Doç. Dr. Alçın: “Şeffaflığı Artıracak Politikalar Ekonomiyi Güçlendirir”
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç.D
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Sinan Alçın, şeffaflığı artıracak politikaların ekonomiyi güçlendireceğini söyledi.
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Sinan Alçın, 15 Temmuz akşamı gerçekleşen darbe girişimi ve önceki gün akşam ilan edilen Olağanüstü hal (OHAL) kararının kısa ve uzun vadede piyasaları nasıl etkileyeceğini değerlendirdi.
15 Temmuz akşamı gerçekleşen darbe girişimi ve önceki gün akşam saatlerinde ilan edilen OHAL kararının uzun vadede piyasaları ne yönde etkileyeceği, atılacak adımların demokratikleşmeye sağlayacağı katkı düzeyine göre değişim gösterecek diyen Doç.Dr. Sinan Alçın, "Cuma akşamı yaşanan darbe girişiminin ardından piyasalardaki gerginlik Standard &Poor's'un Türkiye'nin notunu indirmesi ve negatif izlemeye alması, Moody's in 9 Türk şirketiyle ilgili negatif izleme içine girmesi, Türk Hava Yolları'nın notunu düşürmesi ve OHAL kararının açıklanmasıyla piyasalarda dalgalanmaya tanık olduk. Ancak özellikle girişimin Cuma akşamına denk gelmesi ve Pazar günü Merkez Bankası'nın (TCMB) açıklamalarıyla piyasalara likidite verileceği ve dolar rezervinin de yeterli olduğunun bilinmesi nedeniyle Pazartesi'ye kadar bu darbe girişimi bir anlamda hisse senedi piyasasında ve döviz kurları üzerindeki etkisini fiyatlanmadan büyük ölçüde yitirdi. Doların Türk Lirası karşısındaki artışı günler içerisinde devam etti fakat potansiyel değerin altındaki konumu korunabiliyor. Bunun da temel sebebi yine Merkez Bankası'nın döviz satımıyla dolardaki hareketlenmeyi kontrol altında tutabilmesidir. Buna da devam edecektir. Şuandaki rezervleri de en azından bir süre daha bu etki gücünün sürebileceğini gösteriyor. Dün gece açıklanan OHAL ise tabii ki bugün piyasalar üzerinde negatif bir etki oluşturdu. Yani hem geçen hafta Cuma günü yaşanan darbe girişimi hem de dünkü OHAL açıklamasının etkilerinin kısa vadede belirsizliği beslediğini görüyoruz. Ancak her dalga sonrası ekonomi hemen hemen normal düzeyine doğru dönüyor. Olumsuz etkiler "kabul edilebilir" seviyelerde kalıyor" diye konuştu.
Ancak esas konuşulması gereken konunun orta ve uzun vadedeki olası etkiler olduğunu vurgulayan Doç.Dr. Alçın, "Esas konuşulması gereken ekonomi açısından orta vadede ve uzun vadedeki olası etkilerdir. Bununla ilgili olarak da önemli dayanak noktalarından biri dış borcumuz ve kısa vadeli borçlarımız. Standard &Poor's'unbir not indirimi oldu. Standard &Poor's'un bu not indirimi dış borçların çevrilmesiyle ilgili kaygılara işaret ediyor. Standard &Poor'sTürkiye'nin anlaşmalı olduğu bir kredi kuruluşu değil ancak dünya genelinde uluslararası yatırımcılar tarafından özellikle doğrudan yatırımlar açısından 3 önemli kredi kuruluşundan biri olduğunu söyleyebiliriz. Genellikle yatırımcılar "3 kuruluştan ikisinin yatırım yapılabilir" dediği ülkelere gitmeyi tercih ediyor. Türkiye için şu anda hali hazırda Moody's'in ve Fitch'in puanları yatırım yapılabilir seviyede. Fakat Standard &Poor's'unhem not düşürüp hem de negatif izlemeye alması öte yandan Moody's'in9 Türk şirketiyle ilgili negatif izleme içine girmesi ve Türk Hava Yolları'nın notunu düşürmesi tabii ki bu yöndeki kaygıları artırmakta. Ancak bu ani etki geçecektir. Moody's'inzaten bu not düşürme ile ilgili kararını 1 ile 3 ay arasında alması bekleniyor. İlk değerlendirmesi 5 Ağustos'ta olacak. Şimdi bu süreçte önemli olan bundan sonra izlenecek politikalardır. Yani OHAL ilanı sonrası ekonominin yapısal temelleri üzerinde ne tarz etkiler olabileceğini uygulanan politikalar belirleyecektir. Eğer bu süreç daha fazla demokratikleşmeye ve şeffaflığa, ekonomik alanda ve siyasal alandaki belli odakların temizlenmesine yönelecekse bu tabii ki uluslararası yatırımcılar için ve dünyadaki diğer belirleyici ekonomi çevreleri için olumlu olacaktır. Mevcut durumda Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın ve ekonomiden sorumlu bakanların açıklamaları, ekonomik aktivitenin aksamadan yürüyeceği yönünde. Ancak dediğim gibi burada politika yani uygulama önemli" açıklamalarında bulundu.
Alçın, operasyonların işadamlarına sıçrayıp sıçramayacağıyla ilgili ise "Eğer onlara sıçrayacaksa onların uluslararası yatırımcı ortaklarını nasıl etkileyecektir? Bunlar hepimiz için soru işareti oluşturuyor. Daha başka veriler açısından "Darbe girişiminden önce ekonomi ne durumdaydı?" diye baktığımızda "Olumsuz olarak neyimiz vardı?" diye düşündüğümüzde turizm gelirlerimizde yüzde 35'i aşan ciddi bir gerileme olduğunu görüyorduk. Son 2-3 haftada bölge ülkeleriyle izlenen barışçıl politikalar ve Rusya'nın Charter seferlerini yeniden serbest bırakmasıyla turizmdeki kaybın giderilebileceği öngörülmüştü ve yılsonunda yüzde 4'lük büyümenin yakalayabileceği düşünülüyordu.Fakat şu durum, turizm gelirleri üzerinde de olumsuz bazı etkiler yaratabilir" diyen Alçın, açıklamalarına şöyle devam etti: "Netice itibariyle ortaya çıkan bu şok durumelbette piyasada bir dalga yaratmakta.Ancak bu dalga, özellikle spekülatif yatırımcılar açısından baktığımızda risk iştahını kabartmaktadır. Dolayısıyla onlar açısından olumlu, reel ekonomi açısından kısa vadede olumsuz.Ancak eğer OHAL uygulaması sınırlı tutularak serbest yatırım üzerindeki engellerin kaldırılması ve şeffaflığın artması yönünde adımlar atılırsa, orta ve uzun vadede ekonomi üzerinde yapısal yönde olumlu gelişmeler bekleyebiliriz. Bu içinden geçtiğimiz sürecin bizler ve ekonomimiz için geçici bir dalga olmasını temenni ediyorum" dedi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.