Harran Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle bir etkinlik düzenlendi.

Eğitim Fakültesi tarafından organize edilen Fen Edebiyat Fakültesi salonunda düzenlenen etkinliğe, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, Genel Sekreter Yrd.Doç.Dr. Mehmet Akif Nacar, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bürhan Akpunar, öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Öğretmenler günü programında bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, eğitimde hedeflerinin, kaliteli ve nitelikli insan yetiştirmek olduğunu söyledi.

"Üç meslek para için yapılmaz"

Rektör Taşaltın konuşmasında, "Cahillik artık geride kaldı, iyi bir matematikçi, iyi bir felsefeci, iyi bir ressam yetiştirelim, iyi bir eğitimci olarak konuşalım. İster sağcı ister solcu olsun eğitimde ortak olalım, beraber eğitimi yükseltelim. Öğretmenler, en büyük gücümüzdür. Parayla yapılamayacak üç meslek var, doktorluk, öğretmenlik ve din adamlığı. Doktor para için yaparsa tüm insanları hasta olmasını ister. Niçin, daha çok para kazanması için ama doktorlarımız tam tersini yapıyor. Daha sağlıklı bir toplum için çaba sarf ediyor. Din adamı para için yaparsa ne olur. Daha fazla para verir yanında yer alır. Din adına ortaya çıkar. Bize 15 Temmuzları yaşatır. Öğretmenlik ise en kutsal görevdir. Onun için bu üç meslek para için yapılmaz" dedi.

"Öğretmenlik mesleğinin unutulan yüzü maneviyat"

Öğretmenler Günü programında "Öğretmenlik mesleğinin unutulan yüzü, maneviyat" isimli konuşmayı yapan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bürhan Akpunar, salonda bulunan öğrencilere "Öğretmenlik, bir meslek, bir misyon, bir ideal, bir görev midir? Öğretmenlik, bilim midir? Sanat mıdır, yoksa her ikisi midir. Öğretmenler, ruh ve zihin yapıcı idealistler midir, yoksa ücret karşılığı işini yapan emekçiler midir?" diye sordu.

Eğitimi maddeye hapseden bu şaşı bakış açısıyla, ruh ve bedenden müteşekkil parçalanamaz bir bütünlük olduğunun görmezden gelindiğine dikkat çeken Akpunar, "Adı modern olan ancak, temel fikir itibarıyla totem ve pagan kokan bu materyalist eğitim anlayışı, öğretmenin sözü geçen bütünlüğünü parçalamıştır. Benzer hadise, öğrencinin de başına gelmiştir. Sonuç, "Parçalanmış kişiler arasında diyalog kurulamayacağı için, öğretmenlik "Noter veya distribütörlüğe", "Akademik muhasebeciliğe dönüşmüştür. Ruhtan yoksun, rutin ve sıkıcı hale gelmiştir. Üniversiteler, meslek eğitimine sıkıştırılmış, öğretim üyeleri, beceri kazandıran ustalara indirgenmiştir. Eğitim, artık terbiye etmiyor, zihinleri aydınlatmıyor" dedi.

"İlkleri yapanlar kimlerdir"

Batı literatüründe ilk öğretmen Aristo, büyük öğretmen Sokrates ilk öğretim bilimci Comenius ve ilk öğretim kitabı da Didaktika Magna olarak gösterildiğini söyleyen Dekan Burhan Akpunar, "Aslında bunlar doğru değildir. Zira bizi terbiye eden, Ademoğluna her şeyi kutsal kitaplar vasıtası ile öğreten ve bu kitapları ders verecek Peygamberleri gönderen Allah'tır. İlk öğretmen Adem babamızdır. Bize yerküremizi tanıtıp, ziraat yaparak yaşama tutunmayı öğretti. Devamında Şid Öğretmen, tekstil ve mensucatı öğretti. İdris Öğretmen, bu tekstilden terziliği ve konfeksiyonculuğu çıkardı. Bir marangoz olan Nuh Öğretmen, gemi yaparak insanoğluna denizlere açılma ufku ve fırsatını öğretti. Hud Öğretmen, ticareti öğretti. Salih Öğretmen hayvancılığı öğreterek veterinerliğin önünü açtı. İbrahim Öğretmen inşaatı öğretti. Eyyüp Öğretmen olgunlaşma ve her tür keşif ile başarıya giden anahtarı "sabrı" öğretti, ziraatı geliştirdi. Lud Öğretmen, birikime yol açan tarih ilmini tesis etti ve ademoğluna seyahat etmeyi öğretti. İsmail Öğretmen, avcılığı kara ve deniz, Harun Öğretmen ise, yönetim biliminin temellerini öğretti. İshak ve Yakup Öğretmenler çobanlık mesleğini asırlarına taşıdılar ve bize güttüğümüz sürüleri terbiye etmeyi öğrettiler. Yusuf Öğretmen saati icat etti, depolamayı öğreterek lojistik dahil birçok mesleğe işaret etti. Şuayb Öğretmen ziraatı geliştirerek bize lisan-ı hal dersi verdi. Musa Öğretmen, jeoloji biliminin temellerini attı ve artezyen açarak yer altında depolanmış birçok nimetten yararlanmanın sırlarını öğretti. Davut Öğretmen, demiri işleyerek, metalürjiye bilimini başlattı ve böylece sanayi devrimine giden yolu açmış oldu. Süleyman Öğretmen, öğretmenlik de dahil birçok mesleğin temeli olan iletişimi öğretti. Zülküf Öğretmen ekmek yapmayı, İlyas Öğretmen iplikçiliği, Yunus Öğretmen de balıkçılığı öğretti. Balığın karnındaki serüveniyle ademoğluna denizaltının işaretini verdi. Üzeyr Öğretmen bağ ve bahçeciliği, Lokman ve İsa Öğretmenler tıp ve eczacılığı öğretti. Son Öğretmen Hz. Muhammed aleyhi-selam ise çobanlığı pekiştirdi, ahlaklı ve dengeli ticaret nasıl olur, göstererek öğretti ve Miraç Mucizesi ile insanlığa Uzay Çağının işaretini verdi, tabi ki, okuyabilene ve anlayabilene" diye konuştu.

24 Kasım öğretmenler günü programı, Eğitim Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı yaylı dörtlüsünün sunduğu konserle sona erdi.

İHA