Gök Gürleyince, Şimşek Çakınca Okunması Gereken Dualar
Gök Gürleyince, Şimşek Çakınca Okunması Gereken Dualar, havaların yağmurlu olması, gök gürlemesi ve şimşek çaktığında her tarafın bembeyaz olması hasebiyle araştırılıyor.
Gök gürleyince, şimşek çakınca okunması tavsiye edilen duular hangileridir? Peygamber Efendimiz' in Gök gürleyince, şimşek çakınca okunması tavsiye ettiği dua var mıdır? İşte detaylar...
Peygamber Efendimiz (sav)gök gürlediği zaman şöyle yapılmasını tavsiye etti:
“Gök gürültüsünü işittiğiniz zaman Allah’ı zikrediniz, çünkü o zikredene bir zarar vermez. Gök gürültüsünü işittiğiniz zaman Allah’ı tesbih ediniz, tekbîr getirmeyiniz.” (Teberânî, Râmûzû’l-ehâdis, 50)
Şimşek ve gök gürültüleri işittiği zaman Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
Gök Gürültüsü ve Şimşek Çakması Duası Arapçası
Gök Gürültüsü ve Şimşek Çakması Duası Türkçe Okunuşu
Allahümme la tektülna bigadabike vela tühliküna biazabike veafina kalbe zalik.
Gök Gürültüsü ve Şimşek Çakması Duası Meali
“Ey Rabbim! Bizi gadabınla öldürme, azâbınla helâk etme, bundan evvel bize âfiyet ver.” derlerdi. (Tuhfetû’z-Zakirîn, 173 (Tirmizî, İbn es-Seniy’den)
İbni Abbas hazretleri buyuruyor ki:
Gök gürültüsünü işiten, (Sübhanallahi yüsebbihür-ra’dü bihamdihi vel melaiketü min hifetihi vehüve alâ külli şey'in kadir) derse ona yıldırım isabet etmez. Şayet ederse ben diyetini vermeyi tekeffül ediyorum. (Tefsir-i Hazin)
İlk kısmı yıldırım duası olarak da okunan Ra’d suresinin 13. âyet-i kerimesinin tefsirlerdeki meali şöyledir:
(Gök gürültüsü [nü işitenler] ve melekler korkularından hamd ile, [sübhanallahi vel-hamdülillahi, diyerek] tesbih ederler. O [Allahü teâlâ] yıldırımlar gönderip, onunla dilediğini çarpar. [Durum böyle iken, haddi aşan kâfirler], Allah ile mücadele ederler. Halbuki Allah'ın karşılık vermesi pek şiddetlidir.)
Eshab-ı kiramdan Ânes radıyallahü anh bildiriyor ki:
Resulullah efendimiz, bir sahabiyi, müşriklerin elebaşlarından birine hakka davet için gönderdiğinde o, “Beni davet ettiğiniz Rab demirden mi, bakırdan mı, gümüşten mi, altından mı) diyerek alay etmişti. O Sahabi, birkaç defa yine ona gidip hakkı tebliğ ettiyse de, herif-i na-şerif, yine alay ve inadından vazgeçmedi. Allahü teâlâ da, bir yıldırım ile onu yaktı. (Nesai)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.