"Değişen Kent ve Modern Mimarlık Mirası" konferansında konuşan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, "kent mimarisi" hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

DOcumentation and COnservation of Buildings, Sites and Neighborhoods of the MOdern MOvement'in(DOCOMOMO) düzenlediği "Değişen Kent ve Modern Mimarlık Mirası" konferansı Samsun'da başladı. Kamunun dikkatini 20. yüzyılda öne çıkan modernizme çekmek ve modern mimarlık, tasarım ve şehir plancılığı ürünlerini belgelemek ve korumak amacıyla 1990 yılında oluşturulan uluslararası bir kuruluş olan DOCOMOMO bünyesinde oluşan Türkiye Çalışma Grubu'nun 12. konferansı Samsun'da yapılıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Mimarlık Fakültesi'nin ev sahipliğinde, Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum Sanat Merkezi'nde gerçekleşen konferansa çeşitli üniversitelerden 125 mimar-akademisyen katılıyor.

Konferansın açılış programına; Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, OMÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Oktay, Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı İshak Memişoğlu, DOCOMOMO Türkiye Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Ebru Omay Polat, mimarlar ve öğrenciler katıldı. DOCOMOMO'nun uluslararası bir örgüt olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ebru Omay Polat, DOCOMOMO'nun belgeleme ve koruma alanında çalışmalar yaptığını ifade etti. Konferansın Karadeniz Bölgesi'nde ilk kez yapıldığını belirten OMÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Oktay, büyük bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

"Geçerken o tarafa bakmak istemiyorum"

Modern mimarinin üzerinde az konuşulduğunu söyleyen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, "Anadolu toprakları üzerinde bulunan kadim medeniyetlerden kalan eserlerimizin korunması noktasında bir sorun yok. Tarihi Kentler Birliği ve ÇEKÜL Vakfı'nın bu konuda ciddi çalışmaları var. Ama erken dönem mimari ile ilgili konuda eksiklerimiz var. DOCOMOMO'nun başkanı konuşurken Samsun'da kaybettiğimiz erken dönem mimarisi ile ilgili değerlerimiz bir bir gözümün önünden geçti. Çok güzel bir tren istasyonumuz vardı, yıktık. Karayolları orayı kamulaştırdı. O tren istasyonunu madem kaldırdık aynısını inşa edebilirdik. Erken dönem mimarisinin başına gelenlerin çoğu bu mimarinin zamanında yapılırken kalkınma ve gelişme perspektifi hesaba katılmaksızın, iyi bir planlamayla beraber düşünülmediği için yanlış yerlere konmuş. Hepinizin bildiği gibi bazıları imar yasağı olan yerlerin üzerine konulmuş. Denizden kazanmak için kum doldurduğumuz bugün için imar yapamayacağımız yere gelmişiz Büyük Oteli koymuşuz. Büyük Oteli yıkmamızın temel nedeni o oldu. Keşke yıkmasaydık diyemedik. Çünkü Büyük Otel kaçak binaydı. Şu anda ki Valilik Konağı gibi. Şu anda valimizin olduğu konakta, denizden doldurulmuş kumsal bir alan olduğu için yıksak yerine yenisini yapamayız. Ama yapılmış bir binadır diye mevcudu var diye kabul ediyoruz. Cumhuriyet Meydanı'nda eski Ziraat Bankası Şubesi vardı. Şimdi gavur ölüsü gibi bir binayı onun yerine getirmişiz. Onun arkasına hiç başka bir yer yokmuş gibi Yafeya Otel denen kötü bir otel siyasi bir açgözlülükle birlikte oraya sokuldu. Şimdi bize baskı geliyor. "O Vatan Bilgisayar'ın olduğu yeri yıkalım, oraya bir şey yapalım" diye. O arsayı satın alanlar bizim üzerimize baskı kuruyor. Bunların hepsini göğüslüyor, bu karşınızdaki fakir. Başka bir tane daha söyleyeceğim. Benim de doğduğum... Ben de burada başkanken. Allah beni affetsin. Benim de hatalarım var. Her şeye yetişemedim. Doğumevimiz vardı Cumhuriyet Meydanı'nda. Ne istedik doğumevinden. Doğumevinden ne istedik. Yerinde başka bir bina var. Gözümün önünde yıkıldı. Geçerken o tarafa bakmak istemiyorum" diye konuştu.

Estetik konusuna önem vermek gerektiğini belirten Başkan Yılmaz, "Sıvasız boyasız yarım kalmış inşaatlara katlanmak zorunda mıyız. Ben bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bunlarla mücadele etmeye mücadele etmeye hazır olduğumu her platformda söylüyorum. Özellikle havaalanından bu tarafa sıvasız, boyasız, eğri, büğrü yapılarla mücadele edelim" şeklinde konuştu.

Sunumların yapılacağı konferans iki gün sürecek.

İHA