Isparta'da 5 yıldan bu yana böbrek yetmezliği tedavisi gören İsa Başkale'ye eşi Gülperi Başkale'den evlilik yıldönümlerinde nakil yapıldı.

28 yıllık evli Başkale çifti, sevgileriyle tüm çiftlere örnek oldu. Isparta'nın Sütçüler ilçesinde Halk Eğitim Merkezi Müdürü olarak görev yapan 54 yaşındaki İsa Başkale'ye yaklaşık 5 yıl önce böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Rahatsızlığı günden güne ilerleyen İsa Başkale için Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde doktorlar böbrek nakli yapılamaması durumunda diyaliz tedavisi uygulanması gerektiğine karar verdi. Bunun üzerine Başkale'nin 28 yıllık hayat arkadaşı Gülperi Başkale, her şeyini paylaştığı eşine böbreğini verme kararı aldı. Başkale, eşine evliliklerinin 28'inci yıl dönümünde böbreğini vererek, hayata tutunmasını sağladı.

"Güzel bir hediye oldu"

Yaklaşık 5 yıldan bu yana tedavi gördüğünü, ancak son dönemde olumlu yanıt alınamayınca kendisine doktorlar tarafından diyaliz tedavisi ya da nakil önerildiğini aktaran İsa Başkale, "Uzun süre tedavi için uğraştım. Belirli aşamadan sonra artık tedavi olamadığımı görünce hocalarım diyalize girmeden nakil olursanız tedavi olabileceğimi söylediler. Eşim de böbreğini vereceğini söyledi. Tahliller yapıldı. Tarih belirledik. Ama öyle bir yere gelmişiz ki evlilik yıldönümü tarihimiz geldi. Tabi benim için evlilik yıldönümü hediyesi oldu. Çok güzel bir duygu. Sıhhatim gayet yerinde. Burada tedavimizi gerçekleştiren hocalarımızdan da memnunum" dedi.

"Gönlümün sultanıdır"

Herkese organlarını bağışlaması mesajı veren Başkale, "Öldükten sonra organlar toprakta çürüyecek. Organlarınızı bağışlarsanız sizin sayenizde insanlar mutlu olacaktır. Bir de organ verene bir şey olmuyor. Eşim üç günde kendisini toparladı. Organ verecek olanların "sıhhatim kaybolur mu?" diye endişelenmesine gerek yok. Eşime çok teşekkür ediyorum. Kendisi gönlümün sultanıdır" diye konuştu.

"Çocuklarıma önce ben dedim"

Eşine bir böbreğini bağışlayan Gülperi Başkale de "Eşimin diyalize girmesine razı olmadım. Böbreğimi vermeye karar verdim. Hiç aramaya gerek yok. Bana bir zararı olmadığını söylediler. Gayet iyiyim. Eşimin başında refakatçi olarak kalıyorum. Şimdi eşimle bir can paylaşıyoruz. Çok mutluyuz. Üç çocuğumuz var. Onlar da çok sevindiler. Onlar da vermek istediler. Ben buna izin vermedim. Önce ben veririm olmazsa siz verirsiniz dedim. Çok mutluyuz. Eşim ayağa kalktı" şeklinde konuştu.

"Bu tür hikayeleri duydukça bağış artıyor"

SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Sabuncuoğlu da "Vefat sonrası hiçbir organ kullanılmıyor. Hastalarımız bilinçlendikçe, bu tür hastalarla ilgili hikayeleri duydukça organ bağışı daha fazla artıyor. Her organ bir hayat demek. Hastaları kötü durumundan kurtarıp normal hayatlarına döndürmek için vesile olur. Bizim aslında çalışmalarımız bu yönde. Canlı verici uygulaması Türkiye'de çok fazla sayıda yapılıyor. İnşallah daha da fazla olur. Organ bağış sayısını artırırız" dedi.

İHA