Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, sendikaları hakkında yapılan açıklamalara yanıt vererek, "Hiçbir sendika makamının devletin üzerinde görülmemeli.Biz sendika olarak emeğimizle, hormonsuz büyüyoruz" dedi.

Sendikalarının üyelerine veya üye adaylarına vaatler verip, yönetici olmalarını sağlayarak, sayısal çoğunluk sağlama derdinde olmadığını belirten Togan Demircan, "Demokratik Sağlık-Sen kamu çalışanlarının mevcut sosyal ve ekonomik haklarını korumak ve geliştirmek üzere kurulmuş bir sendikadır" dedi.

"Doğru işler yaptığımızın kanıtı"

Rızık endişesine düşüp kimsenin gölgesi olmayacaklarını ifade eden Demircan, "Hak yolunda Hak'tan başka bir yola sapmayacağız. Birkaç gün önce basında yer alan, bana göre haber niteliği dahi taşımayan sendikamız üzerinden haber olmayı seçen malum sarı sendikanın bir ildeki başkanının söylemi, bizim ne denli doğru işler yaptığımızın kanıtıdır."

"Sendika başkanları makamlarını devletin üzerinde görmemeli"

Demircan, sendika başkanlarının makamlarının devlete ait olduğunu ve görevi kötüye kullanmanın ihanet sayıldığını belirterek, "Devletin makamını temsil eden kimselerle görüşmek için sizin sendikanızdan icazet mi almak gerekiyor? Lütfen buna cevap veriniz. Demokratik Sağlık-Sen milli bir sendikadır. Sendikamızı temsil etmeye yetkili başta genel başkan ve genel başkan yardımcıları, il başkanlarımız ve yardımcıları ile temsilcilerimizin yasalar nezdinde sendikanızı temsile yetkili kişilerden hiçbir farkları yoktur. Bir üyesi olan ile bin üyesi olanın şartları ve yasal hakları aynıdır" şeklinde konuştu.

"Yalandan mazlum çığırtkanlığına hayır"

Her fırsatta yalandan demokrasi, yalandan mazlum çığırtkanlığı yapan sendika temsilcilerinin, herkesi kendi adamları gibi görmeleri sendikal kimlikleri ile bağdaşmadığı gibi demokrat bir yapılarının da olmadığının göstergesi olduğunu savunan Demircan, "Sağlık çalışanlarının ve kamuoyunun bu arkadaşlardan daha ciddi konularla ilgilendiklerini beklediğini de dile getirmekte fayda var" dedi.

"Sağlık çalışanlarının gerçek sorunlarıyla ilgilensinler"

Sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değinilmesi gereken çok daha ciddi konuların olduğunu söyleyen Demircan, sendika başkanlarına yeni yayımlanan performans yönetmeliği hakkındaki düşüncelerini sordu. Demircan, "Malum sendika başkanının döner sermayenin emeklilikle birleştirilmeyişi ve fiili hizmet tazminatının yasalaşmaması ile ilgili düşünceleri nedir, muammaya dönmüş kreş sorunu hakkında bir gelişme var mıdır, bu konuda neler yapmaktadırlar? 112 yemek çilesi hakkında ne düşünüyorlar, bir yıl önce "döner sermaye adaletsizliğine son verdik" dediklerinden beri kamu çalışanlarının cebine kaç para girmiştir, 4/c statüsünde çalışanların 2015 yılında toplu sözleşme masasında kaybettikleri aylık 500 TL için ne düşünüyorlar, bu mağduriyetten dolayı ne gibi girişimleri olmuş? Sendika üyeliği karşılığında söz verdikleri; şef, şube müdürü adaylarına verdikleri sözü tutmuşlar mı? Sendika yöneticisi iken Fetö/PYD kapsamında açığa alınan, memurluktan atılan sendikalarının il başkanlarına ve başkan yardımcıları ile iş yeri temsilcilerine neden sahip çıktıklarını anlatsınlar. Kamu çalışanları bunların cevaplarını merak etmektedir" diye konuştu.

"İzmir genelinde görev yapan idareci sayılarını açıklasınlar"

"Demokratik Sağlık-Sen yüce Devletimizin hiçbir makamını kendisine sendikal faaliyetler yapmak üzere kullanmaz" diyen Demircan, "Demokratik Sağlık-Sen, hiçbir yöneticiden sendikalarına destek olmasını talep etmez. Konunun daha derinlerine inmek gerekirse samimiyetle arkadaşın İzmir ilindeki sağlık kuruluşlarında kaç yöneticinin sendika organlarında görevi olduğunu, kaçının delege ve sendika temsilcisi olduğunu da açıklamasında fayda var. Son iki yılda Tepecik EAH 300 üyeleri varken bu sayı bugün 700'ün üzerindedir. Sendikacılık yaparak mı bu sayıya ulaştılar? Şapkalarını önlerine koyup bir düşünsünler. Bu saatten sonra kimseye sendika etik dersi verecek değiliz. Varsa sıkıntıları, tanıkları ve delilleri gereğini yaparlar" dedi.

İHA