Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay, Genel Kurulda yaşanan olaylarla ilgili, "Israrla ve inatla bu teklifi gece yarısı 3'te görüşmekte direndiler. Bunun üzerine demokratik tepki hakkımızı makul bir süre kullanmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünü, milletin kürsüsünü, milletin kürsüsünün özgürlüğünü muhafaza etmek amacıyla kürsü etrafında toplandık ve 5 dakikayı geçmeyecek bir protesto eylemini ortaya koymayı amaçladık" dedi.

CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Levent Gök ve Özgür Özel, Genel Kuruldaki olaylarla ilgili CHP Grup Yönetim Salonu'nda basın toplantısı düzenledi. Altay, demokrasinin tepki ve protesto rejimi olduğunu hatırlatarak, "Sayın Bahçeli'nin, bugün de Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop'un "Bu yasa buradan geçmezse erken seçime gidilir" açıklamaları gösteriyor ki bizmiş haftalardır iddia ettiğimiz gibi AKP milletvekilleri ve MHP milletvekilleri bir erken seçim baskısı ve tehdidi altında. Kanla kurulan, tam bağımsızlığımızı elde eden Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıran, milli iradenin yegane tecelligahı olan TBMM'yi işlevsizleştiren teklif için milletvekillerinin erken seçim baskısı altında açık açık evet oyu verdirildikleri bir kere daha tescillenmiş oldu. Dün gece görüşülen 5. madde Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim yetkisini tümüyle ortadan kaldıran, bütçe hakkını tümüyle ortadan kaldıran, kanun koyma hakkına da bir kişiyi ortak koyan bir teklifti" ifadelerini kullandı.

Altay, kürsü işgaline ilişkin olarak, "Israrla ve inatla bu teklifi gece yarısı 3'te görüşmekte direndiler. Bunun üzerine demokratik tepki hakkımızı makul bir süre kullanmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünü, milletin kürsüsünü, milletin kürsüsünün özgürlüğünü muhafaza etmek amacıyla kürsü etrafında toplandık ve 5 dakikayı geçmeyecek bir protesto eylemini ortaya koymayı amaçladık. Ama bizim kürsü işgalimizi, demokratik tepki hakkımızı kürsüyü kırarak, çoğunluk şımarıklığıyla hücum ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisini yere deviren AKP milletvekilleri dün gece siyasi eşkiyalığın yeni örneğini sergilemişlerdir" dedi.

Başbakan Yıldırım'a seslenen Altay, "Sayın Başbakan sen nereye feda olursan ol. İster sarayın ihtirasına, ister AKP'nin kirli emellerine ama o feda ettiğin koltuk milletin koltuğudur. Feda edilen parlamenter sistemdir. Fatma Kaplan Hürriyet'e fiziki müdahale asla ve asla kabul edilemez" şeklinde konuştu.

Altay, kendisinin de darp ettiği iddialarına cevap vererek, "Mecliste grup başkanvekillerine müdahale edilmez. Ben olayları yatıştırmaya gitmişken, Akif Yılmaz adlı milletvekilinin beni merdivenlerden aşağı iteklemesi kabul edilebilir değildir. Kendimi korumak suretiyle kendisini kendimden uzaklaştırdım" diye konuştu.

Levent Gök ise şunları kaydetti:

"İktidar partisi gerilimle bu paketi buradan geçirmek ve gerilimle de referanduma götürmek istiyor. Ekonomi kötü, şehitler geliyor. İktidarda ne gam. Varsa yoksa başkanlık. Gördük ki, Bahçeli'nin önüne bir tablo konmuş. Seçim mi, anayasa değişikliği mi tablosunda Devlet Bahçeli rehin alınmıştır. Bu mantık kendi partisi milletvekillerine tehdit oluşturmaktır."

Özgür Özel de, "Bir gün önce kulisimize gelip çayımızı içmek isteyenlerin bir gün sonra kanımızı içmek istediklerini gördük. Hunharca, gözlerinde kin ve nefretle saldırıyorlardı. Barışçıl bir eylem yapan Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı son derece barbar bir eylem gerçekleştirdiler. AKP'den Fatih Bey'in yaralanmasına fevkalade üzüntü duyduğumuzun altını çizmek isteriz. Gerek Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinde, gerekse rejimi kökünden değiştirecek, demokrasi rejimini geriye götürecek karşı devrim hareketine karşı CHP direnişini barışçıl yollarla Türkiye kamuoyuna anlatmaya devam edecektir. AKP kürsüyü kırabilir. Gelip o kürsüyü yerinden söktüler. Zaten esas amaçları milletin söz hakkını saraya götürmekti" ifadelerini kullandı.

İHA