Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Gedikli: “Çelikten Bir Siyasi İrade Oluşuyor”

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Gedikli: “Çelikten Bir Siyasi İrade Oluşuyor”

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Bülent Gedikli, yeni sistem ile birlikte çelikten bir siyasi irade oluştuğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın...

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Bülent Gedikli, yeni sistem ile birlikte çelikten bir siyasi irade oluştuğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aktif siyasete dönmesini "Devletin başı harekete geçti" sözleriyle değerlendirdi.

Referandum sonrası ekonomik ve siyasi gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Bülent Gedikli, devletin başının harekete geçtiğini ifade ederek, çelikten bir siyasi iradenin oluştuğunu kaydetti. Yeni sistemin ekonomiyi ateşleyeceğini söyleyen Gedikli, "Yönetim sisteminin değişikliği ile beraber çelikten bir siyasi irade oluşuyor. Birilerinin telaşlanmasının, garip açıklamalar yapmalarının, Türkiye'de bazı çevrelerin şaşkınlık yaşamalarının sebebi Sayın Cumhurbaşkanımıza aktif siyasetin yolunun açılmış olması. Çünkü bu çelik siyasi irade anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

Çelik siyasi iradenin ne demek olduğunu anlatan Gedikli, "Milli ekonomi anlamına geliyor. Milli iradeye dayalı siyasi istikrar anlamına geliyor. Kendi öz değerlerimize dayalı bir devlet vizyonu oluşturma anlamına geliyor. Bütün bunlar özellikle ekonomimize olumlu yansıyacak" ifadelerini kullandı.

"İyi bir büyüme oranı yakalayacağız"

Gedikli, "Evet kararı ekonomide Türkiye'nin önünü açmış oldu. Bunun da göstergeleri ortaya çıkıyor. Borsamız zirve yaptı, güven endekslerinin hızla arttığını görüyoruz. Hizmet sektöründe güven endeksi de arttı, yatırımlar canlandı. Uluslararası yatırımcının da kendi yatırımcımızın da ilgisi artmaya başladı. 2017 yılı bu anlamda çok güzel bir yıl olacak, iyi bir büyüme oranı yakalayacağız" dedi.

Türkiye'nin yakın siyasi tarihinin 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak ikiyi ayrıldığını belirten Bülent Gedikli, "Reyting kuruluşlarının 15 Temmuz öncesinde ve sonrasındaki tavırları ile referandum öncesi ve sonrasında tavırları değişiklik gösteriyor. Siyasi değerlendirmeler yaptıklarını görüyoruz. Değerlendirmelerine daha çok siyasi yaklaşımları koymaya başladılar. Referandumdan önce bizim notumuzu düşürmüşlerdi. O zaman da söylemiştim, bunu kesinlikle yapmayın, bu sizin itibarınızın da düşmesine neden olur diye. Notu düşürdüler, kendi itibarlarını da sıfırladılar, bunu gördüler. Şimdi yaptıkları bir nevi itibar düzeltme çabasıdır. Bundan sonraki süreçte göreceksiniz Türkiye'nin notunu yükseltmek zorunda kalacaklar" diye konuştu.

"Avrupa'nın başı dertte"

"Avrupa'nın bir takım derin açmazları var, temel çelişkileri var. Bu noktada CHP ile benzeşiyorlar" diyen Bülent Gedikli, AB'nin de, CHP'nin de bu derin açmazlarını aşabilmek için doğrudan hükümete ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmaya başladıklarını söyledi. Avrupa'nın parçalanma ve istikrarsızlaşma riski olduğunu belirten Gedikli, "Avrupa'nın başı dertte. Fransız akademisyenin yaptığı açıklamada suikasttan bahsedecek noktaya gelmesi. Bunlar istedikleri olmadığı zaman neredeyse cinayeti düşünebilecek noktaya geliyorlar. Batı hayranları, bakın hayran olduğunuz Batı işte bu. Bu özür ile geçiştirilecek bir konu değil. AB'nin daha akılcı ve sağduyulu açıklamalar yapması lazım. Avrupa'dan gelen açıklamalar genelde hezeyan şeklinde akıl dışı açıklamalar. Biz olaylara daha akılcı ve dengeli yaklaşıyoruz. Avrupa'nın kendisini bir değerlendirmeye tabi tutması gerekiyor" dedi.

Türkiye'nin kendi ulusal menfaatleri açısından hakkı ve adaleti gözeterek adım atan bir ülke olduğunu ifade eden Gedikli, "Türkiye bir yerlerden emir alarak hareket eden bir ülke değil. Türkiye ile ancak iş birliği yapılabilir. Avrupa'nın enerji güvenliğinden tutun DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı mücadele, mülteci akını gibi konularda Avrupa'nın doğrudan Türkiye'ye ihtiyacı var. Bize ihtiyacı olan Avrupa. Biz bu noktada kendi kararlarımızı verir ve adımlarımızı atarız" diye konuştu.

"Devletin başı harekete geçti"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'ye yeniden üye olması ve genel başkanlık sürecine ilişkin konuşan Gedikli, "AB'den yapılan bir açıklama oldu, "anayasa paketi bu şekilde uygulanırsa müzakereyi askıya alırız" gibi akıl dışı bir açıklama, içeride CHP'nin milli iradeyi mahkemelik yapmaya çalışması. CHP üzerinden bazı çevrelerin yürüttüğü tartışmalar. Bütün bunların arkasında yatan sebep Cumhurbaşkanımızın aktif siyasete tekrar dönüyor olması. Bu çelikten iradenin tesisi anlamına geliyor. Devletin başı harekete geçti. Sadece Mayıs ayında 5 tane üst düzey uluslararası programı var Cumhurbaşkanımızın. Son derece önemli toplantılar ve Türkiye'nin gücünü ve önemini tescil edecek olan görüşmeler" şeklinde konuştu.

"Milli irade kendi dilini üretti'

15 Temmuz öncesini hatırlatan ve FETÖ'nün mağdur edebiyatı yaptığını, birilerinin de bunun üzerine "acaba" dediklerini kaydeden Gedikli, "15 Temmuz'da gördük, şehitlerimiz ve gazilerimiz var. O gece her şey ortaya çıktı. Milli irade kendi dilini üretti. Milli irade herkese diline göre konuşur. 15 Temmuz gecesi de darbecileri kendi dillerinde konuştu. Şimdi iş artık Amerika'da yapacağı görüşmelerde bu işin nihai bir noktaya gelmesini sağlamak olacak. O görüşmelerde bunun sonuçlarını görmüş olacağız" açıklamasında bulundu.

"Asıl denetime ihtiyacı olan AB ülkeleri"

AKPM'nin Türkiye'yi tekrar denetime alma kararını da eleştiren Gedikli, "AKPM'nin Türkiye'yi tekrar denetime alma kararı hiçbir gerekçesi ve anlamı olmayan siyasi operasyondur. Asıl denetime ihtiyacı olanın AB ülkeleri olduğunu, tehditkar, suç içeren, faşizan söylemlerinden görüyoruz. Hukuk ve insan hakları kavramları AB yüzünden can çekişiyor. Referandum sonrası Türkiye ekonomisinde ve piyasalarında esen bahar havasına, dünya çapında güçlü siyasi istikrar algısına yönelik yapılan bir operasyondur" dedi.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.