Büyük köpekbalığı Megalodon
Megalodon ismi ne anlama geliyor, Megalodon’un boyutları, Dünyanın en derin noktası, Megalodon Mariana Çukuru’nda yaşıyor olabilir mi, Mariana Çukurundaki Challenger Deep’e kaç kişi ulaşabildi?
Megalodon köpek balığının bundan 23 milyon yıl önce okyanuslarda dolaştığını biliyoruz ve varlıklarını kanıtlayan fosillere sahibiz. İnsanlar Megalodon dişiyle ilk karşılaştıklarında, bunların Ay’dan Dünya’ya düşen kaya parçaları olduklarını düşünmüşlerdi.
Megalodon, okyanuslarda terör estiren en büyük köpek balığıydı ve nesillerinin 2,6 milyon yıl önce tükendiği düşünülüyor. Megalodon isminin anlamı “büyük diş”. Keşfedilen Megalodon diş fosilleri 10-13 cm boyutlarındaydı. Fakat nadir de olsa yaklaşık 20 cm uzunluğunda dişler de keşfedildi.
Mariana Çukuru yaklaşık 11 kilometre derinliğinde, yaklaşık 2.500 kilometre uzunluğunda ve 70 kilometre genişliğinde. Derinliği algılamanız için şöyle bir örnek verelim. Eğer 8,8 kilometre uzunluğundaki Everest Dağını Mariana Çukuruna yerleştirirseniz, 3 kilometrelik derinlik hala boş kalacaktır. Uzunluğu algılamak içinse, 2.500 kilometreye Florida ve Massachusetts arasındaki tüm eyaletleri sığdırabilirsiniz. 2.500 kilometre ayrıca Madrid ve Kopenhag arasındaki mesafeye eşit.
Megalodon, Mariana Çukurunda hayatta kalabilmek için yaşam koşullarına uyum sağlamak ve evrimleşmek zorunda olurdu. Bu da beslendikleri canlıları balinalar, yunuslar, deniz aslanları ve deniz ayılarından, Mariana Çukurunda bulabilecekleri organizmalarla değiştirmek zorunda kalacakları anlamına geliyor. Ayrıca, günlük en az 1,200 kg gıda bulabilmeyi umarlardı.
Birleşmiş Milletlere göre, günümüzde dünya üzerinde 7,6 milyar insan yaşıyor ve yalnızca 3 tanesi dünyanın en derin noktasına ulaşabildi. Gerçek şu ki, bu kadar az veriyle, Mariana Çukurunun derinliklerinde nelerin yattığını bilmemize olanak yok.
Megalodon Köpek Balığı
Megalodon (Carcharocles megalodon), büyük beyaz köpek balığının uzak kuzenidir. Uzunluğu 15-20 metreyi bulan bu büyük köpekbalığı büyük okyanusta ve atlas okyanusunda yaşamıştır. Etobur olan bu köpekbalığı okyanusun derinliklerinden yüzeye çıkan büyük balinalarla yalnız besleniyordu. Balinalara genelde orta boylarda ise burun, büyük bir balina ise kuyruk, küçük bir balina ise gövde kısmından saldırıyordu.
Keskin büyük dişleri ve güçlü çene kasları olan bu köpekbalığı çeşidi kıkırdak kaplı bir iskelete sahipti ve ayrıca 40 tona varan ağırlıkları ile okyanuslarda yaşamış en büyük etobur canlılardandı. Ortalama yaşam süreleri 25 ile 40 yıl arasıydı. Şimdiye kadar yalnız dişlerinin fosili bulunmaktadır. Miyosen ve Pliyosen dönemlerinde yaklaşık olarak 15.9 ile 2.6 milyon yıl önce okyanuslarda yaşamıştır.
Megalodonun nesli anormal bir iklim değişikliği ile balinaların ılık iklimlerden soğuk iklimlere göç etmesiyle ve Megalodon türünün bu soğuk iklime elverişli yapısının bulunmamasından ve balinalar göç ettiği için yiyecek bulamamaktan ötürü nesli tükenmiştir.
Mariana Çukuru (Challenger Çukuru)
Mariana Çukuru (Challenger Çukuru), Dünya üzerinde bilinen en derin noktadır. Büyük Okyanus'ta, Guam Adası'nın güney batısında, Japonya ve Endonezya arasında, iki ülkeye de aşağı yukarı eşit uzaklıkta yer alır. Yapılan son ölçümlere göre en derin noktası yaklaşık 10.994 metredir[2]. Uzunluğu 2.542 kilometre, genişliği ise 69 kilometredir.
Okyanusal nitelikte iki plakanın çarpıştığı sınırda derin çukurlar oluşabilir. Mariana çukuru da, Pasifik Plaka ile Mariana Plakası'nın çarpışması sonucu oluşmuş bir çukurdur ve iki plaka sınırındadır.
