İmam Gazzâlî Hazretlerinin Hizbü’l-İhticab Duası
İmam Gazzâlî Hazretlerinin Hizbü’l-İhticab Duası hangisidir, kaç defa okunmalıdır. Detaylar haberimizde...
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla
Kadîm ve Kâmil Allah’ın nur-u vechini kendime siper edindim. O’nun her şeyi çepeçevre kuşatan kalesine sığındım. Saldırmak için üzerime gelenlere Allah’ın öldürücü ok ve kılıcıyla mukabelede bulundum.
Ey emrinde galip, mahlûkatı üzerinde kâim olan ve insan ile kalbi arasına giren Allahım! Benimle şeytanın, onun şerli şerarelerinin ve kulların içinde kendisine güç yetiremeyeceğim kişilerin arasına da gir. Dilleriyle ve gözleriyle bana zarar vermelerine müsaade etme. Ellerine kelepçeler, ayaklarına da prangalar vur. Onlarla benim arama azametinin nurundan bir set, kuvvetinden bir perde ve saltanatından bir kale koy. Muhakkak ki Sen, Hayy ve Kâdirsin.
Allahım! Kem nazarla bakanların gözlerini tehlikeli yerlerin en aşağısında kör et. Zalimlerin gözlerini de perdele ki, onların endişesiyle yaşamaktan kurtulayım. [“Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alıverecek. Allah gece ile gündüzü birbirine çeviriyor, geceyi gündüze, gündüzü geceye dönüştürüyor, sürelerini uzatıp kısaltıyor. Elbette bunda görebilenler için alınacak bir ders vardır.”]
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla.
“Kâf Hâ Ayn Sâd.”
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla.
“Hâ Mîm. Ayn Sîn Kâf.”
“Gökten yağmur indiririz, onun sayesinde yeryüzünde bitkiler yeşerip gürleşir, çok geçmeden kurur, rüzgârın savurduğu çerçöp hâline gelir.”
“Allah’tır gerçek İlah! O’ndan başka yoktur ilah. Görünmeyen ve görünen her şeyi bilir. O Rahman’dır, Rahîm’dir.”
“Onları, yaklaşan müthiş güne karşı uyar! Yürekler ağza gelir, yutkunur da yutkunurlar. O zalim kâfirlerin ne dostları, ne de sözüne itibar edilir şefaatçileri olmaz.”
“İşte o zaman... Her insan hazırladığını, ortaya ne koyduğunu anlayacaktır. Gündüzün sinip gizlenen yıldızlara, dolaşıp dolaşıp yuvalarına, yörüngelerine giren gezegenlere, geçmeye başladığı dem geceye, nefes almaya başladığı dem sabaha kasem ederim.”
“Sâd. Bu şanlı şerefli Kur’ân hakkı için, (kâfirler) bu Kur’ân’ı (onda şüpheye yer verecek herhangi bir taraf olduğundan değil, ama) asıl kendileri Allah’a karşı kibir ve muhalefet taşıdıkları için inkâr ediyorlar.” Yüzleri berbat, gözleri görmez olsun. Dilleri lâl kesilsin. Hayırları önlerinde, şerleri ayaklarının altında ve Süleyman mührü omuzlarının arasında; duyamasın, göremesin ve konuşamasınlar.
“Onların hakkından gelmek için Allah sana yeter. O hakkıyla işitir ve bilir.”
Allahım! Efendimiz Hazreti Muhammed’e, tertemiz aile fertlerine, cömertlik ve iyiliğin en güzel mümessilleri olan ashâbına salât ve selâm eyle.
Hamd ü senalar sadece ve sadece Âlemlerin Rabbi Allah’a aittir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.