Balkanlar’da Türk Tarihi Ve Edebiyatı’nın İzleri Konuşuldu
Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen "Kendi Gökkubbemiz'den Bir Ses: Balkanlar'da Türk Tarihi...
Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen "Kendi Gökkubbemiz'den Bir Ses: Balkanlar'da Türk Tarihi ve Edebiyatı'nın İzleri" başlıklı panel, Cumhuriyet Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sibel Bayram, İstanbul ve Saraybosna'nın benzerliğine vurgu yaparak Bosna-Hersek'te kabul gören "İstanbul'a bir şey olur, yok edilirse üzülmeyin, çünkü Saraybosna var" sözüne atıf yaptı. Kültürel benzerliklere dikkat çeken Bayram, Balkan şair ve yazarlarından alıntılar yaparak konuşmasını sonlandırdı.
Panel öncesi bir konuşma gerçekleştiren Düzce Erdemliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karadayı, "Geleneklerimizle Güçlüyüz" adlı projeyle araştırmalarda bulundukları Balkan Muhacirleri Kültür Grubu hakkında kısa bir bilgi verdi. Karadayı, "1950 yılında Balkanlardan Anadolu'ya göç etmiş bir ailenin ferdi olarak bizim için Balkanlar ya da Rumeli kelimesi heyecanlanmak için yeterli bir uyarı olur. Balkanlar için yapılan hiçbir çalışma boşa gitmeyecektir. Bu çalışmalar Balkanlarda kalmış olan bizim gibi nesillere ilham kaynağı ve yol gösterici olacaktır. Bu programı düzenleyenlere, Üniversite Yönetimine ve katılımcılara teşekkür ediyorum" şeklinde konuşarak sözü panelistlere bıraktı.
Programın moderatörlüğünü yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, öğrencilerin Yahya Kemallerle, Mustafa Kemallerle büyüdüğünü ifade ederek bu değerli şahsiyetlerin yaşadığı coğrafya hakkında önemli bilgi paylaşımlarının yapılacağını söyledi.
Panelin ilk konuşmacısı Çağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevin Arslan, Makedonya'da Türk Dili ve Edebiyatı'nın Öğretimi Üzerine Tespitler konulu bir sunum gerçekleştirdi. Balkanlardaki Türklere yönelik eğitime değinen Arslan, Balkanlar'da Türk nüfusunun artmasına karşın Türk okullarının aynı oranda artmadığını belirterek yaşanan kültürel problemlerden söz etti.
Program, Yıldız Teknik Üniversitesi Balkan Araştırmaları Merkezinde akademik çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu'nun "Balkanlar ve Balkan Araştırmacılığının Türkiye Açısından Önemi" başlıklı konuşması ile devam etti. Hacısalihoğlu yaptığı konuşmasında, Balkanların Türkiye için siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan önemine değindi. Balkan devletlerinin birçoğunun Avrupa Birliğine girmesine rağmen Rusya'nın Balkan ülkeleriyle bağlarını koparmadığını belirten Prof. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu, Türkiye'nin de bu coğrafyayla bağlarını koparmaması için birçok nedeni olduğunu dile getirdi.
Panelin bir diğer konuşmacısı Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Dr. Abdülkadir Hayber, "Makedonya ve Kosova Türklerinin Edebiyatı" konulu sunumunda, Balkanlarda yaşayan Türklerin kendi edebi eserlerini oluştururken yaşadıkları sıkıntılardan söz etti. Okur- yazar olan herkesin edebi eser vererek kültürlerini koruma mücadelesi verdiğini ifade eden Hayber, çocuk edebiyatında kültürel devamlılığın sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.
"Batı Trakya Türklerinde Türkçe Eğitim ve Türk Dilinin Kullanımı" konusu üzerine bilgi ve deneyimlerini paylaşan ve Yunanistan Gümülcine'de faaliyet gösteren Kurcalı Azınlık Kadınları Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Gazeteci Dilek Adalı Osman, kendisine Batı Trakya'dan Düzce'ye gelme fırsatı veren herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı. Amacının Batı Trakya Türkleri için bir farkındalık yaratmak olduğunu söyleyen Dilek Adalı Osman, Lozan anlaşmasına değinerek yaşanan sıkıntılardan bahsetti.
Panelin son konuşmacısı Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Doç. Dr. Recai Özcan, "Makedonya Türklerinin Kültürel Problemleri Üzerine Bazı Dikkatler" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Yaşanan göç olaylarından sonra geride kalanların benliklerini sürdürebilmeleri için yapılması gereken çalışmalar hakkında bilgiler veren Özcan, Rumeli'deki Türk varlığının devamı için Yahya Kemal Beyatlı'nın eserinde vurgu yaptığı; dili bir, gönlü bir, imanı bir insanların gök kubbeyi oluşturabileceğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Panel, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akkuş'un davetli konuşmacılara teşekkür belgelerini takdim etmesiyle son buldu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.