Muğla Barosunun olağan genel kurulunda tek liste ile gidilen seçimde mevcut Başkan Cumhur Uzun güven tazeledi. Açılışı kısa bir süre önce yapılan Muğla Barosu'nun kendi hizmet binasında gerçekleştirdiği ilk genel kurulda Baro'ya hizmet vermiş geçmiş dönem başkanlarına teşekkür plaketi verildi.

Muğla Barosu Başkanı Uzun genel kurul öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Muğla barosunun da diğer barolar gibi 2 yılda bir olağan genel kurulunu yaptığını söyledi. Uzun, "İlk gün 2014-2016 yıllarının faaliyet raporlarını değerlendirirken, 2016-2018 yıllarına ilişkin projelerimizi de meslektaşlarımıza aktaracağız. Muğla barosu 1931 yılında kuruldu. Aradan geçen 85 yıllık süre içinde çok değerli üstadlarımız Muğla Barosu'nu bu günlere taşıdılar. Bugün yapılacak olan genel kurulumuzun bizim için ayrı bir önemi var. Muğla Barosu ilk kez kendi hizmet binasında genel kurulunu gerçekleştiriyor. 30 Eylül 2016 tarihinde hizmete açtığımız kendi binamızda genel kurulumuzu yapmanın coşkusunu yaşıyoruz. Genel kurulumuza katılan tüm meslektaşlarımızın mesleğimize katkı sunacakları bu toplantının mesleğimize, ilimize, hukuka yararlı olmasını diliyorum. Hukuk baroların kendi özverili çalışmaları ile daha da yükselecek. Hukuka ve adalete olan güveni güçlendirmek ve itibari kazandırmak için Muğla Barosu var gücü ile çalışacaktır" dedi.

Genel kurulda seçime tek liste ile gidileceğini açıklayan Uzun, "Şu ana kadar bize iletilmiş bir adaylık söz konusu değil. Biz geçen genel kurulda projelerimizi sunarken, projelerin bir kısmının devam edeceğini, bir kısmının süreç içinde tamamlanacağını ifade etmiştik. Yine mevcut çalışma arkadaşlarımız ile birlikte bir iki mazeret bildiren arkadaşlarımız dışında aynı ekip ile bir dönem daha Muğla Barosu'nu yönetme konusuna talip olduk. Eğer genel kurulumuz ve meslektaşlarımız bize bir kez daha güvenir ve görev verirse bu görevi en iyi şekilde yerine getirmek için var gücümüz ile çalışacağız. Bunun için bir dönem daha Muğla Barosu'na talibiz" dedi.

Genel kurulun açılışında yaptı konuşmada hukukun üstünlüğü vurgusu yapan Uzun, "Peki öyleyse hukukun üstünlüğü nasıl korunacaktır. Hukukun üstünlüğü, öncelikle hukukun evrensel ilkelerine uygun hukuk normlarının yaratılması ve yürürlüğe giren bu normların istisnasız herkese eşit uygulanması ile sağlanacaktır. Hukuk düzenleri, çıkarılan kanunlarla oluşturulduğuna, kanunlar parlamentolar tarafından yapıldığına ve parlamenterler siyasetçiler olduğuna göre, barolar nasıl olacakta hukukun üstünlüğünü koruyacaklardır. Meselenin barolar ile siyasetçileri karşı karşıya getirdiği temel nokta işte tam da burasıdır. Siyasiler, parlamentoda bir kanun taslağı hazırlamaya başladıklarında, barolar, bu kanunun daha yasalaşmadan hukukun evrensel ilkelerine uygun hazırlanması ve o haliyle yasalaşmasını, hukukun üstünlüğünü korumak görevlerinin bir gereği olarak talep etmeye başladıklarında, bu kez siyasiler, baroları, işlerine karışmak ve siyaset yapmakla suçlamaktadırlar. Oysa yapılan, siyaset değil, kanuni ödevin yerine getirilmesidir. Baroları siyaset yapmakla suçlamak doğru ve haklı yaklaşım değildir. Nerede hukuk, nerede hak kavramı varsa, barolar orada vardır ve olmakta zorundadır. Şu günlerde, CMK'da yapılmak istenen bir değişiklikle, soruşturmada polise, şüphelinin ikinci kez aynı konuyla ilgili ifadesini alma yetkisi yeniden tanınmak istenmektedir. Eskiden ceza soruşturmalarında var olan bu yetki, ceza soruşturmalarında gözaltı sürelerinin sınırlandırılması evrensel hukuk anlayışının bir gereği olarak, yıllar önce kaldırılmış, aynı konu ile ilgili yeniden ifade almak gerektiğinde, Cumhuriyet Savcısının bunu yapabileceği, polisin ikinci kez ifade alamayacağı benimsenmişti. Ülkemizin geçmiş uygulamalarında, polis, ifadeye çağırdığı kişiyi 24 saat karakolda tuttuktan sonra, serbest bırakmak zorunda kaldığında, şüpheli daha yolun diğer tarafına geçmeden, yeniden ifadeye çağırmakta ve böylelikle yeni bir 24 saati başlatarak, adeta kanuna karşı hile yapmaktaydı. İşte bu durumun önüne geçilmesi amacıyla getirilen, aynı konuyla ilgili ikinci bir ifade alma zorunluluğunun doğduğu hallerde, bunu ancak ve bizzat Cumhuriyet Savcısının yapma mecburiyeti, bir başka deyişle polisin ikinci kez ifade alma yasağı, evrensel hukuk normlarına işlerlik kazandırmak için konulmuştu. Şimdi ülkemizde, herhangi bir baro, çıkıp, siyasilerin yapmak istediği bu kanunun, kişi hak ve özgürlüklerine aykırı olduğu, evrensel hukuk normlarına uymadığını söylerse, siyaset mi yapmış olacaktır. Eğer bunun adı siyasetse, eğer bunun adı siyasete karışmaksa, barolar elbette bu siyasete karışmalıdır, elbette barolar bu siyasete karışacaklardır. Bunun aksini kimse aklından bile geçirmesin" dedi.

Pazar günü yapılan seçimlerde 11 kişilik yönetim kurulunda Başkanlığa Cumhur Uzun, yönetim kurulu üyeliklerine Memiş Hüner Yağcıoğlu, Bekir Karaarslan, Mehmet Karaarslan, Sezayi Gökmen, Levent Sönmez, Figen Burcu Tekkaya, Hasan Cafer Alagün, Mustafa Ceylan Öztürk, Burcu Atakan ve Demet Can Tanış seçildi. Seçim sonrası Başkan Cumhur Uzun, ikinci dönem için yönetim kuruluna ve kendisine görev veren meslektaşlarına teşekkür etti.

İHA