Doğru Beslenme Otizmi Önlüyor
Biyokimya ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Zafer Yönden, otizmin metabolik bir rahatsızlık olduğuna dikkat çekerek, "Annenin gebelikte ve öncesinde doğru...
Biyokimya ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Zafer Yönden, otizmin metabolik bir rahatsızlık olduğuna dikkat çekerek, "Annenin gebelikte ve öncesinde doğru beslenmesine, bebeğin doğumdan sonra düzenli anne sütüyle beslenmesine ve doğal gıdalara dikkat edilirse otizm ortaya çıkmayacaktır. 5 yaşındaki otizmli bir çocukta metabolizmayı düzelttiğinizde özel eğitim takviyesi yapmanız otizmi ortadan kaldırır" dedi.
Doç. Dr. Yönden, otizmin büyük oranda genetik bir rahatsızlık olmadığını, metabolik bir rahatsızlık olduğunu kaydetti. Otizmin annenin gebelik sürecinden önce başladığına dikkat çeken Yönden, otizmin oluşumunda beslenmenin büyük oranda etkili olduğunu kaydetti. Gebelik öncesinde ve gebelikte annenin doğru beslenmesinin yanı sıra bebeğin doğumdan sonra anne sütü içmesinin de çok önemli olduğunu kaydeden Yönden, sezaryen nedeniyle anne sütünde kesinti olmasının handikap olduğunu belirtti.
"Vücuduna uygun oranlarda besinler almalı"
Doğumdan sonra bebeğin 2 sene anne sütüyle beslenmesi gerektiğine vurgu yapan Yönden, şöyle devam etti:
"Daha sonra sindirim sistemi düzgün oluşmuş bu canlının doğadan vücuduna uygun oranlarda besinler alması gerekiyor. Bunlar da yağlardır, aminoasitler yani proteinlerdir. Daha sonra karbonhidratlardır. Bu dengeli şekilde vücuda verildiği zaman, vitaminler mineraller dengeli bir şekilde verildiği zaman beyin uygun bir şekilde gelişir ve gelişen beyin kendi fonksiyonlarını yapar. Bakar, görür, konuşur, iletişim kurar. Bunlar olmazsa beyin bu fonksiyonlarını gerçekleştiremez."
"Çok sayıda toksik saldırıya maruz kalıyoruz"
Besinlerde dış müdahalelerin de otizme neden olabileceğini anlatan Doç. Dr. Yönden, "Besinlerimizin içerisinde, suyumuzun içerisinde, havadan ya da değişik gıdalardan, katkı maddelerinden aldıklarımızın yanı sıra tarım ilaçlarından tutun da ağır metallere kadar çok sayıda toksik saldırıya maruz kalıyoruz. Toksik maddelerin de vücutta biriktiği yer yağlı dokulardır. En yağlı doku, organ beyin olduğu için ağır metal ya da toksik metal zehirlenmesine maruz kalır. Özetle, beslenme hangi aşamada olursa olsun gebelikten önce annenin beslenmesi, gebelikte annenin beslenmesi, doğduktan sonra çocuğun beslenmesi, anne sütü noktasında ya da ek gıdalarla çocuğun beslenmesi konularında yanlış yaparsak beyin gelişmez, beyni zehirleriz, beyni temizleyemeyiz ve sonuçta otizm ortaya çıkar" ifadelerini kaydetti
"Metabolik iyileşme tek başına yeterli değil"
Otizmin ne şekilde ve ne kadar oranla iyileştirilebileceğine ilişkin bilgiler de aktaran Doç. Dr. Zafer Yönden, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bu bahsettiğimiz süreçleri ne kadar metabolik olarak geriye çevirirsek, metabolik kısmını düzeltiriz. Tek başına bu yeterli değil. Çocuğun yeterince öğrenemediği şeyleri bir yerden öğrenmesi lazım. Burada özel eğitim devreye giriyor. 5 yaşında otistik bir çocuk. Öğrenmesi gereken bazı şeyleri öğrenmedi. Siz metabolizmayı düzelttiğiniz zaman bunları ona öğretmeniz lazım. Sosyal ortamlar sağlayarak, kreş ortamında, özel eğitimde, birebirde, spor ortamında, bunları yerine koyduğunuzda düzelmiş bir metabolizma ve geç kalınmış şeyleri de tekrar takviye etmeniz sonuçta otizmi ortadan kaldırır. Otizm metabolik bir rahatsızlıktır, metabolik olarak dikkat ederseniz, annenin beslenmesinden gebelik beslenmesine anne sütüne ve daha sonrasına, otizm ortaya çıkmayacaktır. Hastalık tam olarak genetik değildir. Otizm sıklığı 1/250 binlerdeyken 1/85 binlere inmiş durumda. Akdeniz anemisinde ise 70 yıldır yüzde 10. Annelere, çocuklara doğal beslenme tarzı öneriyorum. Doğaya bakın, hangi mevsimde bize ne veriyorsa bunları alıyoruz ve soframıza koyuyoruz. Doğayla aranıza aracı sokmadığınız zaman işin çok büyük kısmını halledersiniz. Ürünler endüstriyelleştikçe sıkıntı oluyor."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.