Çimento Sektöründe İhracat Hedefi: 500 Milyon Dolar

Çimento Sektöründe İhracat Hedefi: 500 Milyon Dolar

TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün, "Sektörümüzün, yılsonunda yaklaşık 500 milyon ihracatla geçen sene olduğu gibi bu yılda ülke ekonomisine...

TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün, "Sektörümüzün, yılsonunda yaklaşık 500 milyon ihracatla geçen sene olduğu gibi bu yılda ülke ekonomisine büyük katkı sağlamasını bekliyoruz" dedi.

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) 60'ıncı yılını kutladı. 60'ıncı yıl buluşmasında konuşan TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün; "Türk çimento sektörünün klinker kapasitesi 2016 yıl sonu itibariyle 80 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın planlanan kapasite artışlarıyla 2017 yıl sonunda 82,5 milyon ton olması beklenmektedir. Sektörümüzün, yılsonunda ise yaklaşık 500 milyon ihracatla geçen sene olduğu gibi bu yılda ülke ekonomisine büyük katkı sağlamasını bekliyoruz" dedi.

60. yıl buluşmasında sektöre dair önemli veriler paylaşarak TÇMB'nin faaliyetlerine değinen Tüzün, "Sektörün itibarını yurt içi ve yurt dışında koruyup gelişmesini sağlamak ve ülkemizde çimento kullanımını yaygınlaştırmak bilinciyle, üyelerimiz ile birlikte toplumun yararlarını da gözeterek, sürdürülebilir büyüme içerisindeki konumumuzun tüm kamuoyu nezdinde vurgulanması için 60 yıldır TÇMB olarak çalışmalarımızı yaratıcılık, şeffaflık, dürüstlük ve güvenilirlik değerlerini içselleştirerek ileriye taşıdık ve taşımaya devem ediyoruz" dedi.

"Hedef 110 milyon ton kapasite"

TÇMB Başkanı M. Şefik Tüzünsektörün geleceğine dair; "Türk çimento sektörünün klinker kapasitesi 2016 yılsonu itibariyle 80 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın planlanan kapasite artışlarıyla 2017 yılsonunda 82,5 milyon ton, 2018 yılsonunda ise klinker kapasitesinin 85 milyon ton, eşdeğer çimento kapasitesinin ise 110 milyon ton olması beklenmektedir"şeklinde konuştu.

"Türkiye ihracatta dünyada 3'üncü sırada"

Geçtiğimiz yıl rakamlarına değinenTüzün,iç satış büyüklüğünü 3 milyar dolar, ihracatı da 550 milyon dolar olarak tahmin ettiklerini belirterek, yaklaşık 80 ülkeye ihracat yapıldığını, en fazla ihracat yapılan ülkelerin sırasıyla Suriye, Libya, Batı Afrika ülkeleri ve ABD olduğunu söyledi.

"Cari açığı kapatan çözüm: beton yollar"

Türkiye'nin 2016 yılı sonunda cari açığı 32,6 milyar Dolar olarak açıklanmıştır. Bu rakamın içinde, petrol ürünleri ithalatı hatırı sayılır bir yer tutmaktadır. Türkiye, her yıl 25 milyon ton petrol ithal etmektedir ve ithalata bağımlılık oranı yüzde 98 seviyesinde seyretmektedir."Otoyollarımızın tamamı Bitümlü Sıcak Karışım(BSK)'la kaplanmaktadır. Ülke çapında 10 yılda 2155 km otoyol yapılmıştır"diyerek cari açığın kapatılması konusunda beton yolların katkısına değinenTüzün:"Bu otoyolların yaklaşık 500 km'si beton yol olarak yapılmış olsaydı, 10 yılda 100.000 ton daha az bitüm ürünü kullanılacaktı. Bu sayede 2 milyon ton daha az ithal petrol ithal edilecekti. Bu da 10 yılda yaklaşık 390 milyon dolar daha az petrol ithal edeceğimiz anlamına geliyor. Ülkemizin 2016 yılı cari açığının 32,6 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında petrol ithalatında yapılacak 390 milyon dolarlık tasarruf, ülke ekonomisi açısından oldukça önem taşımaktadır. Dolayısıyla yüzde yüz yerli hammaddeye dayanan beton yol kullanımının artırılması cari açığımızın azalmasında önemli bir rol oynayacaktır"açıklamasında bulundu.

