Başbakan Yıldırım: “Terör Konusunda Çifte Standardı Bırakmak Lazım”
Başbakan Binali Yıldırım, "İstanbul ne kadar güvenliyse Londra da o kadar güvenlidir. Ankara ne kadar güvenliyse Paris de o kadar güvenlidir. Terör konusunda...
Başbakan Binali Yıldırım, "İstanbul ne kadar güvenliyse Londra da o kadar güvenlidir. Ankara ne kadar güvenliyse Paris de o kadar güvenlidir. Terör konusunda çifte standardı bırakmak lazım. Terör konusunda bütün ülkelerin bir araya gelmesi, ortak mücadele yapılması lazım" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Elazığ Valiliğini ziyaret ederek burada bir televizyon kanalının canlı yayınına katıldı. Soruları yanıtlayan Başbakan Yıldırım, Alevi ile Sünnilerin birbirine düşürülmeye çalışılmasıyla ilgili soruya kendisinden örnekle cevap verdi. Türkiye'de memleketi Erzincan'ın esasında bir model olduğunu aktaran Başbakan Yıldırım, "Ben Erzincan'ın Refahiye kazasının Kayı köyünde doğdum, Hacı Topal Dursun'un da oğluyum. Türkiye biliyor. Bizim Alevi vatandaşlarımızla, Sünni vatandaşlarımızın birlikte yaşadığı, her şeyini paylaştığı bir kültürden geliyoruz. Bizim ayrımız, gayrımız yok. Nitekim benim adımı koyarken de, güzel ahlakından güzel komşuluğundan etkilenerek, Binali ismini bana koymaya karar vermişler. Yani zannediliyor ki Alevi, Sünni vatandaşlar arasında sorun var, hiçbir sorun yok. Bu sorun maalesef son 10-15 yılda Avrupa ülkelerinin Aleviliği, Alisiz Alevilik, daha doğrusu ateizm din inanç olmadan bir grup tarafından yapay olarak böyle bir çalışma var. Bu çalışma ile Alevi, Sünni kardeşlerimizin arasını açmaya gayret ediyorlar, ama bu yürümez. Yüz yılların getirdiği bu kardeşliği kimse bozamaz. Zaman zaman kışkırtmalar oluyor ama bugüne kadar başarılı olamadılar, olamazlarda" dedi.
"Terör herkesin başının belasıdır"
Londra'daki saldırıyla ilgili soruya cevap veren Başbakan Yıldırım şöyle konuştu:
"Olay yerel saatte 02.35 sıralarında oluyor. İngiliz polisi ilk bilgilere göre terör saldırısı olarak değerlendiriyor. Bizimde haber merkezlerinden edindiğimiz ilk bilgiler, bir kalabalığın üzerine aracının sürdüğü, bir kadının hayatını kaybettiği 12 kişinin yaralandığı, daha sonra bir olay daha oluyor. Muhtemelen değerlendirilen aynı olayı yapan arabadan iniyor polise bıçakla saldırırken etkisiz hale getiriliyor. Burada şuna dikkat çekmek lazım. Terör herkesin başının belasıdır. Sadece terörü Müslüman ülkelerle zikretmek en büyük yanlıştır. Terör küresel bir felakettir. İnsanlığını başının belasıdır. Yani, İstanbul ne kadar güvenilirse Londra da o kadar güvenlidir. Ankara ne kadar güvenliyse Paris de o kadar güvenlidir. Terör konusunda çifte standardı bırakmak lazım. Terör konusunda bütün ülkelerin bir araya gelmesi lazım. Ortak mücadele yapılması lazım. Bugünlerde DEAŞ törenine İslamist terörizm diyorlar, bu bizim kanımıza dokunuyor. İslam dini ile terör asla birlikte zikredilemez. Böyle bir şey olmaz. Bizim dinimiz barış, kardeşlik dini. Her terör olayını yapanı Müslümanlığa, İslamiyet'e mal etmek işin başından beri terörde çifte standart anlamına gelir."
"Yüzde yüz güvenlik bir ülke yok"
Turizm sezonun açılmasıyla Avrupa'dan yapılan rezervasyonların azlığıyla ilgili soruya da cevap veren Başbakan Yıldırım, "Rezervasyonlar da var, azalma da var. Türkiye turizmde çok iyi konumda, açık ara birçok ülkeden önde çok büyük gelişme kaydediyor. Hazır işte terörde iyi bir malzeme, bunu kullanarak maalesef kafa karıştırıyorlar. Güvenli değil, giderseniz risk size ait diyorlar. Bazısı gitmeyin diyor. Bunların hepsi bir oyunun parçası. Yüzde 100 güvenli olan bir ülke yok. Teröre karşı ben iddialıyım, bizde hiçbir olay olmaz diyen ülke doğruyu söylemez. Nitekim Avrupa ülkeleri ne kadar kısıtlama yapıyor. Giriş çıkışları kısıtlıyorlar. Envai tür eziyetler yapıyorlar. Artık oralarda terör bir paranoyaya dönüşmüş vaziyette. Her şeyden korkuyorlar, abartılı bir şekilde yapıyorlar yine oluyor mu oluyor. Şimdi bir kere kendini yok etmeyi kafayı koymuş adama ne yapacaksın. Terör de özellikle gelişmiş ülkelerde Avrupa'yı, ABD'yi daha akılcı düşünmeye davet ediyoruz. Buna ihtiyaç var. Eğer siz İslamcı terörist diye tanımla getirirseniz, baştan terörü teşvik edersiniz. Bununla da kalmazsınız bütün Müslümanları karşınıza alırsınız" diye konuştu.
"Terörle mücadelede taarruz dönemi"
Türkiye'deki terörle mücadeleyle ilgili de bilgi veren Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bizim geçtiğimiz yılın Ağustos ayından beri terörle mücadele de yeni bir yol belirledik. Buda taarruz şeklinde. Savunmadan ziyade üzerilerine üzerlerine gidiyoruz. Bunun kış aylarında da bırakmadık. Geçmiş dönemlerde kar yağdı herkes mücadeleyi bırakıyordu, onlar inlerinde güvenlik kuvvetleri de kendi bölgelerinde bekliyordu. Bu sefer bunu yapmadık. Kış şartlarında da Lice'de, Bingöl, Diyarbakır ve bir takım riskli bölgelerde operasyonlar devam ediyor. Kış şartlarında da devam ediyordu. Bu işin yazı kışı yok. Terör başımızın belasıdır, yazda olsa kış da olsa doğuracağı acı sonuçlara katlanmak istemiyoruz. Bunun için sürekli kaçtıkları yere kadar kovalayarak, içeride dışarıda sınırdan girişte, yuvalandıkları yerlerde üzerilerine gidiliyor. Binlerce güvenlik kuvveti, şu anda sahada ve şunu söyleyebilirim yüzde yüz inisiyatif devlettedir. Bunu zaten bölgeye gittiğimizde görüyoruz. Eskiden oralara gittiniz de size selam vermekten kaçınırlardı. Şimdi HDP'nin adamları gelince yüzlerine bakmıyorlar. Nereden nereye geldik. Irak'ta, Suriye'de otorite boşluğundan kaynaklı terörün alt yapısı var. Ama Türkiye'deki faaliyetlerini biz büyük ölçüde kontrol altına aldık. Şimdi de girişleri engelleme çalışmaları içerisindeyiz."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.