Beü Keratokonus Ve Diğer Kornea Tabakası Hastalıklarının Tanı Ve Tedavisine Başladı

Beü Keratokonus Ve Diğer Kornea Tabakası Hastalıklarının Tanı Ve Tedavisine Başladı

Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde Keratokonus ve diğer kornea tabakası hastalıklarının tanı ve tedavisine başlandı.

Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde Keratokonus ve diğer kornea tabakası hastalıklarının tanı ve tedavisine başlandı.

Gözün en ön tabakasını kornea denilen saydam tabaka oluşturur. Kornea tabakası; cisimleri net olarak görebilmemizi sağlayan, gözün kırma derecesini belirleyen en önemli optik unsurdur. Kornea normalde belirli bir dışbükeyliğe sahiptir yani cami kubbesi gibidir. Keratokonus hastalarında ise korneanın dışa doğru olan bombeliği giderek kaybolur, dikleşir ve incelir. Korneanın dikliğindeki bu artış, keratokonus hastalarında yüksek ve düzensiz astigmata neden olur. Bu gruptaki hastalarda meydana gelen astigmat, kornea yüzeyinin üst ve alt kadranında simetrik olmadığı, kontakt lens ya da gözlükle tam düzeltilemediği için görme kalitesini ileri derecede etkileyebilir ve hayat kalitesini düşürebilir.

Konu hakkında bilgiler veren Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç.Dr.Hakan Bakkal şunları söyledi." Göz Hastalıkları Kliniği'ne son dönemlerde yapılan yatırımlar doğrultusunda modern cihazlar kazandırılmış, teşhis ve tedavi alanında oldukça ilerleme kaydedilmiştir. Bu sayede daha önce tanısı ve tedavisi yapılamayan birçok hastalığın takibi yapılmaya başlanmıştır. Özellikle genç yaştaki bireyleri etkileyen keratokonus rahatsızlığı ve diğer birçok kornea hastalıklarının teşhisi ve tedavisinde kullanılan cihazlar artık hastanemizde bulunmaktadır. Bu nedenle gerek daha önceden tanı alarak şehir dışına giderek takibini yaptıran gerekse daha önce tanısı konulmayan hastalarımız bu hizmeti artık hastanemizden alabilecektir. Keratokonus ve kornea hastalıkları özellikle bölgemizde sık görülmektedir. Alımı sağlanan cihazlar sayesinde bölgemizde bu hastalıkların tanısını ve tedavisini yapabiliyor olmamızın bölgemiz için büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum. Bu konuda altyapımıza desteğini esirgemeyen sayın rektörümüz Prof.Dr.Mahmut Özer'e teşekkür ediyoruz."

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.