Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Normalleşme süreci 1 Haziran’dan sonra hız kazanıyor. Herkeste bir endişe var salgın başa döner mi? Vaka sayılarımız artar mı diye. Endişe duymakta haklısınız. Endişe bizi tedbir almaya yöneltir. Normalleşmeyi yapmak zorundayız ama bunu yaparken mutlaka kurallara uymamız lazım. Aslında kural dediğimiz şey çok basit. 7’den 70’e herkesin yapabileceği kadar basit. Maske, mesafe ve hijyen. Bunu herkes uygulamalı. Sadece benim uygulamam yeterli değil. Ben, sen, o. Biz, siz, onlar. Hepimiz birlikte bunları uygulamalıyız ki etkili olsun. Kendimiz uygulayacağız uygulamayan varsa nazikçe uyaracağız. Bunu uygulayan kişiler, müesseseler, kurumlar, işletmeler, mağazalar onları tercih edeceğiz. Uygulamayan, dikkate almayan, kurallara uymayan işletmelerden mal ve hizmet almamaya çalışacağız. Onları nazikçe uyaracağız. Bu işletmeler hakkında puanlamalar yapacağız ki bu şekilde toplumsal duyarlılık oluşsun. İyileşme sürecine hepimiz katkı sunalım" diye konuştu.

"Bu virüsle beraber yaşayacağız. Yoksa aylarca, yıllarca evde kalacak değiliz. Ama bunu yaparken virüse tekrar fırsat tanımayacağız" diyen Özlü, "Normalleşmek zorundayız. Virüsle beraber yaşamayı öğrenmek zorundayız. Bunu sadece biz değil bütün dünya yapmak zorunda. Zaten yapıyorlar. Bu normalleşme süreci sadece bizde değil bütün dünyada başladı. Çünkü bu virüs bizi bırakmıyor, bırakmayacak. Bu virüsle beraber yaşayacağız. Yoksa aylarca, yıllarca evde kalacak değiliz. Ama bunu yaparken virüse tekrar fırsat tanımayacağız. Salgını tekrar başlatmayacağız. Bu mümkün. Nasıl ki, ateşten yanarız diye ateşe kullanmayı bırakmıyoruz, sıcak bir şeyi tutarken nasıl kalın bir eldiven veya maşa kullanıyoruz. Aynı şekilde virüse rağmen maske, mesafe ve hijyen ile korunarak her işimizi yapabiliriz. Bu kurallara uymak koşulu ile her türlü normal hayatımıza dönebiliriz. Endişe duymakta haklısınız ama bu endişe bizi tedbir almaya götürüyorsa faydalı bir görev yerine getirecektir. Normale hepimiz alışacağız" ifadelerini kullandı.