Geri Çağrılan Kredi Nedeniyle 15 Milyon Dolarlık İhracat Ertelendi
Zonguldak'ta, yurt dışına kombi ihracatı yapmak isteyen firmanın kullandığı 10 milyon liralık kredinin bir günde geri çağrılması, milyon dolarlık...
Zonguldak'ta, yurt dışına kombi ihracatı yapmak isteyen firmanın kullandığı 10 milyon liralık kredinin bir günde geri çağrılması, milyon dolarlık ihracatı erteletti.
Gökçebey ilçesinin Bakacakkadı beldesinde panel radyatör, havlupan ve katı yakıtlı kazan üreten Emko Isı, 2015 yılında ise kombi sektörüne adım attı. 600 personel istihdam eden firma, geçen yıl yaşanan hain darbe girişimi öncesinde kredi kullanmak istedi. 17 milyon liralık kredi limiti bulunan firma, 10 milyon liralık kredi kullanarak 50 bin kombi üretmek için çalışmalara başladı. Ancak yaşanan darbe girişimi sonrasında banka kredinin tamamını geri çağırdı.
Bunun üzerine banka ile görüşen firma yetkilileri, yapacakları ihracatla ülkeye katkı sağlayacaklarını ifade etse de olumsuz sonuç aldı. Mevduat hesaplarındaki 6 milyon lira ile kredinin bir kısmını kapatan firma, kalan miktarın taksitlendirilmesini istedi. Bu talebe de olumsuz yanıt alınca ikinci bir şok yaşayan firma yetkilileri, kalan 4 milyon lirayı da bir gün içerisinde ödedi.
"İki gün süre talep ettik, ertesi güne ihtarname çekildi"
Yaşananlara anlam veremediklerini ifade eden Emko Isı firmasının yetkilisi Burak Günay, kredinin geri çağrılmasıyla yaşadıkları sancılı süreci şöyle anlattı:
"Hem sanayici hem ticari faaliyet gösteren bir aile olarak bankalar ile çalışmaktayız. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Vakıf Bankası'ndan kredi kullanmaktaydık. İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren tesisimizde ayrıca kombi yatırımı yapmak istedik. Bunun için de krediyi Vakıf Bankası ile kullandık. Onaylı 17 milyon liralık limitimiz vardı. Bunun 10 milyon lirasını yeterli görerek kullanmaya başladık. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu krediyi bizden geri istediler. Biz bunun genel kredi sözleşmesine aykırı olduğunu, 1970 yılından beri aralıksız olarak ticari faaliyetimize devam ettiğimizi, bu güne kadar temerrüde düşmüş herhangi bir borcumuzun olmadığını, protesto edilmiş çekimizin olmadığını ifade ettik. Ödemelerimizin aksamadığını ifade ettik. Neden böyle bir talepte bulunduklarını açıklamalarını istedik. Herhangi bir resmi bir cevap alamadık. Sadece kredileri geri istediklerini söylediler. Noterden ihtarname çekip kredileri geri istedikleri tarih, 27 Temmuz 2016. Bizim Vakıf Bankası'nda 6 milyon lira tutarında mevduatımız vardı. Borcumuz ise 10 milyon liraydı. Vakıf Bankası'nın buradaki riski 4 milyon liraydı. Borcumuzun 6 milyon lirasını verebileceğimizi, haksız yere krediyi geri istedikleri için kalan 4 milyon lirayı da yine de teminat anlamında ipotek olarak verebileceğimizi söyledik. Banka ise bunu kabul edemeyeceklerini, 4 milyon lirayı da geri istediklerini söylediler. İki iş günü içerisinde bunu geri ödeyeceğimizi söylememize rağmen ertesi gün bize ihtarname çekildi. İhtarnamede ise bir iş günü içerisinde 10 milyon liranın yatırılması yönündeydi. Ticari hayata, hayatın olağan akışına aykırı olan bu süreçte biz bir iş günü içerisinde 10 milyon liranın tamamını ödeyerek tüm kredilerimizi kapattık. Krediyi kapattıktan sonra bu durumun gerekçesini istememize rağmen herhangi bir cevap alamadık."
"Borcumuz olmamasına rağmen kredi tanımlama talebimiz reddedildi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Ülkemizin bu döneminde uyduruk bahanelerle kredileri geri çağıran bankalar kendilerine bir saf belirlemişlerdir demektir. Ama bu saf ülkemizin ve milletimizin safı değildir. Basit bir olayda geriye çağırma gibi bir anlayışın, mantığın içerisine girerse kusura bakmasınlar, açık ve net söylüyorum, ben bunu "ihanet" diye değerlendiririm" sözlerini hatırlatan Burak Günay, şöyle devam etti:
"27 Temmuz tarihindeki bize kredinin geri istenmesinden 13 gün sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bankaların kredileri geri istemesini bir ihanet olarak gördüğünü söyledi. Ayrıca uyduruk bahanelerle kredileri geri çağıran bankaların safını belli ettiğini, bu safın milletimizin yanındaki saf olmadığını belirtti. Biz Vakıf Bankası'na tekrar gidip, "Size olan bütün kredilerimizi ödedik. Herhangi bir borcumuz kalmadı. Sizin de bizde bir riskiniz kalmadı. Ama noter aracılığıyla ihtarname göndermenizden dolayı ticari itibarımız zedelendi. Ayrıca çalıştığımız diğer bankalar da tedirgin oldu. Sizin tekrar bize kredi tanımlamanızı istiyoruz. Tanımladığınız krediyi de kullanmayacağız" şeklinde taahhütte bulunduk. Bankanın iyi niyetini göstermek adına kredi tanımlamalarını ve kullanmayacağımızı söyledik. Bunun karşılığında yine olumsuz cevap aldık. Hatta bunun da ötesinde ciddiye alınmadık."
