AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, 16 Nisan referandumunda sandıktan "Evet" çıkması halinde bazı olayların gerçekleşebileceği iddiasında bulunan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerine, "Başka bir ülkeden geçen gün ithal edilmiş bir siyasetçi gibi. Kaos tehdidini son günlerde sıkça dile getirmeye başladı" dedi.

AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandumdan "Evet" çıkarsa ülkeyi sıkıntılı günler bekleyebileceği şeklindeki sözlerine yanıt verdi. "Başka bir ülkeden geçen gün ithal edilmiş bir siyasetçi gibi" gibi diyerek Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Delican, "Bu ülkenin krizlerini, darbelerini, muhtıralarını hiç yaşamamış gibi. Kurulamayan hükümetler dönemlerini hiç yaşamamış, bu ülkenin siyaset adamlarının, liderlerinin ve halkın ne bedeller ödediğine şahit olmamış gibi. Kaos tehdidini son günlerde sıkça dile getirmeye başladı. Tabii zaman daralıyor. Bir telaş hali de var, normal. Mübalağaya devam ediyorlar ki; galiba korkuları başka. Kim tutacak sizi, iktidar da olun, Cumhurbaşkanıda" dedi.

Delican, "12 Eylül Askeri darbesinin Anayasasına "Hayır" dememiş gibiler İyi işte; ordu artık yargıdan "elini ayağını çeksin" diyoruz. Sıkı yönetimler olmasın diyoruz. Vekille bakan çekişmesin, iş yapılsın, kimse milli egemenliğin kuvvetlerini teslim alamasın diyoruz" şeklinde konuştu.

"Kaosların önüne geçmek istiyoruz"

Halkın oylamasına sunulan yeni hükümet sistemi ile Cumhuriyet tarihinin kaoslarını, krizlerini oluşturan unsurların köküne kibrit suyu döküleceğini belirten Delican, "Bugün hedefimiz bu. Yeni hükümet sistemi ile halkın iradesini bürokrasi üzerinden teslim almaya çalışan, halkın seçtiklerini kuklaya çeviren güç odaklarını ortadan kaldırmak. Bir daha üremelerinin önüne geçecek bir sistemi hayata geçirmeye çalışıyoruz. Kuvvetlerin ayrılığı ile bürokrasi oligarşisini yok etmek. Dolayısı ile olası kaosların önüne geçmek istiyoruz. Hatırlatmak isterim ki; meclisin seçtiği Cumhurbaşkanlarının görevine başlayamadığı, kurulamayan hükümetlerle ekonomik krizin tavan yaptığı, çığırından çıkmış dönemlerin asılan, yargılanan, esir edilen devlet adamlarımızın olduğu yakın bir tarihimiz var. 15 Temmuz'da yan yana iken; şimdi ayrı düşmenin manası ne? O zaman aynı tehlikelere karşı birlikteyken ve hedef aynıyken şimdi ne değişti? Milletin gözünü korkutmakla olmaz bu işler, kendi gözleri korkmuş belli ki. Yeni sistem Cumhurbaşkanının eline ne sopa ne sihirli değnek veriyor. Halka hizmet için kurulmuş bir atölyeyi kurup yönetme rejimi koruyup, vatanın bölünmez bütünlüğünü kollayacak bir mevkiiyi veriyor. 5 yıl süreyle yetkilisin ama sorumlusun diyor. Meclis'e de aynı süreyi veriyor. İstikrarı dayatıyor. Uzlaşmayı ve birlikte çalışma becerisini dayatıyor. Pusulanızı doğru kullanın, zamanı ve kaynağı doğru yönetin, birlikte üretin; yoksa halk size hesabını sorar diyor. Halkımız bu kez algılarıyla bu türlü oynanmasına müsaade etmeyecek" diye aktardı.

İHA