Bitlis'te 2016-2017 eğitim öğretim yılının açılışı için bir program düzenlendi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İlkokulu'nun bahçesinde düzenlenen açılış programına Bitlis Valisi Ahmet Çınar, Vali Yardımcısı Kamil Güzel, Mutki Kaymakamı Mehmet Kılıç, kurum amirleri, öğretmenler, öğrenciler ve velileri katıldı. Saat 10.00'da başlayan program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile start aldı. Günün anlam ve önemini belirten konuşma bir öğretmen tarafından yapıldı.

Daha sonra konuşan Bitlis Valisi Ahmet Çınar, "Sadece şunu söylemek isterim ki, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Bunu her yerde slogan haline getirip söylüyoruz. Doğru bir slogandır. Bunu her yerde aklımızda tutmamız ve söylememiz gerekir. Ülkemizin, milletimizin, insanlığımızın, dünyanın geleceğidir çocuklarımız. Biz onları ne şekilde eğitir, yetiştirir, geliştirirsek, geleceğimiz de o şekilde şekillenir. Huzur, kalkınmışlık, güç, ahlak, disiplin, her şey. Onlara vereceğimiz kıymete, değere, öneme göre şekillenir. Dolayısıyla şunu hepimizin bilmesi gerekir. Her çocuk bir dünyadır. Her çocuğun kendi geleceği vardır. Biz insan; dünyanın başına, bir şehrin ya da bir sokağın başına bela olabilir, huzursuzluk da verebilir, kötü adam da olabilir, ama bir insan bir ülkeyi, bir şehri, köyü, dünyayı da kurtarabilir, faydalı olabilir. Dolayısıyla her bir çocuğumuza bu potansiyelle böyle büyük bir değer olarak bakmamız gerekir" dedi.

İl Milli Eğitim Müdürü M. Emin Korkmaz ise, ilk emri "oku" olan bir dinin mensupları olarak ilköğretimi ve hayat boyu öğretimi alabildiğine önemsediklerini belirterek, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk "ilköğretim davası millet olma davasıdır" demiştir. Biz bunu büyük millet olarak anlamak zorundayız. Büyük millet olmak; tarihe not düşmek, tarihte büyük devletler kurmak, tarihte mütekebbir ve mağrur insanlara istikamet biçmek, gerektiğinde onlara hesap sormaktır. Bunu Türk milleti zaman zaman ceberutlara, zorbalara, insan hak ve hürriyetlerine riayet etmeyenlere savaş meydanlarında gösterdi. Büyük millet böyle bir şey olmayı gerektirir. Bundan tam 100 yıl önce bugün Suriye'ye yerleşen 10 binlerce kilometreden gelip Suriye'de çeşitli hesaplar yapan insanlar Çanakkale'ye geldiler. Vallahi o günkü hesapları ne ise bugünde aynı hesap peşindeler. Tam 100 yıl sonra içimizdeki hainler bizim verdiğimiz vergilerle kendilerine teslim edilen bizi ve yurdumuzu dışarıdan gelebilecek her türlü tehlikeye karşı koruması gereken insanlar ellerindeki silahları 15 Temmuz'da insanlarımızın üzerine doğrulttular. Ama bu büyük halk 15 Temmuz'da kendi liderinin direktifi doğrultusunda bir kez daha ülkesine sahip çıktı. Son 100 yılın en büyük tehlikesini biz 15 Temmuz'da atlattık. Tabi ki bunun bir bedeli oldu. 241 şehidimiz, 2 bin 192 gazimiz oldu. Bu Ortadoğu coğrafyasında yaşamanın da bir bedeli var. Bu bedeli yeri geldiğinde biz ödeyeceğiz. Biz Çanakkale'de emperyalist güçlere karşı savaştığımızda elimizde süngümüz ve tüfeğimiz vardı. Ama 15 Temmuz gecesi sokaklara çıkan tank ve toplara karşı kendi bedenini siper yapan insanların bir tek şeyi vardı. İmanları vardı. Biz bu nesilleri yetiştirdiğimiz için ne kadar gururlansak, övünsek daha azdır" diye konuştu.

Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından hazırlanan şiirlerin okunması ve gösterilerle devam eden program, 8 Ağustos Ortaokulu öğrencilerinden oluşan halk oyunları gösterileri ile sona erdi. Vali ve beraberindekiler, daha sonra sınıfları gezerek öğrencilerle bir süre sohbet ettiler.

İHA