İşçiydi “Âmâ” Öğretmen Oldu

İşçiydi “Âmâ” Öğretmen Oldu

Afyonkarahisar'da elektrik dağıtım şirketinde çalışırken üniversite okumaya karar veren ve eğitim fakültesine başladıktan sonrada yakalandığı göz...

Afyonkarahisar'da elektrik dağıtım şirketinde çalışırken üniversite okumaya karar veren ve eğitim fakültesine başladıktan sonrada yakalandığı göz tansiyonu hastalığı nedeniyle görme yetisini kaybetmeye başlayan Yusuf Şen, her şeye rağmen yılmayarak okulunu bitirip öğretmen olarak atanarak göreve başladı.

Afyonkarahisar'da yaşayan 33 yaşındaki Yusuf Şen, çocukluk hayali olan öğretmenlik mesleğini görme yetisini kaybetmesine rağmen zorda başararak öğretmen oldu. Henüz 23 yaşındayken yakalandığı göz tansiyonu hastalığı nedeniyle yaklaşık 4 yıllık bir süre içerisinde yavaş yavaş görme yetisini yitiren Şen, gözleri normalken girdiği eğitim fakültesini görme yetisini kaybetmiş bir şekilde bitirerek mezun oldu. Eğitim fakültesinden mezun olduktan sonra girdiği sınavda başarılı olan ve sonrasında da Sosyal Bilgiler öğretmeni olarak atanan Şen 2 yıllık stajyer öğretmenliğin ardından bugün "yemin ederek" asaletini alacak. Evli 2 çocuk babası olan Şen, öğretmenliği mesleğine olan aşkını ise "öğrenci yetiştirmek biliyorsunuz peygamberlik mesleği sayılan kutsal bir meslek" sözleri ile özetledi.

Gönül gözüyle öğrenci yetiştiren öğretmen

Gözleri görmediği halde zor bir meslek seçen Şen, öğretmenliğe giden yoldaki zorlu ve başarılı hikayesini ise İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Görmemenin bir engel olmadığını ifade eden Şen, "Ben zaten sonradan görme engelli oldum. Ama hayallerimin peşinde her zaman koştu. Bunda da başta annem ve eşim olmak üzere çok yardımcı oldular bana. Görme engeli, göz tansiyonu hastalığı sonradan bende belirdi. Ama öğretmenlik hep benim için istediğim, arzu ettiğim bir meslekti, çocukluğumdan beri hep öğretmen olmak istiyordum. Öğretmen olmak içinde bir amaç bir hedef sadece çocukluk hayalleri değil, öğrenci yetiştirmek biliyorsunuz peygamberlik mesleği sayılan kutsal bir meslek. Çocuklara bizim birinci hedefimiz, vatanına, milletine bağlı, gördük yaşanan olayları iyi bir doktor, iyi bir öğretmen ya da mühendis değil iyi bir vatanına bağlı bireyler yetiştirmek için bu mesleği seçtiğim için şimdi daha da mutluyum" diye konuştu.

"23-24 yaşlarında itibaren görme yetimi kaybetmeye başladım"

Görme yetisini yavaş yavaş kaybetmeye başladığını, ama buna olumlu bir açıdan bakıldığı zaman Allah'ın kendisini aslında bu sürece hazırladığını anlatan Şen, "2004 yılında üniversiteyi kazandım, 2005 yılında da TEDAŞ'a işçi olarak girdim. 2006 yılında göz tansiyonu diye bir hastalık belirdi. Ama Allah'a şükürler olsun ki kısmen yani yavaş yavaş 4-5 yıl içerisinde kaybolarak görme beni Allah'a hamdolsun bu sürece hazırladı. Yani birden kaybedip böyle şaşırıp kalmadım. Yavaş yavaş kayboldu ben bu süreçte de alıştım. 23-24 yaşlarında itibaren görme yetimi kaybetmeye başladım" dedi.

"Hiçbir zaman da yılmadım, Milli Eğitim Müdürlüğünde de tekrar sınava girip öğretmenliğe atandım"

Çalıştığı elektrik şirketinden sonra başka kurumlarda da hizmetli personel olarak çalıştığını belirten Şen, okuduğu eğitim fakültesinden 2013 yılında mezun olduğunda ise görme yetisinin olmadığını hatırlatarak şunları söyledi:

"Ben 5 yıl TEDAŞ'ta işçi olarak çalıştım, 2010 yılında TEDAŞ özelleşince 4C'li olarak valilikten görevlendirilerek Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden çalıştım 1,5 yıl. Daha sonra tekrar sınavlara girip Milli Eğitim Müdürlüğünde hizmetli olarak görev yaptım yardımcı hizmetler pozisyonunda. 1-2 yılda orada çalıştıktan sonra tabi bu arada zorlu bir süreç oldu hem sağlık işte hem TEDAŞ'ta okumama izin verilmedi, çok zorlu süreçler yaşadık. Daha sonradan üniversiteye ara verip tekrara afla geri dönüp üniversiteyi bitirdim. Ama hiçbir zaman da yılmadım, Milli Eğitim Müdürlüğünde de tekrar sınava girip öğretmenliğe atandım. 2013 yılında mezun olduğumda görme yetim yoktu. Üniversiteye görme engelim olmadan başladım, 1 yılı bitirdim, son 3 yılı da 2011 yılında başladım 2013 yılında da görme engelli olarak bitirdim."

"Yazılı yaparken çocukları kontrol edemeyebilirim diye öğretmen arkadaşlarım yardımcı oluyorlar"

Eğitimde en çok zorlandığı konunun sınav yapmak olduğunu onu da öğretmen arkadaşlarından aldığı destek ile aşmaya çalıştığını aktaran Şen, "Sınıflarda eğitim anlamında hiçbir zorluk yok sadece ufak, tefen sınıf kontrolü anlamında biraz olabilir. Akıllı tahtalar var biliyorsunuz, çok kolaylaştı eğitim. Zaten bizim bilgisayarlarımız görme engelliler için konuşma modunda ve konuşup bize bilgi verdiği için çok güzel derslerimizi anlatabiliyoruz, bilgi edinebiliyoruz, kitapları her türlü okuyup dinliyoruz ve telefonlarda bu şekilde. Eğitimde, öğrencilere anlatmakta hiçbir zorluk yaşamıyoruz. Zaten sağolsunlar okul müdürü, idareciler ve öğretmen arkadaşlarımızın desteği oluyor. Hani yazılı yapacağımız zaman, mesela ben yazılı yaparken çocukları kontrol edemeyebilirim diye onlar bu konularda yardımcı oluyorlar sağolsunlar. Onun dışında da artık birazda tecrübe kazandık ve her şeyi atlattık" şeklinde konuştu.

Diğer yandan, çiçeği burnunda öğretmen Yusuf Şen, Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılacak "24 Kasım Öğretmenler Günü" dolayısı ile yapılacak programda yemin ederek asaletini almış olacak.

İşçiydi “Âmâ” Öğretmen Oldu

İşçiydi “Âmâ” Öğretmen Oldu

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.