Halsiz Ve Enerjinizin Bittiğini Hissediyorsanız Dikkat

Halsiz Ve Enerjinizin Bittiğini Hissediyorsanız Dikkat

Özel Eskişehir TSG Anadolu Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kutlu Teberik, testosteron eksikliğinin halsizliğe ve enerji kaybına neden olacağını söyledi.

Özel Eskişehir TSG Anadolu Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kutlu Teberik, testosteron eksikliğinin halsizliğe ve enerji kaybına neden olacağını söyledi.

Erkeklerde genellikle görülen testosteron eksikliğinin dikkate alınması gerektiğini ifade eden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kutlu Teberik, özellikle yaşı ilerlemiş erkeklerde testosteron üretiminin azaldığını belirtti. Testosteronun vücut tarafından üretilen bir hormon olduğunu ifade eden Teberik, "Erkeklerde genellikle testislerde üretilir. Sperm üretimini ve cinsel isteği uyarmaktan sorumludur. Ayrıca kemik üretiminde ve kas yapımında görevlidir. Erkeklerin yaşları ilerledikçe, testosteron üretimi düşer. Üretim ve kan seviyesi ciddi biçimde azaldığında bazı belirtiler ve sorunlar ortaya çıkabilir. Testosteron eksikliği belirtileri kolayca göze çarpmayabilir ve yaşlanma belirtileri ile karıştırılabilir. Testosteron eksikliği vücuttaki testosteron seviyesi desilitrede 300 nanogramın altına düştüğünde ortaya çıkar. Andropoz menopozun erkek versiyonudur. Erkeklerde testosteron üretimi yavaş yavaş düşer. Eğer bu azalma olması gerekenden fazla ise, birtakım belirtilerle karşılaşılabilir" dedi.

"Cinsel istekte azalma, halsizlik ve enerji kaybı varsa dikkat edilmesi gerek"

Testosteron erkeğin cinsel isteğinde başrol rol oynadığına dikkat çeken Kutlu Teberik, konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Yaşlandıkça, çoğu erkek cinsel istekte farklı oranlarda düşüş yaşar. Bununla birlikte, testosteron eksikliğine sahip biri cinsel isteğinde çok daha hızlı bir düşüş hissedecektir. Testosteron eksikliği obezite, diyabet ve damar tıkanıklığına sebep olabilir. Bu hastalıkların hepsi de ereksiyonu zorlaştırır. Kıl üretiminde testosteronun görevi büyüktür. Kellik birçok erkekte yaşlanmanın doğal bir parçasıdır. Bununla birlikte, testosteron eksikliğine sahip erkekler vücut kılları ve sakallarında dökülmeler tespit edilebilir. Testosteron eksikliğine sahip erkeklerde ciddi bitkinlik ve fark edilebilir düzeyde enerji düşüklüğü rapor edilmiştir. Yeterince uyumanıza rağmen, sürekli yorgunsanız ya da egzersiz yapmaya üşeniyorsanız testosteron eksikliği belirtilerine sahip olabilirsiniz. Testosteron kas yapımı ve güçlendirmesinde görev aldığı için, testosteron düşüklüğüne sahip erkekler kas kitlesi ve kuvvetinde azalma hissedeceklerdir. Testosteron eksikliği vücut yağında artışa neden olur. Kemiklerin zayıflaması (osteoporoz) genellikle kadınların başına gelen bir durum olarak düşünülür. Oysa ki, düşük testosteron değerlerine sahip erkekler kemik dokularında azalma tecrübe ederler. Östrojen seviyesi azaldığında, kadınlar menopoz süresince sık sık ruh hâli değişiklikleri yaşarlar. Testosteron eksikliğine sahip erkekler de benzer belirtilerle karşılaşabilir."

"İlaç ile tedavisi mümkündür"

Düşük testosteron seviyeleri olan ve belirtilen semptomları olan hastalara testosteron ihtiva eden ilaçların verileceğini belirten Dr. Teberik, "Ağızdan hap tedavisi ,cilt üzerine uygulanan testosteron jelleri önerilebileceği gibi kas içine enjeksiyon şeklinde uygulanan testosteron ilaçları mevcuttur. Hangi testosteron formu kullanılırsa kullanılsın tedavi başlangıcında karaciğer fonksiyonlarının kontrolünün yanında tedavi başlandıktan sonra ilk yıl 3 ayda bir ve takip eden yıllarda yıllık karaciğer fonksiyonlarının takibi önerilir. Tedaviye başlamadan önce yağ profili tespit edilmeli ve tedavi süresince 1 yıldan uzun olmayan aralıklarla lipit seviyeleri kontrol edilmelidir. Tedavi sırasında aşırı kan üretimi gelişebilir. Periyodik olarak hematolojik değerlendirme yapılmalıdır. Doz ayarlaması gerekebilir. Ciddi uyku apnesi ve ciddi mesane çıkım tıkanıklığı olan hastalarda verilmemelidir. Kırk yaş üzeri hastalarda tedaviye başlamadan önce prostat açısından parmakla rektal muayene ve PSA ölçümü gerekir. Tedavi başlandıktan sonra bu değerlendirmelerin ilk sene 3 ayda bir ve takip eden dönemde yıllık olarak tekrarlanması gerekir. Parmakla rektal muayenede veya PSA ölçümünde şüpheli bir sonuçla karşılaşıldığında hasta transrektal ultrason eşliğinde prostat biyopsisine yönlendirilmelidir. Prostat kanseri veya meme kanseri şüphesi olan hastalarda androjen yerine koyma tedavisi kesin olarak verilmemelidir" dedi.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.