Kadınların ve çocukların koruyucu melekleri

Kadınların ve çocukların koruyucu melekleri

İzmir Barosu'na bağlı Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezinde gönüllü olarak çalışan avukatlar, çocuklar ve kadınlara kol kanat gererek...

İzmir Barosu'na bağlı Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezinde gönüllü olarak çalışan avukatlar, çocuklar ve kadınlara kol kanat gererek adeta koruyucu melekleri oldu. Mağdur çocuk ve kadınların avukatlığını yapan her iki birim, başvurudan dava sonuna kadar mağdurların yanında yer alıyor. Yardım için başvuran kadınlardan yüzde 75'inin fiziksel şiddet nedeniyle yardım istediği tespit edildi.

İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi, çocuklar ve kadınlara kol kanat gererek adeta koruyucu melekleri oldu. Başta İzmir olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında kadın ve çocuk mağdurların yanında olan Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi, olayların başlangıcından davanın sonlanmasına kadar mağdurların ve mağdur ailelerin yanında yer alıyor. Gönüllü avukatlardan oluşan iki merkezde de çalışan avukatlar kendi ailelerinden biri mağdur olmuş gibi davaları üstleniyor. Kadın Hakları Merkezi avukatları Seyide Uludağ, Tuğçe Denizer, Müzeyyen Döver ile Çocuk Hakları Merkezi avukatlarından İlke Erol, Bedriye Kurtuluş Türk başta olmak üzere gönüllü avukat ordusu, çocuklar ve kadınların hakları için adliye koridorlarında mücadele veriyor.

Kadın mağdurlar en çok fiziksel şiddetten geliyor

İzmir Barosu Başkanlığına bağlı olarak 25 Kasım 2011 tarihinde faaliyetlerine başlayan Kadın Hakları Merkezi, İzmir Adliyesi C Blok 3. kat 302 numaralı odada mağdur kadınlara hizmet veriyor. Mağdurlar, merkeze 0232 400 00 04 numaralı telefon ile de ulaşabilirken, İzmir Adliyesinde de bire bir ulaşabiliyor. Kadın Hakları Merkezi 2016 yılında 566 kadına yardımcı olurken, 2017 yılının ilk 6 ayına kadar ise 204 kadına yardımcı oldu. Kadın Hakları Merkezine başvuran kadınların yüzde 75'inin fiziksel şiddet nedeniyle başvuru yaptığı görüldü. Kadına fiziksel şiddete başvuranların yüzde 83,66'sını eşleri ya da sevgilileri olurken, yüzde 6,9'u kadının ailesi ya da akrabası, yüzde 6,7'si eşinin ailesi ya da akrabası ve yüzde 2,8'i ise çocukları olduğu belirtildi. Kadın Hakları Merkezine başvuran mağdur kadınların eğitim durumuna göre dağılımı ise şu şeklide:

Yüzde 34,4 okuryazar, yüzde 21,4 lise mezunu, yüzde 20 ortaokul mezunu, yüzde 9,7 üniversite mezunu, yüzde 10,3 okuryazar değil, yüzde 4,2 ise okuryazar. Kolluk birimlerinin şiddet mağduruna yaklaşımı ise yüzde 41,2 ihtiyaca yönelik davranma, yüzde 34,7 suçlu gibi davranma, yüzde 10,3 ilgisiz kalma, yüzde 2,8 bastırmaya çalışma, yüzde 0,1 taciz etme ve yüzde 11 diğer nedenler olarak ortaya çıktı.

Yeni açılan birim göreve hazır

İzmir Barosu Başkanlığına bağlı olarak 14 Şubat 2017'de faaliyetlerine başlayan Çocuk Hakları Merkezi, İzmir Adliyesi B Blok 3. katta 331 numaralı odada hizmet veriyor. Mağdur çocuklar ya da mağdur çocukların aileleri bire bir adliye içerisinden Çocuk Hakları Merkezinden yardım alırken, 0232 400 00 14 numaralı telefonu arayarak da yardım talebinde bulunuyor. Yeni bir merkez olan ve gönüllü 40 avukatla çocuklar için hizmet veren birim, başvurudan itibaren davanın sonuçlanmasına kadar mağdur çocuk ve ailelerine yardımcı oluyor.

