İlaçsız Yaşamın İlacı İnsanlarla Pozitif İletişim
Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Turan Sezgin, Dünya Kalp Günü sloganının "ilaçsız yaşam" olması gerektiğine vurgu yaparak,...
Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Turan Sezgin, Dünya Kalp Günü sloganının "ilaçsız yaşam" olması gerektiğine vurgu yaparak, kalp hastalıklarının yüzde 80'inin ilaçsız olarak düzenli beslenme ve sporla, sosyal olarak da insanlarla pozitif iletişim kurularak önlenebildiğini kaydetti.
29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle kalp hastalıklarına ilişkin açıklamalar yapan Prof. Dr. Sezgin, "Dünya Kalp Günü'nün sloganı "ilaçsız yaşam" olmalı" şeklinde konuştu.
Kalpteki olumsuz olayları önlemek için farkındalığın artırılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Alpay Sezgin, "Sadece kendi fiziksel sağlığımız değil, ruhsal sağlığımıza da dikkat ederek insanlara karşı daha pozitif olarak veya düzenli beslenip spor yaparak kalp sağlığımızı koruyabiliriz. Hiç ilaç kullanmadan kalp hastalıklarının yüzde 80'i düzenli beslenme ve sporla, sosyal olarak insanlarla pozitif iletişim kurularak önlenebiliyor. Büyük ilaçlara, prosedürlere gerek yok. İnsanın kendi bilinci olması lazım" ifadelerini kullandı.
Efor testi, kalp ultrasonu gibi gerekli sağlık kontrollerinden sonra düzenli spor yapılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Sezgin, Amerikan Kalp Cemiyeti'nin haftada 5 gün 30-45 dakika arasında düzenli egzersiz önerdiğini dile getirdi. Düşük karbonhidratlı besinlerin önemine de vurgu yapan Sezgin, obezitenin tüm dünyada büyük bir sorun haline geldiğini hatırlatarak, mide küçültme ameliyatı yapılmadan da doğru beslenme ve düzenli egzersizle kilo kaybı yaşanabileceğine işaret etti. Prof. Dr. Sezgin, zayıflamanın fiziksel amaçla değil, sağlık önceliğiyle yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Yüksek tansiyon sorununa ilişkin açıklamalar da yapan Prof. Dr. Sezgin, senede en az 2-3 kez tansiyon kontrolü yaptırmak gerektiğini vurguladı. Tansiyon yüksekliğinin farkında olma oranının yüzde 50 olduğunu anlatan Sezgin, "Tüm bu olayların temeli de, yaşam tarzımızı değiştirmekten geçmektedir. Eğer düzenli spor yaptığımızda, düşük karbonhidratlı besinler aldığımızda, sebze ve meyvelerle zengin beslendiğimizde şişmanlığı azaltmaktayız ve böylece daha az diyabet ortaya çıkmakta, kan basıncımız daha düzenli olmakta ve ilaçsız bir yaşam sürmekteyiz. İlaçsız yaşamı gerçekleştirmek için belli bir yaştan sonra motivasyonunuzu artırmanız lazımdır. Düzenli egzersiz yaparak, tuzu azaltarak, düşük karbonhidratlı besin tüketerek yaşamayı öğrenmemiz lazım" dedi.
Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Turan Sezgin, stresin de birçok hastalığın tetikleyicisi olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Stresle birlikte nabzımız yükseliyor, çarpıntımız oluyor. Hem de kan basıncımız yükseliyor ve buna bağlı olarak da her gün stres altında bu gibi sıkıntılarımız artmaktadır. Çok sayıda insan, stres için ilaç kullanmaktadır ama bu ilaçlar esasında belli bir aşamadan sonra işe yaramamaktadır. Bu stresi azaltmamız için de yine düzenli spor, egzersiz yapmamız lazım. Egzersiz sayesinde vücut endorfin salgılıyor ve o bile bağımlılık yapıyor. Devamlı spor yapan insanlar, mutluluk hormonu nedeniyle sporu bırakamıyorlar. Bu da stresi azaltan bir şey. Örneğin, trafikte sıkışıyoruz, ülkenin durumu malum; çok stresli günler geçirdik. Bunlar kalbimizi kötü etkilemektedir."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.