Çankırı’nın yöresel ürünleri dünya pazarlarına girecek
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Çankırı İl Koordinatörlüğünce hazırlanan ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından...
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Çankırı İl Koordinatörlüğünce hazırlanan ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından teknik destek kapsamında finanse edilen "Coğrafi işaretler eğitimleri ile Çankırı'nın yerel ürünlerinden Türkiye'nin yeni markalarının oluşturulması" eğitimleri final toplantısı ve sertifika töreni yapıldı.
TKDK Çankırı İl Koordinatörlüğü hizmet binasında gerçekleştirilen programa AK Parti Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz, Vali Yardımcısı Abdullah Aslaner ve Zeki Karaca, TKDK İl Koordinatörü Emre Akbıyık, daire amirleri, STK temsilcileri, kurum yetkilileri ve davetliler katıldı.
TKDK İl Koordinatörü Emre Akbıyık, IPART programının 42 ilde uygulandığını aktararak, "IPART programı 42 ilde yürütülmektedir. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu IPART programının uygulayıcısı ve yürütücüsüdür. IPART programı sadece hibe desteği dağıtılan program olmayıp kırsal kalkınmaya odaklanan yönüyle hem üretimi hem gıda güvenliği hem de hayvan refahı gibi AB standartlarını ele alan bir hibe programıdır" dedi.
"Coğrafi işaret tescili bölgeye anlam katmaktadır"
Coğrafi işaretli ürün hakkında bilgi veren Akbıyık, "Coğrafi işaretli ürünler, temel olarak bir yöresel ürün adını ifade eder. Bu anlamda coğrafi işaret belirli bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökeninin bulunduğu yöreye, alana, bölgeye veya ülkeye özdeşleşmiş ürün anlamı ifade etmektedir. Tıpkı patent ve marka tescili gibi. Coğrafi işaret tescili de bir fikri ve sanayi mülkiyet hakkıdır. Patent ve marka tescili dışında coğrafi işaret tescili, tek bir kişiye tekel hak elde etmeyi sağlamayıp kolektif olmakta ve ait olduğu yörenin bütününe, orda yaşayan herkese bir anlam bir değer katmaktadır" şeklinde konuştu.
Akbıyık, coğrafi işaret tescilinin bir ürünü koruma altını aldığını ve pazarlama aracı olarak da kullanıldığını vurgulayarak, "Coğrafi işaret tescili alınan ürün bir koruma aracı sağlar. Üreticinin sahte kullanımına karşı hak gasbının önüne geçer ve tüketicinin aldatılmasını da önler. Coğrafi işaret tescili alınan ürün bir pazarlama aracı olarak kullanılır. Hem aldığı ürünü hem de bölgesini olumlu yönde etkiler. Coğrafi işaret tescili bir kırsal kalkınma aracıdır. Yerel işletmelerin sürdürülebilir kalkınmasını, gelişmesini sağlar. Kırsal kültürel mirasın ve biyoçeşitliliğinin korunmasını sağlar. Coğrafi işaret tescili bir ekonomik denge aracıdır. Az gelişmiş ile çok gelişmiş yerlerin bir noktada toplanmasını sağlar. Coğrafi işaret tescili aslında en önemlisi bir bilgi aktarımıdır. Üretici ile tüketici arasında bilgi akışını sağlar. Gelecek kuşaklara da bizim bu ürünlerimizi doğru ve bugün yaptığımızın haliyle önünü açar" ifadelerini kullandı.
"55 milyar euroluk pazardan Çankırı olarak uzak kaldık"
Avrupa Birliği'nde coğrafi işaretler pazarının 55 milyar Euro olduğunu ve Çankırı'nın da bu pazardan pay alabileceğini müjdeleyen Akbıyık, "Avrupa Birliği'nde coğrafi işaret tescili alabilecek yaklaşık 5 bin ürün var. Coğrafi işaret tescili almış AB'deki bu ürünlerin ekonomik boyutu 55 milyar euro. Biz yanı başımızdaki 55 milyar euroluk pazardan Çankırı olarak uzak kaldık. İnşallah bu eğitimlerimizle farkındalığımız artacak ve Çankırı ürünlerini iyi noktaya getireceğiz" açıklamasında bulundu.
Türkiye genelinde 42 ilde TKDK'nın faaliyette olduğunu dile getiren AK Parti Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz, bu illerden birinin Çankırı olduğunu ve Çankırı'nın sınıf atladığını söyledi. Hüseyin Filiz, TKDK'ya destek verdiklerinin aktararak, "TKDK Çankırı'da gerekeni yaparken bizde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda lojistik destek vererek kurumumuzu en iyi şekilde çalışır hale getiriyoruz" dedi.
Tarım ve hayvancılığı geliştirmek istediklerini ifade eden Filiz, şunları kaydetti:
"Kızılırmak kavun ve çeltikte ilk üçe giriyor, içinden Kızılırmak geçiyor. İlçedeki verimliliğin yüzünden ilçede göç olmuyor. Ama Ilgaz, Kurşunlu, Atkaracalar, Çerkeş ve Yapraklı'da göç var. Neden göç var, arazi yok. Tarım yerine hayvancılığı destekliyoruz. Çerkeş'te hayvan varlığı 30-35 bin civarında. Hayvancılık yapmak o kadar zor iş ki, herkes kolay işi tercih ediyor. Ankara'ya gidiyor 50 dairenin çöpünü, otunu temizliyor, asgari ücret çalışıyor, köyüne gelip 10 büyükbaş hayvan alıp hayvancılık yapmıyor. 10 büyükbaştan yılda 10 buzağı alsa yıllık 50-60 bin lira gelir yapar. Ankara'da asgari ücret ile çalışıyor, yeme-içme, yakıt, dolmuş parası veriyor, beş kuruş kalmıyor ama gelip de köyünde 10 hayvan alıp hayvancılık yapmıyor. Çankırı merkezde kırtasiye, bakkal açmak çok kolay. Gelip de Allah'ın dağında hayvancılık yapmak kolay değil. Zaman zaman hayvancılık yapıyoruz diye eleştiriliyoruz. Ben hayvancılık yapan köylünün eline öperim, Allah ondan razı olsun derim."
"Türkiye'de 600 bin ithal hayvan var"
Milletvekili Filiz, Türkiye'nin her yıl 600 bin hayvan ithal ettiğini aktararak, "Türkiye'de 600 bin hayvan ithalatı var. Bu memleket hayvana para sayıyor. Almanya, Avusturya, AB'ye kızıyoruz ama oralardan Türkiye'ye hayvan getiriyoruz. Yazık değil mi dövizimize? Hükümet elinden gelen desteği veriyor. Bizim hayvan sayımızı çoğaltmamız için köylüyü, Ankara ve İstanbul'dan emekliyi getirip sektöre dahil etmemiz lazım. Çankırı'yı mera yetiştiriciliği bölgesi yaptık. Gebe düveye yüzde 30 hibe veriyoruz. Ankara ve İstanbul'dan bizi arıyorlar "Eğer yüzde 30 hibe alacaksak, yüzde 70'i de Ziraat Bankası'ndan bizde gelip hayvancılık yapacağız" diyorlar" şeklinde konuştu.
Konuşmalar sonrasında IPART programına katılanlara sertifikaları takdim edildi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.