Çermik’te Kanser Tedavisinde Erken Teşhis Semineri Verildi
Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde kanser tedavisinde erken teşhisin önemi, kanserden korunma ve kanser tedavisindeki son gelişmeler hakkında Anadolu Lisesi...
Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde kanser tedavisinde erken teşhisin önemi, kanserden korunma ve kanser tedavisindeki son gelişmeler hakkında Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda seminer düzenlendi.
Düzenlenen seminere Diyarbakır Memorial Hastanesi, Tıbbi Onkoloji Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Ali Karan, Memorial Göğüs Hastalıkları Uzman Dr. Levent Akyıldız, Çermik Belediyesi Başkan Vekili Hamdullah Işık, İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Bozdoğan, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Kanser tedavisinde erken teşhisin önemine değinen Tıbbi Onkoloji Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Ali Karan, kanser hastalıkları sıralamasında Türkiye'nin de ilk 10 sırada yer aldığını, ülkede her 100 bin kişiden 150'ye aşkınının kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdiğini, bölgelere göre çeşitli kanser hastalığı yoğunluğunun değiştiğini, Antalya'da mide kanseri 8. sırada iken Erzurum'da aynı hastalığın 1. sırada olduğunu söyledi. Karan, bölgelerdeki yaşam koşulları ve coğrafi koşullarında kanser hastalıkları için bir sebep olduğunu söyledi.
Memorial Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Ali Karan, her yıl dünya nüfusundan 7 milyon insanın kanser sebebiyle eksildiğini, bu sayının 2020 yılında 10 milyon insana ulaşmasının uzmanlar tarafından tahmin edildiğini dile getirdi. Karan, kanser hastalığının meydana gelmesinde oluşan, 3 sebepten 1'i olan sigara kullanımının ülkemizde ortaokul sonundaki, liseli yıllarının başındaki gençlere kadar gerilediğini ifade ederek, sigara kullanımının insan vücudunun her yerinde de çeşitli kanser hastalıklarına neden olabileceği gibi, sadece kullanan kişilerde bu hastalıkların çıkma riskinin oluşmadığını, kullanmadığı halde kullanılan ortamda bulunan ve o havayı soluyan pasif içicilerinde çeşitli kanser hastalıkları ile karşı karşıya kalabileceklerini söyledi. Beslenmenin de kanser hastalıklarının başlamasında ikinci bir neden olduğunu belirten Karan, "Vücut, kırmızı eti yabancı olarak algılıyor. Çünkü kırmızı ette insan vücudunun üretmediği bir tür şeker var. Bu şeker diğer etobur canlılarda üretilirken, insan vücudunda üretilmiyor. Kırmızı et tüketiminin ardından insan vücudu bu şekeri yabancı olarak algılıyor ve devreye bağışıklık sistemi giriyor. Bağışıklık sistemi bu şekerle başa çıkmak için antikor üretiyor. Bu antikorun iltihaba neden olduğunu, iltihap da tümöre dönüşüyor ve vücutta kanser baş gösteriyor" dedi.
Asbest hastalıkları hakkında konuşan Diyarbakır Memorial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Levent Akyıldız, asbetin Yunanca'dan geldiğini, kelime anlamının ise dayanıklı, güçlü ve yıkılmaz olduğunu söyledi. Akyıldız, "Asbest, tabiatta doğal olarak bulunan ve lifsi yapıda olan bir mineral grubuna verilen ortak isimdir. Bu kanserojen madde, Anadolu'?da ceren toprağı, çelpek, çorak toprak, höllük ve ak toprak gibi isimlerle bilinmektedir. Bu maddenin kullanımı, özelliklerinden dolayı çok eski çağlardan itibaren başlamıştır. Yapılan araştırmalar ise bu maddenin 2 bin 500 sene öncesine kadar kullanıldığını ortaya koymuştur. Fakat minerale sihirli bir madde olarak bakılması, 19. yüzyılın 2. yarılarında gerçekleşmiştir. Bunda ise en büyük neden, asbestin ısı ve elektriği yalıtması ve de asitlere karşı dayanıklı olmasıdır. Ama bu maddenin sihri ve büyüsü, maddenin kanserojen madde olduğu tespit edilince sona ermiştir. Bu tespitten sonra, bu madde öldürücü toz tanımını almıştır. İlk olarak sihirli madde olarak anılan fakat sonra öldürücü toz tanımını alan bu mineralin, günümüzde 3 bin?den fazla kullanım alanı bulunmaktadır. Bu kullanım alanlarından en öne çıkanlar ise, uçak, gemi ve otomobil sanayisi, inşaat sektörü ve de ses ile ısı izolasyonlarıdır. Asbest, kanserojen bir maddedir ve insan sağlığını tehdit eden bir yapıda bulunur. Bu nedenle asbest mineralinin sebep olduğu bazı hastalıklar bulunmaktadır" diye konuştu.
Diyarbakır Memorial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Levent Akyıldız, asbest kanserojen maddesi, insan sağlığına önemli zararlar verdiği gibi, çevreye de birtakım önemli zararlar verdiğini belirterek, bu maddenin, çok düşük oranlarda da olsa doğal nedenlerden dolayı havada ve içme suyunda bulunduğunu dile getirdi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.