Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'de Anayasa yapma konusunda irade kimin iradesidir asıl tartışma konusudur. Bugün ana eksenini Cumhuriyet Halk Partisi ve zihniyetinin oluşturduğu Hayır bloğunun Anayasa yapmaktan anladığı darbeler sonucu askerin tanklarını, tüfeklerini çıkararak ortaya koyduğu bir kurucu iradeyle Anayasa yapmak isterler" dedi.

Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yerel Yönetimler Sempozyumu, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un katılımıyla gerçekleştirildi. Açılışa Kurtulmuş'un yanı sıra Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ve çok sayıda davetli katıldı.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş sempozyumda Anayasa tartışmalarına değinerek, Türkiye'de Anayasa yapma konusunda asıl tartışmanın iradenin kimin olacağı tartışması olduğunu belirterek, "Türkiye'de Anayasa yapma konusunda irade kimin iradesidir asıl tartışma konusudur. Türkiye'de ne zaman sivil Anayasa yapma konusu gündeme gelse belli çevreler, kurucu irade derler. 2010 yılındaki Anayasa referandumunda da aynı konuyu yaşadık. Bugün ana eksenini Cumhuriyet Halk Partisi ve zihniyetinin oluşturduğu Hayır bloğunun Anayasa yapmaktan anladığı darbeler sonucu askerin tanklarını tüfeklerini çıkararak ortaya koyduğu bir kurucu iradeyle Anayasa yapmak isterler" dedi.

"Ne zaman Anayasa meselesi gündeme gelse "kurucu irade yok" derler"

Numan Kurtulmuş, "Ne zaman söz konusu millet iradesi olsa Anayasa meselesi mecliste ya da referandum konusuyla gündeme gelse bunlar hep beraber koro şeklinde ayağa kalkarlar aman efendim kurucu irade yok derler. Bu tartışmalar olduğunda bu kurucu ifade lafını da çok dinledik. Hep şunu demeye getirdiler siz milletvekilleri millet adına kurucu iradeyi oluşturamazsınız. Kurucu irade 1980 darbesinden sonra Kenan Paşa'nın talimatıyla bir araya gelip bir masa etrafından dolaşan beş altı tane anayasa hocasıdır. Kurucu irade 1960 darbesiyle bir eliyle Adnan Menderesi dar ağacına çeken diğer eline kalemi alarak anayasayı yazan o faşist iradedir. Aramızdaki temel tartışma budur. Geri kalan bütün her şey teferruattır. Esas korktukları irade millet iradesidir bilirler ki millet iradesi bu eski Türkiye'nin iradesinden farklı çalışır millet başka istikamete gider bu beyler başka istikamete gider"diye konuştu.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, "Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi amacıyla oluşturulan kamu yönetimi merkezi yönetim ve yerinde yönetim olarak iki ayrı yapılanmadan oluşmaktadır. Bu ikili yapıda bazı ülkelerde merkezi bazı ülkelerde de yerel yönetimler daha etkin bir konumda bulunmaktadır. Yerel yönetimler il, ilçe ve köy halkının yerel ortak hizmetleri yasalar çerçevesinde ve kendi sorumlulukları arasında yürütme ve düzenleme yetkisine ve yönetsel özerkliğe sahip kamu tüzel kişileridir. Ülkemizde yerel yönetimler 1930 yılında uygulamaya konan ve 2005 yılında son bulan belediye kanunuyla tam 75 yıl sürdürülmüştür. 2005 yılında sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığı döneminde 5393 sayılı belediye kanunu yürürlüğe girerek aslında belediyeler de tam bir başkanlık sistemine geçiş olmuştur. Belediye gelirleri kanununda belediyelerin gelirleriyle ilgili temel mevzuatta bakanlar kuruluna verilen vergi ve harçlarla ilgili yetki de arttırılmıştı. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile de bu yetkinin Cumhurbaşkanımıza verilmesiyle birlikte de daha hızlı bir şekilde müdahaleler olacaktır. Bu belediyeler açısından da bir yenilik olacaktır" diye konuştu.

İHA