Doç. Dr. Dilci: "Karneyi Başarı Ve Başarısızlık Olarak Görmek Doğru Değil"
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç.
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Dilci, yaklaşan karne öncesi velileri uyararak karneyi başarı ve başarısızlık olarak görmenin doğru olmadığını söyledi.
2016-2017 eğitim-öğretim yılının ilk döneminin bitmesine günler kala öğrenciler ve veliler karne heyecanı yaşamaya başladı. Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Dilci yaklaşan karne öncesi velileri uyardı. Karnelerin çocuğun gerçek kişiliğinin tahlil edildiği bir nesne olmadığını söyleyen Dilci, "Karne öğretmenlerin ve çevre şartların gözlemleri dahilinde ortaya konulmuş bir takım betimsel ifadeleri şekillendirir. Karne rakamlarla öğrencilerin veya bir takım kavramlarla öğrencilerin başarı durumunu ifade eden gösteren bir belge niteliğindedir. Fakat bu aynı zamanda ailelerin de bir belgesidir. Çünkü süreç içerisinde karneye yansıyan boyutuyla ailenin çocuğu yetiştirmesi aynı zamanda yazdığı bir kitabı ifade edebilir. Yani çocuk aile için yazılan bir kitaptır. Dolayısıyla o kitabın eksikleri varsa, bir yerde hataları varsa, sıkıntıları varsa onun içerisinde ailede vardır" dedi.
"Tatil zayıf olan dersler için fırsat olarak görülmemeli"
Karne dönemini zayıf olan durumlarda zayıf olan kısımların giderilmesi için bir fırsat olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Dilci, "Çünkü bu dönem dinlenmesi için çocuğun zihinsel haritasını yeniden kurgulayabilmesi için bir fırsat olarak sunulmalı ve o boş zaman olabildiğince eğlenceli, oyunlaştırılmış bir o kadar çocuğu farklı bir dünyaya çekecek noktada olmalı. Bu bağlamda çocukların daha çok bireysel yetenekleri üzerinde durulmalı sanat, resim, müzik gibi şeylere yeteneği varsa bunu bir fırsat olarak görüp hem bir dinlenme hem de dikkatini başka bir yöne çekme aracı olarak kullanılabilir. Kitap okuma, ilişkileri kurgulayabilme adına sosyal ortamlara girme, kendi düzeyindeki arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirme ve diğer sorunlarını varsa sosyal ortamda dile getirebilecek bir takım karşılıklı diyaloglara dönüştürecek ortamlar olmalı. Aile ziyaretleri, büyükleri ziyaret de bu konuda bir değişiklik sunacaktır" diye konuştu.
"Elektronik cihazlarla temasla edilmemeli"
Tatil döneminin çocuğun önceden sürdürmüş olduğu hayatın dışında çıkıp yeni bir hayatla tanıştırmak için bir fırsat olduğunu aktaran Dilcİ, "Bu her açıdan olumlu olacaktır. Dijital, elektronik aletlerden kaçınılması da bu dönemin olmazsa olmazıdır. Çünkü günlük 1.5 saati aşan elektronik cihazlarla temas çocukta farklı sakıncalı durumları başta bağımlılık olmak üzere getirmektedir. Arkadaş ilişkileri konusunda fırsatlar sunulmalı, olabiliyorsa kitap okuma çalışmaları yapılmalı, kitaplarla tanıştırmalı bu kitap ağır akademik içerikli değilde çocuğun kendi zihinsel dünyasına katkı sağlayacak düzeyde kitaplar olmalı diyoruz. Karneyi bir başarı ve başarısızlık, hayat meselesi olarak görmek doğru değildir" diyerek sözlerini tamamladı.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.