Gümüşhane’de ’Referandum Sürecinde Sistem Tartışmaları Ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ Paneli
Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Yrd.D
Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Kadir Sancak, referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalanın piyasaya sürülmeye başlandığını söyledi.
Gümüşhane'de Birlik Vakfı Gümüşhane Şubesi tarafından "Referandum Sürecinde Sistem Tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu panel düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen panele AK Parti Gümüşhane Milletvekili Hacı Osman Akgül, Belediye Başkanı Ercan Çimen, kurum müdürleri, AK Parti İl Başkanı Av.Celalettin Köse, Birlik Vakfı Gümüşhane Şube Başkanı Halil İbrahim Karahanoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Yrd.Doç.Dr. Kadir Sancak'ın yönettiği panelde Yrd.Doç.Dr. Ali Çiftçi "Mevcut sistemle getirilmesi muhtemel sistemin kıyaslaması" konusunda, Öğretim Görevlisi Dr. Bülent Bal "Başkanlık sistemi sürecinin nasıl başladığı" konusunda ve Avukat Emre Balki de "Yargı alanında yapılacak değişiklikler" konularında sunumlarını gerçekleştirdi.
"Avrupa'nın hiçbir zaman Türkiye'de ki seçimlere bu kadar angaje olduklarına daha önce rastlamadık"
Panel yöneticisi Sancak, mevcut sistemin devam edip etmeyeceğinin 10 gün sonra yapılacak referandumla belirleneceğini belirterek, "Zaman azaldıkça referandum gündemimizi daha fazla işgal etmeye başladı. Sadece yurt içinde değil, yurtdışında da bu süreç büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Özellikle Almanya, Hollanda, İsviçre gibi ülkelerde en az Türkiye kadar yakından takip edilen bir süreci görüyoruz. Normal zamanda Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin Türkçe'yi ve kendi kültürlerini yaşatmalarından rahatsızlık duyulurken, bu süreçte Alman gazetelerde ve diğer gazetelerde Türkçe bölümler ayrıldığını ve niçin hayır denmesi gerektiği şeklinde propagandanın yapıldığını görüyoruz. Sırf bunlar bile bu referandum sürecinin aslında ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor. Avrupa'nın hiçbir zaman Türkiye'de ki seçimlere bu kadar angaje olduklarına daha önce rastlamadık" dedi.
"Referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalan piyasaya sürülmeye başlandı"
Bu sistemi şahıslar bazında değil de getirilecek sistem bazında dikkate alarak değerlendirmenin çok daha sağlıklı olacağının altını çizen Sancak, referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalanın piyasaya sürülmeye başlandığını da sözlerine ekledi.
"Şu anki sistemimiz deve kuşu hikayesine benziyor"
Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Bülent Bal ise "Deve kuşu" hikayesini anlatarak başladığı konuşmasında deve kuşunun deve olmadığını, kuş da olmadığını hatırlatarak, "Şu anda sistem açısından bizim hali pürmelalimiz, vaziyetimiz tıpkı deve kuşu hikayesine benziyor. Ne deve ne kuş tam bir deve kuşu tarzında bir sistemimiz var. Anayasada parlamenter sistem yazıyor ancak bu sistem ruhu ve genetiği birbirine karışmış bir parlamenter sistem" diye konuştu.
"Değiştirilmek istenen şey rejim değişikliğiyle alakalı değil"
Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü akademisyenlerinden Yrd.Doç.Dr. Ali Çiftçi ise anayasa değişikliği paketinde rejim değişimiyle ilgili bir madde bulunmadığının altını çizerek, "Değiştirilmek istenen şey rejim değişikliğiyle alakalı değil. Cumhuriyet devlet şeklinden monarşik devlet şekline geçme gibi bir değişiklik söz konusu değil ve hiç gündeme de gelmedi. Aynı şekilde üniter devlet yapısında da bir değişiklik öngörülmüyor" diye konuştu. Avukat Emre Balki ise yeni düzenleme ile yargı alanında yapılması planlanan değişiklikleri anlattı. Mevcut anayasada belirtildiği üzere "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen Balki, "Millet bu egemenliği devletin organları, devletin erkleri vasıtasıyla kullanır. Bu erkler yasama, yürütme ve yargıdır. Önümüzdeki 18 maddelik anayasa değişikliğinin özü ve felsefesi millet egemenliğini, millet hakimiyetini tam ve sağlıklı bir şekilde etkin kılmaktır" diye konuştu.
Anayasa değişikliği paketi içerisinde yargıya ilişkin düzenlemeler olduğunu ifade eden Balki, bu düzenlemeleri 3 başlık halinde şöyle sıraladı:
"Askeri yargının kaldırılması. Anayasa'nın 9. maddesindeki "bağımsız mahkemelerce" ifadesinin yerine "bağımsız ve tarafsız mahkemelerce" ifadesinin eklenmesi. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun yapısındaki değişiklik."
Yargıyla ilgili bu 3 konudan en çok tartışılan HSYK yapısındaki değişikliği anlatan Balki, "Yeni sistemde üye sayısı 13'e iniyor. Cumhurbaşkanı 4 kişi atıyor. Millet adına yetkiyi kullanan HSYK'nın içinde millet nerede? Yasamada milletin vekaleti var. Yürütmede yine var. Ama yargıda kesinlikle halkın etkisi yok. Yeni sistemde tamamen halk egemenliği kurulmak isteniyor" dedi.
Yeni sistemle yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına yönelik menfi bir durumun olmadığını örnekleriyle açıklayan Balki, "Tam aksine yargı açısından müspet gelişmeler var yeni pakette. İnşallah bu değişikliklerle birlikte tam anlamıyla daha bağımsız ve güvenilir olacak" dedi.
Panel katılımcıların panelistlere sorularını iletmesi ve Birlik Vakfı tanıtım filminin izlettirilmesiyle son buldu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.