Elvan: “Milletimiz, Irkçılığın Had Safhaya Ulaştığı Ülkelere En Güzel Cevabı 16 Nisan’da Verecek”
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "16 Nisan'da "evet" çıkmasıyla birlikte bu millet ve Avrupa'da yaşayan kardeşlerimiz, o Türkiye karşıtı söylem içerisinde...
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "16 Nisan'da "evet" çıkmasıyla birlikte bu millet ve Avrupa'da yaşayan kardeşlerimiz, o Türkiye karşıtı söylem içerisinde olan, ırkçılığın had safhaya ulaştığı Hollanda'ya, Almanya'ya, Avusturya'ya, Belçika'ya en güzel cevabı verecektir" dedi.
Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, Mersin'e gelerek Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Mersin Şubesi'nin düzenlediği "Gelecek Senin, Sahip Çık" toplantısına katıldı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri'ne düzenlenen toplantıya, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ile çok sayıda işadamı katıldı.
"Türkiye kazanırsa hepimiz kazanırız, Türkiye kaybederse hepimiz kaybederiz"
Toplantıya yaklaşık 1,5 saat geç gelen Bakan Elvan, Adana'nın Karaisalı ilçesinde demiryolu tamir aracının kaza yapması sonucu 3 işçinin hayatını kaybettiği kaza yerine gittiği için geciktiğini belirterek, katılımcılardan özür diledi. Elvan, toplantıda yaptığı konuşmada, yakın uzak tarihi iyi bilmek, çıkarılması gereken dersleri de millet olarak çıkarmak, adımlarını da ona göre atmak zorunda olduklarını söyledi. "Bu toprakların nasıl Türkiye olduğunu aklımızdan asla çıkarmamalıyız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni nasıl kurduğumuzu, nasıl bugünlere geldiğimizi bilmeden bir gelecek inşasından bahsedemeyiz" diyen Elvan, şöyle devam etti:
"80 milyon insanımıza, "Gelecek senin, sahip çık" derken, bunun bir bilinç meselesi olduğu kadar, bir varlık-yokluk meselesi olduğunun da altını çizmek istiyorum. 80 milyon olarak Türkiye güçlü olursa hepimiz güçlü oluruz. Türkiye kazanırsa hepimiz kazanırız, Türkiye kaybederse hepimiz kaybederiz. Onun için Türkiye'nin kayıp yılları milletimizin kayıp yıllarıdır."
"Kalkınma siyasi istikrar ister"
Cumhuriyet tarihi boyunca 65 hükümet kurulduğunu ve ortalama 17 aya bir hükümet düştüğünü, bazı dönemlere ise bunun 10 ayın altında olduğunu dile getiren Elvan, "Kalkınma siyasi istikrar ister. Siyasi istikrar olmazsa ekonomik istikrar olmaz. Siyasi istikrar olmazsa yatırım, üretim, ihracat olmaz. Bunu biz geçmişte yaşadık" diye konuştu.
Son 14-15 yıla güçlü bir istikrar olmasına karşın, neden yeni bir anayasa ihtiyaç olduğu yönünde bir soru yöneltilebileceğini vurgulayan Elvan, "Evet, güçlü bir hükümet varsa güçlü bir siyasi iktidar var. 15 Temmuz darbe girişimi, güçlü bir hükümet, güçlü bir siyasi istikrar olmasaydı Allah korusun çok farklı noktalara gidebilirdi. Biz, bu istikrarın, bu güçlü hükümet anlayışının bir anlamda kurumsallaşmasını istiyoruz. İşin özünde millet, doğrudan hükümeti seçebilecek bir imkana kavuşuyor" şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliğini AK Parti ve MHP'nin birlikte vererek, birlikte yola çıktıklarını belirten Elvan, anayasa değişikliğinin getireceği özelliklerden birinin de uzlaşma kültürünü toplum içerisinde daha da derinleştirmesi, daha da köklü hale getirmesi olduğunu söyledi. Aslında yapılanın, Türkiye'de demokrasi kültürünün son derece sağlam bir zemine oturtulması, demokrasinin kesintiye uğratılmaması olduğunun altını çizdi.
