Dr. Aydemir Kale, "Bel fıtığına yakalanmadan tedbirimizi alalım"
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd.
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Aydemir Kale bel fıtığının sebepleri ve belirtilerinden bahsederek bel fıtığından nasıl korunulabileceğini anlattı.
Yrd. Doç. Dr. Aydemir Kale açıklamasında şunlara değindi: "Bel ağrısı yaşayan insanların önemli bir kısmından bel fıtığı sorumludur ve toplumlarda iş gücü kaybına yola açan hastalıklarda ilk sıralardadır. Ailesel yatkınlık, çevresel faktörler, travma, sigara kullanımı belirgin risk faktörlerindendir. Ters bir hareket, travma sonrası başlayabileceği gibi, yavaş yavaş kendiliğinden de meydana gelebilir. Hastaların en belirgin şikayeti bel ve genellikle tek bacağa vuran ağrıdır ve hastaların hareketleri ile bu şikayet şiddetlenir. Bir diğer uyarıcı şikayet bacaktaki uyuşmadır. Bazı hastalar bacak/ayaktaki güçsüzlük ile başvursalar da genellikle bu bulgu hekim muayenesi esnasında saptanır. Nadiren, idrar ve gayta yapmada problemler, cinsel işlev bozuklukları da gözlenebilir. Bel fıtığı hastalarının çok büyük kısmı istirahat ve ilaç tedavisi bazen de fizik tedavi gibi yöntemlerle sağlıklarına kavuşurlar. Dolayısıyla her bel fıtığı olanın hemen ameliyat edilmesi söz konusu değildir. Konservatif tedavinin başarısız kaldığı durumlarda ameliyat yapılarak iyileşme sağlanabilmektedir. Çeşitli ameliyat teknikleri bulunmakla beraber genellikle küçük bir cilt kesisi ile mikroskop altında 1-2 saat süren operasyondan sonra hastalar 1-2 gün içerisinde taburcu edilmektedir. Geçmiş yıllara nispeten, teknolojideki gelişmelerin de etkisiyle insanların yaşam şekilleri değişmiştir. Hareket aktivitelerindeki azalma, kilo alma, uygunsuz postürde geçirilen zaman, ağrılı ve günlük yaşam kalitesini düşüren bu hastalığa yakalanma sıklığımızı arttırmaktadır. Önemli bir nokta da, bel fıtığına yakalanmadan tedbirimizi almaya çalışmaktır. Beli zorlayıcı ters hareketlerden, ağır yük kaldırmaktan kaçınmalıyız. Omurgamızın fizyolojisine uygun hareketlerde bulunmalıyız. Otururken dik oturup belimizi desteklemeliyiz. Düzenli spor ve egzersiz sayesinde kuvvetlenen bel ve karın kasları bel fıtığından korunmada önemli bir unsurdur. Uzman gözetiminde yapılan yüzme sporu bu açıdan oldukça yararlıdır. Birçok hastalıkta sorumlu tutulan, stres, alkol, sigara gibi faktörlerin de bel fıtığı hastalarında rolü vardır ve mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.