"Sadece İzmir değil Türkiye genelinde çocuk davalarına bakıyoruz"

İzmir Barosu Genel Sekreteri ve Çocuk Hakları Merkezi avukatlarından İlke Erol, "İzmir Adliyesi içerisinde Çocuk Hakları Merkezimizi yakın zamanda açtık. Bunu yapmamızın nedeni daha ulaşılabilir olmaktı. Adliyede hem ailenin hem de çocuklara bire bir daha iyi hizmet vermekti. Daha öncesinde çocuk hakları konusunda eğitim alan arkadaşlarımız var. O donanımlı arkadaşlarımızın listesine bir davet yaptık onlardan 40 avukatın geri dönüşüyle tamamen gönüllülük esasıyla İzmir Adliyesi içerisindeki merkezimize bir nöbet sistemi oluşturduk. Her gün bir arkadaşımız 09.00-17.00 nöbet tutup başvuruları alıyor ve gerekli hukuki yardımları yapıyor. Aynı zamanda stajyer arkadaşlarımız da burada görev alarak hem deneyim kazanıyorlar hem de nöbetçi avukata yardımda bulunuyor. Bu 40 avukatımızın yaptığı gönüllü iş çok büyük bir iş. Türkiye'ni her bölgesindeki toplumsal olaylara, çocukla ilgili 40 avukatımız müdahillikte bulunuyor ve davaları takip ediyor. Müdahil olarak kabul edilmediğimiz davalarda mağdur ailenin vekilliğini üstleniyoruz. 400 00 14 merkezimizin telefonu. Arayan herkesin başvurusunu alıyoruz. Tabi bunların içerisinde gerçek başvurular, gerçek olmayan başvurular var. Onları bizim bir form sistemimiz var. Formu dolduran kişilerin bilgilerini aldıktan sonra teyit edip ona göre işlemlerimizi başlatıyoruz" dedi.

"Eksiklikleri tespit ediyoruz"

Türkiye'nin her yerindeki çocukla ilgili davları takip ettiklerini belirten avukat İlke Erol, "Bu arada gördüğümüz eksiklikleri de tespit ediyoruz. Örneğin madde bağımlısı çocuklarla ilgili. İzmir'de yatak kapasiteleri çok az. Sağlık tedbiri verilen bu çocuklar yatak kapasitesi olmadığı için sırada bekletiliyorlar. Oysaki kendisi de tedavi olmayı isteyen bir çocuk uzun bir süre beklemek zorunda kalıyor, biz bununla ilgili eksikliklerin giderilmesi için Sağlık Bakanlığı ve İzmir'deki hastanelerle görüşmeler yaptık. Sokaklarda dilendirilen çocuklarla ilgili çalışmalarımız var. Okullardan da talep olduğu zaman çocuk haklarıyla ilgili meslektaşlarımız gidip hem öğrencilere hem de velilere bilgilendirme çalışması yapıyor" ifadelerini kullandı.

"Kadınların yanında yer alıyoruz"

Kadın Hakları Merkezi avukatlarından Tuğçe Denizer ise şunları söyledi:

"Yaklaşık 300 avukat merkezimizde hizmet veriyor. Her gün 09.00-17.00 arası, bir avukat ve bir stajyer avukat İzmir Adliyesindeki birimimizde nöbet tutuyor. Gelen başvurucularımızın bütün bilgileri gizli tutuluyor. Gelenlerden kesinlikle ücret talep edilmiyor. Mahkemeye yapılan başvurularda ise harç verilmiyor. Biz gelen başvurucuların öykülerini dinliyoruz, bunları dilekçe haline getiriyoruz ve 6284 sayılı yasa kapsamında şiddetin önlenmesine yönelik tedbirleri talep ediyoruz. Hukuk çerçevesinde elimizden geldiğince mağdur kadınlara yardımcı oluyoruz. Kadınlarımıza başvurudan başlayıp dava sonuçlanana kadar yanında yer alıyoruz. Takip ettiğimiz bazı davalar ise Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan, İstanbul'da toplu taşıma aracında tekmelenen Ayşegül Terzi, Antalya'da öldürülen Sezgi Kırık gibi dosyalar var. Dava süreçlerini de bir bir takip ediyoruz. Devlet ve özel üniversitelerden, devlet kurumlarından, STK'lardan eğitim talepleri geliyor kadına yönelik şiddet ile ilgili. Neler yapılacağına yönelik eğitim veriyoruz kurumlara."

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.