"Beton yol kullanımıyla yılda bir "Avrasya Tüneli" yatırım bedeli kadar tasarruf sağlanabilir"

Tüzün: "Türkiye'de yük taşımacılığının yüzde 92'si, yolcu taşımacılığının yüzde 95'i karayolları üzerinden gerçekleşmektedir. Ülkemizdeki yollarda ağır taşıt trafik oranı yüzde 40 olarak karşımıza çıkmaktadır. Kapasitesinin çok üzerinde yük taşıyan araçlar yolların zamanından önce yıpranmasına ve onarım masraflarının artmasına neden olmaktadır. 2014 yılında asfalt yolların bakım/onarım maliyeti 1.884.931.508 TL ile KGM yatırım bütçesinin yüzde 26'sına karşılık gelmektedir. 2014 yılında asfalt yolların bakım onarımına harcadığımız bütçe Avrasya Tüneli'nin yatırım bedelinden daha fazladır. Bu durum ağır taşıt trafiği altındaki güzergahlarda ve kavşaklarda beton yolların tercih edilmesi gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır. Alternatif yollar yılın 5-6 ayı uygulanabilirken beton yollar yılın 8 ila 10 ayı uygulanabilir. Buna ek olarak yol ekipmanları ile personel etkin ve verimli değerlendirilmesine imkan sağlar" diyerek beton yolların ülke ekonomisine katkısını anlattı.

"İnşaat sektörü 2017 yılının kurtarıcısı"

Konut satışlarında yeni bir rekor yılı olan 2016 yılında inşaat sektörü yüzde 7,2 ile ülkenin en çok büyüyen sektörü olarak karşımıza çıktı. Mili gelir hesaplamasında kullanılmaya başlanan yeni yöntem ile inşaat sektörünün milli gelir içindeki payı yüzde 7'nin üzerinde yer aldı. Sektördeki istihdam yıl boyunca ortalama 2 milyon seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın büyüyen tek sektörü olan inşaat sektöründe 2017 yılının da beklentileri karşılaması bekleniyor. 2017 yılının ilk üç ayına dair açıklanan rakamlara göre, konut satışı yüzde 7.4 oranında artarak 325.000 adedin üzerinde bir satış gerçekleştirildiği belirtiliyor.

"Mega projeler Türkiye çimento sektörünün büyümesine katkı sağlayacak"

Tüzün;"Hükümet tarafından hayata geçirilen ve hız kesmeden devam eden kentsel dönüşüm projeleri, 3'üncü havaalanı, Avrasya Tüneli gibi özel projeler, hızlı tren, metro, otoyol gibi altyapı projeleri, Türkiye'nin enerji bağımlığını azaltmayı hedefleyen HES, RES vb. enerji yatırımları 2017 yılında da çimento sektörün direkt şekilde etki ederek, büyümeye katkı sağlayacaktır. Ancak, son 2 yıl içinde yurtiçi çimento talebinin durgunlaşması ve büyüme hızının azalmasına karşılık gündemde olan yeni yatırımlar ile gelecek ilave kapasiteler sektörün ihracat performansına bağımlılığını artırmaktadır. İhracatın önümüzdeki yıllarda büyüme gösterememesi durumunda fabrika kapasite kullanımlarında ve verimlilikte azalma görmemiz kaçınılmaz olacaktır. Global ekonomide beklenen toparlanma ve büyümenin gerçekleşmemesi, kesintiye uğraması ve duraklaması, Türkiye çimento sektörü için büyük önemi olan Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki politik ve ekonomik açıdan süregelen karışık ve istikrarsız durum, Avrupa'da beklenen büyümenin yakalanamaması ve hatta resesyon tehlikesi, Rusya'daki son ekonomik sıkıntılar, dünya çimento ihracatının önde gelen ülkelerinden birisi olan Türkiye için bir dezavantaj yaratmaktadır. Bu konuların hassas bir şekilde ele alınıp, yeni politikaların benimsenmesi gereklidir" şeklinde konuştu.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.