Suyun içine atılan 1 kilogram kütleli metalin tabana ulaşması, yaklaşık olarak 1 saat sürer. Ancak, suyun yoğunluğu ve metalin özkütlesi de hesaba katıldığında, tabana ulaşma süresi artıp azalabilir. Dip noktasındaki basınç ise yeryüzündeki basınca göre yaklaşık 1000 kat daha fazladır.
Mariana Çukuru'nda hayat belirtileri vardır. Yapılan araştırmalar, aşırı basınçlı ve soğuk ortamda yaşayabilen birçok mikroorganizma, balık ve yengeç türünü ortaya çıkarmıştır. Buradaki yaşamın temel dayanağı, 300 dereceye ulaşan volkanik püskürmeler ve buradan çıkan sülfürü metabolize edebilen bakterilerdir. Bu kadar derinde yaşayan balık türlerinin hayatları yüzlerce yılı bulabilmektedir. Buradaki canlıların, çok eski prehistorik dönemlerden bu yana aynı kaldığı düşünülmektedir.
23 Ocak 1960'ta, İsviçreli bilim insanı Jacques Piccard ile Amerika Birleşik Devletleri Donanması'ndan Teğmen Donald Walsh, Trieste Batiskapı içinde Mariana Çukuru'na inebilmeyi başaran ilk insanlar olmuşlardır. İlk anda 11.521 metre (37,799 feet)'lik bir derinliğe inildiği hesaplanmış, ancak 1995 yılında yapılan ölçümlerde doğru derinliğin 10.916 metre (35,814 feet) olduğu anlaşılmıştır. Derin noktaya iniş yaklaşık 3 saat 15 dakika sürmüş, burada 20 dakikalık bir sürenin ardından tekrar yüzeye çıkılmasıyla toplamda 5 saatlik bir sürede dalış ve yüzeye çıkış tamamlanmıştır.
25 Mart 2012'de, Kanadalı yönetmen James Cameron “Dikey Torpil (Deepsea Challenger.)” adlı özel denizaltısıyla Mariana Çukuru’na tek başına inmeyi başardı. 156 dakikada dünyanın tabanına inen, 3 saat incelemelerde bulunan Cameron, beklenenden daha kısa sürede, 70 dakikada yüzeye çıktı. Cameron tarafından bizzat tasarlanıp Avustralyalı mühendislerce inşa edilen denizaltı, Çukur’da bulunan metrekare başına 7.250 tonun üzerindeki basınca dayanıklıdır.
13 Mayıs 2019'da Amerikalı deniz altı kaşifi Victor Vescovo, Pasifik Okyanusu'nda yer alan Mariana Çukuru'na daldı. Dipteki yüksek basınca dayanacak şekilde üretilen dalış aracıyla 10 bin 927 metre derine inen ve çukurun dibinde 4 saat kalan Vescovo, incelemeleri sırasında deniz canlıları ile renkli kayalık yapıların yanı sıra plastik poşet ve şeker ambalajları buldu.
The Meg: Derinlerdeki Dehşet Konusu
Meg: Derinlerdeki Dehşet, tarih öncesinden kalma bir canavarı durdurmaya çalışan Jonas Taylor'ın hikayesini anlatıyor. Uluslararası bir deniz altı gözlem programının parçası olan derin deniz sualtısı, soyunun çoktan tükenmiş olduğu düşünülen büyük bir yaratık tarafından saldırıya uğrar. Hasar gören denizaltı, mürettebatı içeride kapana kısılmış bir halde, Pasifik Okyanusu'nun en derin yerinde durmaktadır. Vizyoner Çin okyanus bilimcisi, kızı Suyin'in gönülsüzlüğüne rağmen, mürettebatı kurtarması için uzman derin deniz kurtarma dalgıcı Jonas Taylor'ı tutar. Taylor sualtının çevresinde süzülen bu canavarla daha önce de karşılaşmıştır; tarih öncesinden kalan ve iki buçuk milyar yıl önce soyunun tükendiği zannedilen, 23 metrelik bir Megalodon. Taylor aşağıda sıkışıp kalmış herkesi kurtarmak için kendi hayatını riske atmalı, korkularıyla yüzleşmeli ve dünyanın en tehlikeli yırtıcısının karşısına çıkmalıdır...
The Meg: Derinlerdeki Dehşet Oyuncuları
Jason Statham başrollü üstlendiği filmin yönetmen koltuğunda John Turteltaub oturuyor. Yıldız oyuncuya Bingbing Li, Cliff Curtis, Rainn Wilson, Ruby Rose, Winston Chao, Page Kennedy, Jessica McNamee, Ólafur Darri Ólafsson, Robert Taylor, Sophia Shuya Cai ve Masi Oka gibi isimler eşlik ediyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.