Başkanlık bir rejim tartışmasıdır
"Başkanlık bir rejim tartışmasıdır. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştiriyorsun. Cumhuriyeti diktaya dönüştürürsen rejimi değiştirmiş olursun" diye yanıt verdi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın "Defalarca Sayın Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulundum. Gelin Türkiye’nin ihtiyacı olan adımları beraber atalım. Şimdi rejimi değiştirecekler diyor. Rejim tartışması 1923’te bitti. Cumhuriyeti tartışan kimse yok. Olsa da önüne ilk çıkan AK Parti olur, bunu da bil" sözlerine "Başkanlık bir rejim tartışmasıdır. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştiriyorsun. Cumhuriyeti diktaya dönüştürürsen rejimi değiştirmiş olursun" diye yanıt verdi.
"Bunlar 12 Eylül’e döndüler. Kenan Evren de öyle yapıyordu, kendisi doğrudan atıyordu. Darbe kültürünü tahkim eden bir anlayışa döndüler. DYP-SHP döneminde üniversitelerde rektör seçimi düzenlemesi yapıldı. Şimdi 12 Eylül dönemine dönülerek seçim kaldırıldı. Boğaziçi Üniversitesi’nde Gülay Barbarosoğlu yüzde 86 oy almış. Aylarca atamasını yapmadılar. Ardından hiç adaylığa girmemiş birbirini rektör atadılar. Bunların demokrasiden anladığı bu. Biz ise demokrasiden halkın sağduyusunu anlıyoruz. Arkadaşlara Avrupa’ya bir bakın, rektörler nasıl atanıyor dedim. Hemen hepsinde seçimle geliyor. Harvard’da rektörü üniversiteden mezun olanlar seçiyor. Böylece üniversiteler kendi geleneğini oluşturuyor. Şimdi siz bu kültürü reddediyorsunuz.
"Bunların bir genel başkan yardımcısı var. İsmini vermek istemiyorum ama kendisi profesör aynı zamanda. Nasıl bir hoca aklım almadı ama Anadolu Ajansı'na şu açıklamayı yapıyor. FETÖ ile ilgili, 'Biz saftık, bilmiyorduk'. 'Ama sen biliyordun onların terör örgütü olduğunu' bana söylüyor. 'Kılıçdaroğlu yargılanmalı' diyor. Yargılanmaktan korkmayız biz ama şu lafa bakın. Genel başkan yardımcısı, akademisyen. Öğrencileri nasıl yetiştirmiş gerçekten merak ediyorum. Sevgili Yasin Aktay, senin partinin önüne 2004 yılında, 25 Ağustos'unda bir belge koydular. Hem MİT Müsteşarlığı hem Genelkurmay Başkanlığı brifing verdi. Bu örgüt tehlikeli bir örgüt, dendi. 'Amma da büyütmüşsünüz' demişler. 'Biz kandırıldık, saftık' diyor. Sayın Aktay'a soruyorum. Herkesin kandırdığı bir adam, Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetebilir mi? Yarın birilerinin gelip, sizi başka türlü kandırma gücü olursa ne yapacağız?. Her gelen sizi kandırdı. Yetmedi mi artık? Siz kandırılacaksınız biz yargılanacağız. Şu mantığa bakın. Safız diyorlar siz saf değilsiniz. Bir şey söyleyeceğim de burada söylenmesi ayıp. 2013’te önerge vermişiz, Gülen ile ilgili araştırma komisyonu kuralım. Bu ülkede her yere sızdı demişiz. Bize kızıyorlar, kabul etmiyorlar. ‘Safız’ diyorlar. Siz saf değilsiniz. Bunun faturasını er, erbaş, iş adamlarına çıkarıyorlar. Onların ne günahı var? Talimatı veren belli. Türkiye’yi bu hale getiren yargılanmalı. Devlet mağdur yaratmaz. Mağdurlara ‘gitsin ağacın kökünü yesinler’ denmez. Eğer sen öyle dersen, Anadolu’da bir laf vardır. Sen de zıkkımın kökünü ye derler."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.