Duhan suresi kaçıncı cüz kaçıncı sayfada

Duhan suresi kaçıncı cüz kaçıncı sayfada

Duhan suresi kaçıncı cüz kaçıncı sayfada, Duhan suresi ne zaman okunur, faziletleri nelerdir? Duhan Suresi Arapçası, Duhan Suresi Türkçe Okunuşu ve meali haberimizde.

Duhan suresi 25.cüzde 495. sayfadadır. Mekke döneminde inmiştir ve 59 âyettir. Sure ismini 10. ayetinde geçen ve duman anlamına gelen duhan kelimesinden alır. Duhan suresinin faziletleri, arapçası, türkçe okunuşu ve meali haberimizde...

Duhan Suresi Faziletleri

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim cuma gecesi Duhan Suresini, ona inanarak ve onun doğru olduğunu kabul ederek okursa, sabaha bağışlanmış olarak ulaşır."

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kim cuma gecesi Duhan Suresini okursa, o, sabaha bağışlanmış olarak ulaşır ve (ahirette) iri gözlü hurilerle evlendirilir!"

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Cuma akşamı Duhan Suresini okuyanın geçmiş günahları bağışlanır."

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Bir gece içerisinde Duhan suresini okuyanın geçmiş günahları affedilir."

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Bir gece içerisinde (bir rivayette ise Cuma gecesinde) Duhan Suresini okuyana sabaha kadar 70.000 melek istiğfar eder (okuyan kimsenin günahlarının affedilmesi için Allah’a dua ederler)."

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Duhan Suresini Cuma günü yahut gecesi okursa, Allah’u Teala o kimse için cennette bir köşk bina eder."

Bu sureyi her gün okuyan, kıyamet gününün korku ve dehşetinden korunur. Dünya hayatında da herkes tarafından sevilir.

Mahkemede kendisi hakkında yalancı şahitler tutulup, mahkum ettiririlmek istenen kişi, Duhan Suresinin 51-59. ayetlerini beyaz bir bez üzerine yazıp üzerinde taşımalıdır.

Duhan Suresi Dinle

Duhan Suresi Arapçası

1.jpg2.jpg3.jpg

Duhan Suresi Türkçe Okunuşu

1.     Ha mım
2.     Vel kitabil mübiyn
3.     İnna enzelnahü fı leyletim mübaraketin inna künna münzirın
4.     Fıha yüfraku küllü emrin hakiym
5.     Emram min ındina inna künna mürsiliyn
6.     Rahmeten mir rabbik innehu hüves semiy'ul aliym
7.     Rabbis semavati vel erdı ve ma beynehüma in küntüm mukıniyn
8.     La ilahe illa hüve yuhyı ve yümiyt rabbüküm ve rabbü abaikümül evveliyn
9.     Bel hüm fı şekkiy yel'abun
10.     Fertekıb yevme te'tis semaü bi dühanim mübiyn
11.     Yağşen nas haza azabün eliym
12.     Rabbenekşif annel azabe inna mü'minun
13.     Enna lehümüz zikra ve kad caehüm rasulüm mübiyn
14.     Sümme tevellev anhü ve kalu muallemüm mecnun
15.     İnna kaşifül azib kaliylen inneküm aidun
16.     Yevme nebtışül batşetel kübra inna müntekımun
17.     Ve le kad fetenna kablehüm kavme fir'avne ve caehüm rasulün keriym
18.     En eddu ileyye ıbadellah inni leküm rasulün emiyn
19.     Ve el la ta'lu alellah innı atıküm bi sültanim mübiyn
20.     Ve innı uztü bi rabbı ve rabbiküm en tercumun
21.     Ve il lem tü'minu lı fa'tezilun
22.     Fe dea rabbehu enne haülai kavmüm mücrimun
23.     Fe esri bi ıbadı leylen inneküm müttebeun
24.     Vetrukil bahra rahva innehüm cündüm muğrakun
25.     Kem teraku min cennativ ve uyun
26.     Ve züruıv ve mekamin keriym
27.     Ve na'metin kanu fiyha fakihiyn
28.     Kezalike ve evrasnaha kavmen ahariyn
29.     Fema beket aleyhimüs semaü vel erdu vema kanu münzariyn
30.     Ve le kad necceyna benı israiyle minel azabil mühiyn
31.     Min fir'avn innehu kane aliyem minel müsrifiyn
32.     Ve lekadıhternahüm ala ılmin alel alemiyn
33.     Ve ateynahüm minel ayati ma fıhi belaüm mübiyn
34.     İnne haülai le yekülün
35.     İn hiye illa mevtetünel ula ve ma nahnü bi münşeriyn
36.     Fe'tu bi abaina in küntüm sadikıyn
37.     E hüm hayrun em kamü tübbeıv vellezıne min kablihim ehleknahüm innehüm kanu mücrimiyn
38.     Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma laıbiyn
39.     Ma halaknahüma illa bil hakkı ve lakinne ekserahüm la ya'lemun
40.     İnne yevmel fasli mıkatühüm ecmeıyn
41.     Yevme la yuğni mevlen ammevlen şey'ev ve la hüm yünsarun
42.     İlla mer rahımellah innehu hüvel aziyzür rahıym
43.     İnne şeceratez zekkum
44.     Taamül esiym
45.     Kel mühl yağlı fil bütun
46.     Ke ğalyil hamiym
47.     Huzuhü fa'tiluhü ila sevail cehıym
48.     Sümme subbu fevka ra'sihı min azabil hamiym
49.     Zuk inneke entel aziyzül keriym
50.     İnne haza ma küntüm bihı temterun
51.     İnnel müttekıyne fı mekamin emiyn
52.     Fi cennativ ve uyun
53.     Yelbesune min sündüsiv ve istebrakım mütekabiliyn
54.     Kezali ve zevvecnahüm bi hurin ıyn
55.     Yed'une fiha bi külli fakihetin aminiyn
56.     La yezukune fiyhel mevte illel mevtetel ula ve vekahüm azabel cehıym
57.     Fadlem mir rabbik zalike hüvel fevzül azıym
58.     Fe innema yessernahü bi lisanike leallehüm yetezekkerun
59.     Fertekıb innehüm mirtek