BDDK'ya gerekçe "Olumsuz piyasa istihbaratı"
Şikayet başvurusunun ardından bankanın kendilerine BDDK üzerinden cevap verdiğini hatırlatan Burak Günay, gerekçenin olumsuz piyasa istihbaratı olduğunu söyledi. Bir günde 10 milyon liralık krediyi ödeyebilen firmanın piyasa istihbaratının olumsuz olamayacağına dikkat çeken Günay, şöyle devam etti:
"Şikayet başvurumuza Vakıf Bank, BDDK üzerinden cevap verdi. Cevapta şirketin piyasa istihbaratının olumsuz geldiği, diğer bankaların kredilerini tasfiye sürecine gittikleri bu sebeple de bu yönde hareket ettikleri beyanında bulundular. Birincisi piyasa istihbaratı bozuk geldiği söylenen bir şirket kullandığı tüm krediyi bir iş günü içerisinde kapatabilir mi? Bu da piyasa istihbaratının olumsuz geldiğini doğrulamamaktadır. İkinci olarak 27 Temmuz tarihinde Vakıf Bank tarafından grup şirketlerimize noter aracılığıyla ihtarname çekilip krediler geri istendi. 27 Temmuz tarihinden önce bizim hiçbir kredimiz geri istenmedi. Hiçbir kredimiz tasfiye yoluna gitmedi. Aralıksız tüm borçlarımızı ödedik. Hiçbir banka da böyle bir talepte bulunmadı. BDDK'ya yazılan bu yazı gerçeği yansıtmamaktadır. Bankanın yaptığı bu tutum ile Anadolu'daki yatırımcı bir aile olarak böyle tatsız ve haksızlıklara uğradığımız bir sürecin içinden geçtik. Elimizde somut deliller var. İhtarnamenin noter aracılığıyla gelmesi, BDDK'ya başvurumuz, bankanın BDDK'ya verdiği cevap, BDDK'nın tarafımıza gönderdiği yazılar, hepsi somut delillerle bulunmaktadır. Bankanın bir gün içerisinde borcumuzu kapattığına dair yazı bulunmaktadır."
"Cumhurbaşkanımızın ifadelerine karşı bir tutum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına aykırı bir tutum sergilendiğinin altını çizen Günay, yapılacak yatırım ile 50 bin adet kombi üretmeyi planladıklarını ancak yaşanan süreç nedeniyle yatırımın ertelendiğini anlattı.
Yaşadıkları sürecin tekrar incelenmesi gerektiğini de isteyen Günay, açıklamalarını şöyle tamamladı:
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına aykırı yapılan hareketlerin, 20 Ocak 2017 itibariyle okuduğum haberin ardından başından böyle bir süreç geçmiş aile olarak anladım ki bu süreç sadece bize karşı değil tüm Türkiye'de mağdurların olduğunu anladım. Biz sadece talep makamındayız. Elimizde belgeler var. Her şey somut. Herhangi bir yoruma dayalı, aksinin ispat edilebileceği bir durum söz konusu değildir. Devletimizin bir kurumu olan Vakıf Bank'ta bu tür doğru olmayan yapılanmaların olduğu, Cumhurbaşkanımızın ifadelerinin Başbakanımızın açıklamalarının tam zıttı yönünde tavırların alındığı, bunların uygulamaya konulduğuna dair elimizde somut belgeler vardır. Bizim talebimiz bunların tekrar incelenmesi, milli sermayeye karşı yapılan haksız tutumun, milli duruşa karşı yapılan haksız bu zarar vermelerin önüne geçmektir. 2015 yılı ihracat kilo fiyatı 1.3 dolardı. Bizim kullandığımız kredi ile yapmak istediğimiz yatırım kombi üretimidir. Bunun ihracat kilo fiyatı 8.5 dolar. Biz burada bu yatırımla birlikte Türkiye'nin cari açığına ciddi anlamda katkıda bulunabilecek bir yatırımda bulunduk. Bunları güzel bir şekilde izah etmeye çalıştık. Ancak bu durum ciddiye alınmadı, krediler bir iş günü içerisinde istendi. Bu tavır ve tutumun neden olduğunu anlayamadık. Yaptığımız yatırım bu yapılan işlemden dolayı 7 ay gecikti. Yaptığımız yatırımın kapasitesi 50 bin kombi kapasitesiydi. Kombilerimiz 250-300 dolar arasında fiyattı. Bu da 15 milyon dolarlık cari açığa katkıdır. Hem ülkemin içinde bulunduğu zor durumda sanayiciler olarak yapacağımız her ihracat döviz kazandırmaktır. Cari açığı düşürmektir. Bu 15 milyon dolarlık potansiyel, bankanın bu tutumuyla hem ertelendi. Hem de ülkemizden kaçırılmış oldu. Ama biz bu yolda yatırımlarımızı ülkemize kazandıracağız."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.