Birlikte Yaşadığı Kadının Küçük Kızına Cinsel İstismardan Tutuklandı
İzmir'in Gaziemir ilçesinde, nikahsız olarak birlikte yaşadığı kadının 3 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında 15 yıla...
İzmir'in Gaziemir ilçesinde, nikahsız olarak birlikte yaşadığı kadının 3 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında 15 yıla kadar ceza istemiyle dava açılan bir kişi, ilk duruşmada tutuklandı. Sanık Halil M., hakkındaki suçlamaları reddederken, cinsel istismara uğradığı ileri sürülen kızın annesi Ayşe A., birlikte yaşadığı Halil M.'den şikayetçi olmadı.
İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada, nikahsız olarak birlikte yaşadığı kadının 3 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiaları üzerine hakkında 15 yıla kadar ceza istemiyle dava açılan ve tutuksuz yargılanan sanık Halil M. (40), hakim karşısına çıktı. Gaziemir ilçesinde gerçekleştiği iddia edilen olay sonrası yapılan duruşmaya, sanığın avukatı, müşteki Ayşe A. (35), Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili Avukat Müjgan Bilgen Özen, mağdur Büşra A.'nın vekili olarak İzmir Barosu'ndan bir avukat geldi. Duruşmada sanık Halil M. hakkında hazırlanan iddianamede, birlikte yaşadığı Ayşe A.'nın 3 yaşındaki kızı Büşra'ya "cinsel istismar" suçundan 15 yıla kadar cezası istendi.
Sanık suçlamaları kabul etmedi
Sanık, mahkemede veriği ifadesinde, suçlamaları kabul etmedi. Halil M. "Ben Ayşe A. ile birlikte iki yıldır gayrı resmi olarak yaşıyorum. Aynı zamanda evimizde Ayşe'nin ilk eşinden olma çocuğu Büşra ve yine Ayşe'den olma kızım Hediye ile birlikte yaşarız. Büşra'ya, iddianamede belirtildiği şeklilde tacizde bulunmadım. Bana iftira atılmaktadır. Ben bir plastik şirketinde üç vardiya şeklinde dönüşümlü olarak çalışıyorum. Dul ve 3 çocuklu olan N.C isimli bayan komşumuzdur. 2016 yılında, komşumuz N.C. eşimin kanına girip, benim kumarcı olduğumu, hırsız olduğumu, eşime bakamayacağımı, eşimi ortada bırakacağımı söyleyip kanına girmiş. Eşim komşumuz Nermin ve babasının sözlerine inanarak o zaman bir dönem Uşak'a babasının yanına gitmişti. Ben daha sonra Uşak'a giderek söylenenlerin doğru olmadığını anlatıp eşimi ve kızı Büşra'yı geri getirdim. Hatta bu komşular eşime, "senin eşine iftira atacağız, seni kocandan ayıracağız, sana da bir koca bulacağız" demişler. Bunları bana eşim Ayşe A. sonradan anlattı. Nermin ve babasının benden ne istediğini bilmiyorum. Eşim Ayşe ile yaklaşık 2 yıl önce Uşak'ta tanıştık ve gayrı resmi birlikte yaşamaya karar verdik ve Gaziemir'de bir evde yaşamaya başlardık. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Böyle bir suç işlemedim" dedi.
Mağdur Ayşe A. ise mahkemede verdiği ifadesinde şikayetçi olmadığını söyledi. Ayşe A., "Ben sanık Halil ile Uşak'ta tanıştım, kendisiyle evlenmek istedim ve birlikte İzmir'e geldik. Önceki eşimden olma kızım Büşra da bizimle birlikteydi. Nemin Ç. ile komşu olarak tanıştık. Evime sık sık geliyordu. Benim eşim Halil ile hiç kavgam yoktu. Buna rağmen Nermin bana "eşin Halil'den kurtul, seni başka kocaya verelim, bu adam çocuğun üvey babası, çocuğuna bir şey yapar" diyordu. Nermin'in sözünü dinlemedim, kocama herhangi bir iftira atmadım, ondan şikayetçi de olmadım. Halil'i seviyordum. Bana şiddet içerikli davranışta bulunmadı. Halil'den geçtiğimiz Ocak ayında bir kızım oldu. Daha sonra Nermin'in yanındaki evden taşındık. Nermin bana Gaziemir Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı'ndan 400 lira çıkartılmasına yardımcı oldu. 3 aydan 3 aya 400 lira para alıyordum. Toplam iki kere aldım. Nermin benden bu paradan kendisine pay vermemi istedi. Ben vermedim. Vermeyince o da bu şekilde çocuğumu kullanarak eşime iftira attı. Kızım Büşra şu anda devlet yurdunda koruma ve bakım altında. Halil'in kızıma tacizde bulunacağını düşünmüyorum. Bu nedenle kendisinden şikayetçi değilim" diye konuştu.
Avukatlar şikayetçi olmamasını, korumaya yönelik olarak gördü
Mağdur vekili avukatı ise sanıktan şikayetçi olduklarını yineledi. Avukat, "Müşteki ve sanık beyanlarını kabul etmiyoruz. Sanıktan şikayetçiyiz. Davaya katılma talebimiz vardır. Ayrıca olaya ilişkin görgü tanığı N.C. vardır. Bir sonraki duruşma dinlenmesini talep ediyoruz" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili Avukat Müjgan Bilgen Özen ise "Müşteki ve sanık beyanlarını kabul etmiyoruz. Sanıktan şikayetçiyiz. Ayrıca müşteki Ayşe'nin fiil ehliyetinin olmadığını düşünüyoruz bu yönde bir araştırma yapılmasını talep ediyoruz. Biz annenin şikayetçi olmamasının mahkemenizce dikkate alınmamasını talep ediyoruz. Çünkü eşi Halil'i korumaya çalışmaktadır" şeklinde konuştu.
Daha sonra tanık olarak komşu N.Ç. salona alındı. Bu sırada bakanlık ve mağdur vekilleri avukatlar söz alarak, "Duyumumuza göre tanık, sanık ve müştekinin baskısı altındadır. Tehdit almıştır. Sanık Halil ve müşteki Ayşe'nin bulunmadığı ortamda bu tanığın ifadesini talep ediyoruz" diye iddia etti. Sanık avukatı söz alarak, böyle bir tehdidin olmadığını, taleplerin reddini talep ettiklerini belirtti. Mahkeme heyeti, oy birliği ile tanık N.Ç.'nin ifadesini alırken, sanık Halil M. ile müşteki Ayşe A.'nın duruşma salonundan çıkarılmasına karar verdi.
Tanığın ifadelerini kabul etmediler
Tanık N.Ç.'nin ifadesi alındıktan sonra sanık Halil M. ve Ayşe A. duruşma salonuna tekrar alındı. Tanık N.Ç.'nin verdiği ifade okundu. Sanık Halil M. ve müşteki Ayşe A. tanığın verdiği ifadeyi kabul etmediklerini, tanığın yalan beyanda bulunduğunu ileri sürdü.
Tutuklandı
Mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili Avukat Müjgan Bilgen Özen'in ve mağdur Büşra A. vekili avukatın davaya kabulüne, sanık Halil M.'nin cinsel istismar suçunu işlediğine dair kuvvetli şüphe sebepleri nedeniyle tutuklanmasına karar verirken duruşmayı Mayıs ayına erteledi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.