Duhan Suresi Meali

1.     Hâ Mîm.
2, 3.     Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu mübârek bir gecede2 indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.
4, 5, 6, 7.     Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
8.     Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Yaşatır, öldürür. O, sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.
9.     Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.
10.     Göğün açık bir duman3 getireceği günü bekle.
11.     (O duman) insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır.
12.     İnsanlar, "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz" derler.
13.     Nerede onlarda öğüt almak?! Oysa kendilerine (gerçeği) açıklayan bir peygamber gelmişti.
14.     Sonra ondan yüz çevirdiler ve "Bu bir öğretilmiş, bu bir deli!" dediler.
15.     Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski halinize döneceksiniz.
16.     Onları o en şiddetli yakalayışla yakalayacağımız günü hatırla. Şüphesiz biz öcümüzü alırız.
17.     Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Mûsâ) gelmişti.
18.     O şöyle demişti: "Allah'ın kullarını (esaret altındaki İsrailoğullarını) bana teslim edin. Çünkü ben güvenilir bir peygamberim."
19.     "Allah'a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil (mucize) getiriyorum."
20.     "Şüphesiz ki ben, beni taşlamanızdan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım."
21.     "Bana inanmadınızsa benden uzak durun."
22.     Sonra Mûsâ Rabbine, "Bunlar günahkâr bir toplumdur" diye seslendi.
23.     Allah da şöyle dedi: "O halde kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz."
24.     "Denizi açık halde bırak." Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
25.     Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.
26.     Nice ekinler, nice güzel konaklar!
27.     Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler!
28.     İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.
29.     Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.
30, 31.     Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun'dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.
32.     Andolsun, onları, bir bilgi üzerine (dönemlerinde) âlemlere üstün kıldık.
33.     Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan mûcizeler verdik.
34, 35.     Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: "İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz."
36.     "Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin."
37.     Bunlar mı daha hayırlı, yoksa Tübba' kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları helâk ettik. Çünkü onlar suçlu kimselerdi.
38.     Biz, gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, eğlenmek için yaratmadık.
39.     Biz onları ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık. Ama onların çoğu bilmiyorlar.
40.     Şüphesiz, hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı zamandır.
41.     O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez.
42.     Yalnız, Allah'ın yardım ettiği kimseler bunların dışındadır. Şüphesiz O mutlak güç sahibidir, çok merhamet edendir.
43, 44.     Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkarların yemeğidir.
45, 46.     O, maden eriyiği gibidir. Kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar.
47.     (Allah görevli meleklere şöyle der:) "Tutun onu, cehennemin ortasına sürükleyin."
48.     "Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün."
49.     (Deyin ki:) "Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin!?"
50.     "İşte bu şüphelenip durduğunuz şeydir!"
51.     Allah'a karşı gelmekten sakınanlar ise güvenli bir yerdedirler.
52.     Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
53.     İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyinerek karşılıklı otururlar.
54.     İşte böyle. Ayrıca onları iri siyah gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
55.     Orada güven içinde her türlü meyveyi isterler.
56.     Orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur.
57.     Bunlar Rabbinden bir lütuf olarak verilmiştir. İşte bu büyük başarıdır.
58.     (Ey Muhammed!) Biz Onu (Kur'an'ı) senin dilinle kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.
59.     Artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.