"Böyle bir değişiklik ülkemizi daha güçlü kılacaktır"
Anayasa değişikliği ile yürütme, yasama ve yargı alanında getirilecek yeniliklere de değinen Elvan, şunları söyledi:
"Yeni anayasa değişikliği ile birincisi, güçlü bir yürütme, güçlü bir yasama, güçlü bir yargı ve tamamıyla birbirinden ayrı bir yapı oluşturuyoruz. Yürütmeyi daha güçlü hale getiriyoruz ve Türkiye'de kalıcı istikrarın ve uzlaşma anlayışının önünü açan bir düzenleme yapıyoruz. Bu, ne kazanç sağlayacaktır? Sizler hepiniz işadamısınız. Türkiye'de o kalıcı istikrarla birlikte artık sizler önünüzü daha rahat görebileceksiniz. Daha fazla yatırım, daha fazla üretim, daha fazla ihracat yapılacaktır. İstikrarın olmadığı bir ortamda siz değerli yatırımcılar yatırım yapar mısınız? Düşünün, son Kasım-Aralık ayında dövizde bir yükselme söz konusu oldu. Arkasından hem içerde hem de dışarıda Türkiye aleyhine inanılmaz kampanya başlatıldı. Bu kampanyadan etkilenen halkımız bir taraftan tüketime yönelik taleplerini ötelediler, yatırımcılarımız da yatırımlarını ötelediler. İstikrar bu kadar önemli. Geleceği yönelik beklentiler bu kadar önemli. Onun için biz şunu arzu ediyoruz; Türkiye'nin eğer sadece bu dönemi düşünseydik, sadece diyorlar ya "Recep Tayyip Erdoğan kendisi için bunu yapıyor'. Ben huzurlarınızda hem Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a hem Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım'a hem de Sayın Devlet Bahçeli'ye çok teşekkür ediyorum. Eğer biz sadece bugünü düşünsek, evet güçlü bir hükümet var, Başbakanımızla Cumhurbaşkanımız arasında bir uyum var, böyle bir değişikliğe gider miydik? Niye gidelim? Ama biz ülkemizin geleceğini düşünüyoruz. Bu ülkenin bekasını, istikbalini düşünüyoruz. 10 sene, 20 sene, 30 sene sonra Türkiye'nin kalıcı bir istikrarda, önü açılmış, hızla gelişen, büyüyen, kalkınan ve 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olan bir ülke istiyoruz. Onun için biz bunu arzu ediyoruz. Hepimiz faniyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız da fani. O da gidecek, bizler de gideceğiz. Ama böyle bir değişiklik ülkemizi daha güçlü kılacaktır."
"Halk kimi istiyorsa onu iş başına getirecek, kimin gitmesini istiyorsa onu da gönderecek"
Uzlaşma kültürünün yüksek olduğu güçlü ve kalıcı bir siyasi ve ekonomik istikrar düşündüklerini belirten Elvan, "Siyasi istikrar olmazsa ekonomik istikrardan bahsedemezsiniz. Büyümeden, kalkınmadan, gelişmeden bahsedemezsiniz. İşte bu, siyasi istikrarı sağlayacak. Anayasa değişikliğimiz tamamıyla vesayeti ortadan kaldıran, sağlam demokrasi temellerine sistemimizi oturtan bir yapı. Halk kimi istiyorsa onu iş başına getirecek, kimin gitmesini istiyorsa onu da gönderecek. Meclisten memnun değilse Meclis, hükümetten memnun değilse hükümetin başındaki kişi gönderecek. Gerçekten Türkiye'mizin önünü açacak olan bir düzenleme. Bu düzenlemeye tüm iş dünyamızın sahip çıkacağına inanıyorum. Vatanını seven, milletini seven, devletini, bayrağını seven her bir kardeşimizin bu süreçte 16 Nisan'a kadar yer almasını, çalışmasını, çaba sarf etmesini arzu ediyorum. Önümüzün parlak olduğunu ifade etmek istiyorum. Allah'ın izniyle 16 Nisan'da "evet" çıkmasıyla birlikte bu millet ve Avrupa'da yaşayan kardeşlerimiz, o Türkiye karşıtı söylem içerisinde olan, ırkçılığın had safhaya ulaştığı Hollanda'ya, Almanya'ya, Avusturya'ya, Belçika'ya en güzel cevabı verecektir" dedi.
"Almanya'da Berlin duvarı yıkıldı ama halen bazen duvarlar birilerinin kafasında devam ediyor"
MÜSİAD Genel Başkanı Olpak ise konuşmasına bazı Avrupa ülkelerinde Türk bakanlara gösterilen tavrı kınayarak başladı. Türkiye'nin, demokratik değerler ve uluslararası diplomasiye uymayan bir tavırla karşı karşıya olunduğunu belirten Olpak, "Görünen o ki, Almanya'da Berlin duvarı yıkıldı ama halen bazen duvarlar birilerinin kafasında devam ediyor. Bu garabetin bir an önce düzelmesini diliyoruz" diye konuştu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.