor. Yasama da yürütmede doğrudan millet tarafından belirlenecek. Sen Hükümetin başının kim olacağını belirlemediğin zaman başkaları belirliyor. Otel odalarında ne hükümetler kurulduğunu millet bilir. Hiçbir parti başkanı olmayana hükümeti kurma görevi verildiğini de bu millet bilir. Dolayısıyla böyle çarpıklıklar olmaması için, hükümeti sandıkta kurmak için 16 Nisan'da bizim evet dememiz lazım. Birde kuvvetler ayrılığı var. Ben hem yürütmede Milli Eğitim Bakanı hem de Mecliste Sivas milletvekiliyim. Hani kuvvetler ayrılığı deniliyordu. Bu sistemde kuvvetler ayrılığı yok. Bu sistemde Meclis yürütmenin denetimi altında. Ancak gerçek kuvvetler ayrılığı istiyorsak işte o zaman Bakan olursan milletvekilliğinden ayrılacaksın, milletvekili olursan da bir vazifen var, yasa yapmak. Artık Bakanlar Kurulu'nun yasa tasarısı sunma olanağı yok. Meclis asli görevine dönecek, Bakanlar Kurulu'da asli görevine dönenecek. Bakanlar yürütme işini yürütecek, milletvekilleri de kanun çıkartıp, yasama işini üstlenecekler" ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanlığı sisteminde en büyük denetimi millet yapar"
Cumhurbaşkanlığı sisteminde en büyük denetimi milletin yapacağını vurgulayan Yılmaz, "Eğer millet kendi denetimine bakar, denetimden geçmeyecek Cumhurbaşkanını bir sonraki seçimde yolun dışına taşır. Bu milletin çizdiği rotadan ayrılan kim olursa olsun millet bir sonraki seçimde ona ceza kesmesi bilir. 2 seçim bir arada yapılacaktır. Eğer seçime gitmek istemiyorlarsa uzlaşmayı getirecek. Bu birlikte çalışma kültürünü getirecek. Cumhurbaşkanı devletin ve yürütmenin başı olacak, yürütmedeki başlılık sona erecek. En güçlü olduğu zamanda bu değişikliği yapamazsan, zayıf olduğun dönemde hiç yapamazsın. Basiretli yöneticiler kara günü, kışı yazdan düşünür, bahardan düşünür. Bundan sonraki seçimler 2019 yılında yapılacaktır. O zamana kadar geçiş kuralları yapılacak. Cumhurbaşkanı getirilen sistemde hem Meclise karşı sorumlu hemde millete karşı sorumlu olacak. Bu kadar yetki kullanacak Cumhurbaşkanı ama hiçbir sorumluluğu olmayacak. Bu hukuk devletine uygun mu. Hukuk devleti yetki ile sorumluluğu aynı anda verir. Şimdi yeni anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanımızın yetkisi var ama sorumluğu da var. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi sadece yürütme yetkisine ilişkin konularda çıkartabilecektir. Temel haklar konusunda çıkartamaz. Kişi hakları ve ödevleri konusunda çıkaramaz. Siyasi haklar ve ödevler konusunda çıkaramaz. Ola ki bir kanun ile bir Cumhurbaşkanı Kararnamesi çıktı. Burada kanun geçerli olacak. Cumhurbaşkanı bir kararname çıkardı, beğenmedik ve Meclis aynı konuda bir kanun çıkartarak o kararnamesini geçersiz kılabilir. Bu yetki Mecliste olacak" diye konuştu.
"Bu millet yanlış adamı, yanlış sistemi bu millete getirmez"
Cumhurbaşkanlığı sisteminde Meclis'in daha güçlü olacağının altını çizen Yılmaz, "Bir insanın bir parti üye olması, bir parti mitingine katılması hukuk devletinde engel değil. Siyasete üye olmak kötü bir şey mi? Siyaset milletin taleplerini yönetime kademesine taşımadır. Eski vesayet sistemleri aman buraya siyaset katma, kendilerine korunaklı alan oluşturuyorlar. Vesayet sistemlerinin temellerini atıyorlar. Siyasetin girmediği her yer çürümeye mahkum, yıkılmaya mahkum. Siyaset girerse düzeltir. Yanlış yaparsa siyasetin bir seçimlik hükmü vardır. Doğru yaparsa bizim gibi hep iktidarda kalır. Biz millete güveniyoruz. Bu millet yanlış adamı, yanlış sistemi bu millete getirmez" dedi.
Konuşmaların ardından İl Başkanı Cesim Ercik, Bakan Yılmaz'a hediye verdi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.